YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/62
KARAR NO : 2023/995
KARAR TARİHİ : 28.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … (Kapatılan) 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2015 tarihli 2015/59 – 2015/341 sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, 89 uncu maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezasına karar verilmiştir.
2. … (Kapatılan) 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2015 tarihli 2015/59 – 2015/341 sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19.03.2019 tarihli 2017/8032 Esas, 2019/3729 Karar sayılı kararı ile bağışık tutulmaya yönelik bir talebi bulunmayan sanığın, talimat mahkemesince alınan beyanı sırasında, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmadan, 5271 sayılı Kanunun 196 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aykırı şekilde yapılan sorgusuna dayalı olarak yokluğunda mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle sair yönleri incelenmeden bozulmasına karar verilmiştir.
3. … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli 2019/353 – 2020/428 sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddenin üçüncü fıkrası, 89 uncu maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddenin birinci fıkrası, 1412 sayılı CMUK 326/son, 53 üncü maddenin altıncı fıkrası uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
4…. 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli 2019/353 – 2020/428 sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 13.04.2022 tarihli 2021/1660 Esas, 2022/2886 Karar sayılı kararı ile lehe hüküm talebi bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan erteleme hükümlerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmaması hususunun kararda tartışılmaması ve 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve belirtilen cezanın sanık bakımından kazanılmış hak oluşturduğu hususunun CMUK’un 326/son maddesi gereğince infaz aşamasında gözetilmesine karar verilmesi gerekirken, sanığın neticeten 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
5…. 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.10.2022 tarihli 2022/459 Esas , 2022/595 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında , 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddenin üçüncü fıkrası, 89 uncu maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddenin birinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 10 ay hapis cezasının ertelenmesine, 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının infaz aşamasında gözetilmesine ve 53 üncü maddenin altıncı fıkrası uyarınca sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmiştir.
6.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.12.2022 havale tarihli ve 2022/145940 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Sanığın kırmızı ışıkta geçmediğine, beraat etmesi gerektiğine ve re’sen gözetilecek hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü:
Olay tarihinde sanığın sürücülüğünü yaptığı aracı ile Anadolu Mahallesi D-400 karayolu üzerinde seyir halindeyken kırmızı ışıkta durmayarak yaya olarak yolun karşısına geçmek isteyen katılan …’e çarptığı ve katılanı doktor raporunda belirtildiği şekilde (sol humerus üst ve femur şaft kırığı mevcut) basit tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte yaraladığı, olay sonrasında aldırılan bilirkişi raporunda da sanığın tamamen kusurlu, katılanın kusurlu olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Bu şekilde sanığın kendisine kırmızı ışık yandığı halde durmayarak kavşak noktasından geçmeye çalıştığı sırada yayaya çarpmak şeklindeki eyleminin bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, üzerine atılı taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine, … (Kapatılan) 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2015 tarihli 2015/59 Esas, 2015/341 Karar sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62/1. maddeleri gereğince neticeten 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve ceza müddeti açısından sanığın kazanılmış hakkı da dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur.
2.Kaza tespit tutanağında, 19.10.2014 günü meskun mahalde, saat 19:18 sıralarında, gece vakti, aydınlatmanın bulunduğu bölünmüş caddede, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile Yakaköy ışıklı kavşağı kırmızı ışıkta geçip orta adayı geçtiği esnada aracının ön kısımlarıyla, yolu güneyden kuzeye kavşak başından geçen yaya …’e çarpması neticesinde kazanın meydana geldiğinin görgü tanığı … beyanı ve kaza yerinin incelenmesinden anlaşıldığı belirtilmiştir. Sanık …’ın trafik ışıklarına uyma kuralını ihlal ettiği, yaya …’in kural ihlali olmadığı belirtilmiştir.
3.Mahallinde keşif sonucu düzenlenen 22.05.2015 tarihli trafik bilirkişi raporunda, sanığın kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçme ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamak, aracın hızını hava, yol, trafik ve aracın far mesafesine göre ayarlama kurallarını ihlal etmesi nedeniyle tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir.
4…. Hastanesi tarafından düzenlenen 16.01.2015 tarihli kati raporda, …’in sol humerus üst ve femur şaft kırığı oluşacak şekilde yaralandığı belirtilmiştir.
5.Görgü tanığı … , sanığın mağdura çarptığı yerde kırmızı ışıkta geçtiğini beyan etmiştir.
6.Olay nedeniyle yaralanan … sanıktan şikayetçi olup davaya katılmasına karar verilmiştir.
7.Sanık savunmasında kusuru olmadığını, beraatine karar verilmesini aksi kanaat oluşması halinde lehine hükümlerin ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep etmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkeme kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.
Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
1.Olay günü, saat 19.18 sıralarında gece vakti, aydınlatmanın bulunduğu meskun mahalde, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile bölünmüş caddede seyir halindeyken geldiği ışık kontrollü dört yönlü kavşakta kırmızı ışıkta geçerek devam ettiği sırada seyrine göre yolun sağından karşıdan karşıya geçen yaya …’e aracının sağ ön kısmıyla çarpması sonucu katılan yaya …’in kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda ,görgü tanığı … ‘un sanığın kırmızı ışıkta geçtiğine dair beyanı, kaza tespit tutanağı, trafik bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu ve kusur tayini bakımından yerinde olduğu, sanığın mahkumiyetine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu görülmekle, sanık müdafinin, sanığın kırmızı ışıkta geçmediğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiş hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.10.2022 tarihli 2022/459 Esas , 2022/595 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.03.2023 tarihinde karar verildi.