Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2011/29147 E. 2012/14184 K. 25.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/29147
KARAR NO : 2012/14184
KARAR TARİHİ : 25.04.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 261. maddesinde, “Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyati haciz kararları, 79 dan 99 uncuya kadar olan maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir. İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 264. maddesinde ise “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur. Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda alacaklı Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinden aldığı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak … 2. İcra Müdürlüğü dosyasında kararın infazını talep etmiş, bilahare borçlular hakkında aynı dosya üzerinden takip talebinde bulunmuştur. Takip dosyasında borçlulara ödeme emri tebliğ edilememiş, dosya işlemsiz bırakılmış daha sonra alacaklı vekili dosyada yenileme talebinde bulunmuştur. Dosya yenilendikten sonra alacaklı vekilinin, borçlulardan Fuat Avşar adına kayıtlı taşınmazın ihtiyaten haczi talebi ile birlikte borçluların adreslerinin araştırılması konusundaki talebi icra müdürlüğünce, dosyanın 2009 yılında işlemsiz bırakıldığı, ihtiyati haczin devam edip etmeyeceği yönünde mahkemece
verilecek karara muhtaç olduğu belirtilerek reddolunmuştur. İcra müdürlüğü kararının iptali hususunda yapılan şikayet üzerine, mahkemece, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 3 yıla yakın süre geçtiği belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Yukarda belirtilen ilgili maddelerden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren belirli sürenin geçmesi tek başına ihtiyati haczin kalktığı anlamına gelmez. O halde mahkemece şikayetin İİK.nun 261-264 maddeleri kapsamında değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.