Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2011/23060 E. 2012/7269 K. 12.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/23060
KARAR NO : 2012/7269
KARAR TARİHİ : 12.03.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemece, yüze karşı verilen kısa kararda, “… 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4452 sayılı dosyasından yapılan takipte bilirkişi …’ın … 1. İcra Müdürlüğüne sunmuş olduğu tarihsiz raporunun ilamın infazı sırasında esas alınmamasına” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda “… 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4452 sayılı dosyasından yapılan takipte bilirkişi…’ın … 1. İcra Müdürlüğüne sunmuş olduğu tarihsiz raporunun ilamın infazı sırasında esas alınmasına” hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
T.C. Anayasası, yargılamada aleniyet ilkesini benimsemiştir. Bu nedenle, yargılama açık olarak yapılacak ve yargılama sonunda verilen karar HUMK.nun 388/son maddesi gereği açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça belirtilecektir. HUMK.nun 382. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da verilen kısa karara uygun olması gerekir(HUMK.nun 381/2-1 madde hükümleri gereği). Bu nedenle mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemez. Nitekim, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 10.04.1992 tarih ve 7/4 sayılı kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağının belirtilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir.
Öte yandan mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda, icra dairesine, İİK nun 24.maddesi gereğince işlem yapılması yönünde talimat verilmesi gerekirken, bu hususa hükümde yer verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.