Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/6038 E. 2023/5797 K. 20.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6038
KARAR NO : 2023/5797
KARAR TARİHİ : 20.12.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/280 E., 2023/255 K.
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2015 tarihli 2014/594 esas 2015/776 karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (e) bendi, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca 8.000, 00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 6 ay geri alınmasına karar verilmiştir.

2. Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2015 tarihli 2014/594 esas 2015/776 karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 13.05.2019 tarihli 2017/9449 esas 2019/6050 karar sayılı kararının “uzlaşma kapsamında olan suç hakkında CMK’nın 253. maddesi gereğince sanıkla mağdur arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla, yazılı şekilde hüküm kurulması;” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli 2019/504 esas 2019/781 karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (e) bendi, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca 8.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli 2019/504 esas 2019/781 karar sayılı kararının sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23.03.2022 tarihli 2021/1676 esas 2022/2262 karar sayılı kararı ile, bilinçli taksir koşulları bulunmadığı nazara alınmadan, hatalı gerekçe ile sanığa hükmolunan cezada bilinçli taksir gereğince artırım yapılmak suretiyle sanığa fazla ceza tayini, uygulama maddesinin 89/2-b-e yerine 89/2-b olarak gösterilmesi, gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2023 tarihli 2022/280 Esas 2023/255 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (b) ve (e) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 6 ay geri alınmasına karar verilmiştir.

6.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 27.09.2023 havale tarihli ve 2023/101341 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1.Kusur durumuna, delillerin toplanmadığına, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmediğine,

2.Sürücü belgesinin 6 ay geri alınmasının orantılılık ilkesini ihlal ettiğine,

3.Mahkemece zarar tespiti yaptırılmadığına, zararın giderildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
“Sanık savunması, katılan beyanı, yeminli tanık beyanları, keşif tutanağı, bilirkişi raporu, kaza tespit tutanağı ile dosya içerisindeki tüm belge ve beyanlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde; olay tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla Kestel Kavşağında katılanın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu katılanın hayati tehlike oluşturur ve vücutta kemik kırığına neden olur derecede yaralanması olayı ile ilgili olarak sanık hakkında TCK’nın 89/1, 2.b.e, 53/6 sevk maddelerince iddianame düzenlendiği, yapılan yargılama neticesinde sanığın eylemi bilinçli taksirle işlediği değerlendirilerek TCK m.22/3 hükmü de uygulanmak suretiyle atılı suçtan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23.03.2022 tarih ve 2021/1676 esas 2022/2262 karar sayılı ilamıyla bozulduğu, mahkememizce bozma sonrası değerlendirme yapılmak üzere dosyanın iş bu esasa kaydedildiği, bozma öncesi yapılan yargılamada mahallinde keşif icra edildiği, yapılan keşif sonucunda bilirkişi tarafından sunulan 17/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda sanığın “kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” kuralını ihlal ettiğinde kusurlu olduğunun katılanın ise kazanın oluşumunda kusuru ve kabahatinin olmadığı tespit edildiği, sanığın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı eylemi nedeniyle katılanın yaralanmasına neden olduğu anlaşılmakla, eylemine uyan 5237 sayılı TCK m.89/1,2-b,e maddeleri gereği cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Mahkememizce, sanığın bilinçli taksirle hareket ettiği kabulü ile cezasında 5237 sayılı TCK m.22/3 gereği arttırım yapılmış ise de, Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere sırf kavşakta geçiş önceliğine uymayarak kavşağa girmenin bilinçli taksir hali sayılamayacağından, bozma sonrası yapılan yargılamada temel cezada 5237 sayılı TCK m.22/3 gereği arttırım yapılmamıştır.” şeklindedir.

2.Kaza tespit tutanağında sürücü …’in sevk ve idaresindeki otobüs ile Kestel Mahallesi istikametinden D-400 kontrol kavşağına gelip Gazipaşa istikametine dönmek isterken kavşaktan kontrolsüz bir şekilde otobüsün orta kısmı ile …’nın idaresindeki motosiklet ile çarpışmaları neticesinde kazanın meydana geldiği, kazanın oluşunda …’in kavşağa yaklaşırken hızını yavaşlatmaması ve geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemesi nedeniyle kusurlu olduğu belirtilmiştir.

3.Keşif üzerine alınan trafik bilirkişi raporunda sanığın kavşaklarda geçiş önceliğine uyma kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

4.Antalya Eğitim Araştırma Hastanesinin 04.08.2014 tarihli raporunda …’nın hayat fonksiyonlarını ağır (5) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı belirtilmiştir. Rüştü Basusta sanıktan şikayetçi olup davaya katılmasına karar verilmiştir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

5.Sanığın savunması “Önceki savunmalarımı tekrar ederim. Bozma ilamına bir diyeceğim yoktur. Ben felç hastasıyım, bağırsak, alzheimer, şeker ve kalp rahatsızlıklarım var 71 yaşındayım ben kesinlikle böyle bir suç işlemedim kazada bir suçum yoktur. Öncelikle beraatimi, mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda lehime olan yasal hükümlerin uygulanmasını talep ederim, dedi.” şeklindedir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

1.Kusur durumuna, delillerin toplanmadığına, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmediği yönünden;
Dosya içeriğine göre, gündüz vakti, meskun mahal dışında, sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile olay mahalline geldiğinde kendisine hitap eden “DUR” levhasına rağmen tali yoldan kontrolsüz bir şekilde bölünmüş yola çıkıp dönel kavşaktan dönüş yapmak istediği esnada, sol taraftan anayolu takiben gelen katılan …’nın sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucu katılanın yaşamını tehlikeye sokan, hayat fonksiyonlarını ağır (5.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, oluş ve dosya kapsamına uygun olan kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna göre sanığın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu anlaşıldığından mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

2.Sürücü belgesinin 6 ay geri alınmasının orantılılık ilkesini ihlal ettiği yönünden;
5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrasında, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği husunun hakimin takdirinde bulunduğundan, temyiz isteği yerinde görülmemiştir.

3.Zararın giderildiği yönünden;
Yargılama sırasında katılan taraf tarafından bildirilen ve faturalandırılan zararın sanık tarafından giderilmediği anlaşıldığından mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiştir.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2023 tarihli 2022/280 Esas 2023/255 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.12.2023 tarihinde karar verildi.