Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/797 E. 2023/5244 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/797
KARAR NO : 2023/5244
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/811 E., 2016/529 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma, hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret – Bozma

Sanık hakkında hakaret suçundan neticeten hükmolunan 1.500,00 TL ve 1.860,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararlarının tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.

Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan kurulan hükmün ise; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2016 tarihli ve 2015/811 Esas, 2016/529 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

a) Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 123 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50/1-a, 52 nci maddenin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,

b) Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrasının yollaması ile birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddenin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,

c) Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrasının yollaması ile birinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddenin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 1.860,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,

Karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.04.2021 tarihli ve 2016/376688 sayılı, hakaret suçu yönünden hükmedilen adli para cezaları kesin nitelikte olduğundan sanığın temyiz isteğinin reddi; kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu yönünden basit yargılama hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi edilmiştir.

II. GEREKÇE
A.Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden Yapılan İncelemede;
Hükümlerin tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B.Sanık Hakkında Kişilerin Huzur ve Sükûnunu Bozma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Yapılan İncelemede;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ”kişilerin huzur ve sükûnunu bozma” suçuna ilişkin olduğu, “kişilerin huzur ve sükûnunu bozma” suçu için 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrasında temel ceza miktarının ”üç aydan bir yıla kadar hapis cezası” olarak belirlendiği; 5271 sayılı Kanun’un, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ”Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; ”Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan ”01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ”…kovuşturma evresine geçilmiş…, …hükme bağlanmış…” ibarelerinin, aynı bentte yer alan ”…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;

Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda 5271 sayılı Kanun’un
251 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre; ”mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ”Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk görülmüştür.

III. KARAR
A. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden;
Sanık hakkında hükmolunan netice cezaların türü ve miktarları gözetildiğinde, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükümlerin kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin karar tarihi itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B.Sanık Hakkında Kişilerin Huzur ve Sükûnunu Bozma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle başkaca yönleri incelenmeyen Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2016 tarihli ve 2015/811 Esas, 2016/529 Karar sayılı kararının 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2023 tarihinde karar verildi.