Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/565 E. 2023/2308 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/565
KARAR NO : 2023/2308
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2015/1327 Esas, 2016/1121 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca 180 tam gün karşılığı adli para cezası, 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca (1/2) artırım yapılarak 270 tam gün, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir gün karşılığı 20 TL dan paraya çevrilerek, 5.400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2015/1327 Esas, 2016/1121 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 19.10.2021 tarihli ve 2019/10236 Esas, 2021/7027 Karar sayılı kararı ile özetle sanığın yargılama konusu eylemi yönünden 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi kapsamında basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle geldiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi, 03.01.2022 tarihli ve 2021/1154 Esas, 2022/4 Karar sayılı kararı ile Dairemizin bozma ilamına uyularak sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca 180 tam gün karşılığı adli para cezası, 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca (1/2) artırım yapılarak 270 tam gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezasından 1/4 indirim yapılarak 202 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir gün karşılığı 20 TL dan paraya çevrilerek, 4.040,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. Söz konusu karara sanık müdafiinin itirazı üzerine, Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi, 03.11.2022 tarihli ve 2022/77 Esas, 2022/1042 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 ncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca 180 tam gün karşılığı adli para cezası, 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca (1/2) artırım yapılarak 270 tam gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir gün karşılığı 20 TL dan paraya çevrilerek, 5.400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 28.01.2023 tarihli ve 2022/149636 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık Müdafiinin Temyiz Sebebi
1.Soruşturma aşamasında kollukta ifadesi alınan ve mahkemede de dinlenen tarafsız tanık …’ın ifadelerinin, hükümde dikkate alınmadığına,

2.Bilirkişi raporunun hatalı olduğuna, sanığın kusurunun bulunmadığına,

3.Açılan tazminat davası ile zararın karşılandığına, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine,

4.Takdiri indirim maddesinin uygulanmadığına,

5.Cezanın fazla olduğuna,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü;
1. Olay tarihinde, saat 15:20 sıralarında, sanığın idaresindeki körüklü Ego otobüsü ile Tandoğan MKE önündeki durakta yolcu indirme bindirme için durduğu, en arka kapıdan inmeye çalışan 82 yaşındaki katılanın, kapının aniden kapanması nedeniyle kolunun kapıya sıkıştığı, yolcuların bağırması üzerine sanığın kapıyı açtığı sırada, katılanın yere düştüğü ve kemik kırığının hayati fonksiyonlarına etkisi 6. Derece olacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.

2.Kaza Tespit Tutanağında, sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 58 inci maddesinde düzenlenen “indirme- bindirme kurallarına” riayet etmediği, inen yolcuları aynadan görmeden kapıyı kapatması nedeni ile asli kusurlu, düşen yolcunun ise kusurunun bulunmadığı şeklinde görüş verilmiştir.

3. Sanık olay günü kollukta verdiği savunmasında özetle “…olay yerindeki durakta yolcu indirmekte olduğunu, otobüsün körüklü olması nedeni ile en arka kapısının aynaların kör noktasında olması nedeni ile inen yolcuyu görmediğini ve kapıyı kapattığını, yolcuların bağırması üzerine kapıyı açınca, şahsın yere düştüğünü ve hemen ambulansı aradığını…” beyan etmiştir.

4.Olay günü kollukta ifadesi alınan güvenlik görevlisi tanık … ifadesinde ” …otobüs durağa geldi, kapısı açıldı ve yolcular indiler. Daha sonra ismini olay nedeniyle öğrendiğim … otobüsten indi tam bu esnada kapı kapandı.Tekrar arkasından hemen kapı açıldı. Şahıs yere düştü. Ben kapıya sıkışıp sıkışmadığını görmedim. Fakat şahıs yere düştüğü sırada otobüs hareket etmemişti… ” şeklindedir.

5. Şikayetçi, otobüs şoförünün daha inmeden kapıyı kapatmak istediğini, kapıya sıkıştığını ve bağırdığını, bu sırada kapıyı bir kaç defa açıp kapattığını, bu sırada dengesini kaybettiğini, düştüğünü, yaralandığını, şikayetçi olduğunu ve uzlaşmak istemediğini belirtmiştir.

6. Dosya üzerinden yapılan 23.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda, müşteki yolcunun duran otobüsün açık olan kapısından inmekte olduğu esnada, henüz inişini tamamlamadan sanık sürücünün aracın kapılarını kapatması sonucu müştekinin … merdiveninden düştüğü olayda, sanığın asli ve tamamen kusurlu olduğu görüşü verilmiştir.

7.Bilirkişi raporu dosya içeriğine savunma ve iddiaya uygun bulunmuş ve bilirkişi raporu, trafik kaza raporu, doktor raporu, sanık ve şikayetçi anlatımları ve tanık anlatımları sonucunda sanığın taksirle bir kişinin yaralanmasına tamamen kusurlu davranışıyla neden olma suçunu işlediği sabit görülerek cezalandırılması yoluna gidilmiştir.

8. Sanığın güncel adlî sicil kayıt örneği, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiş ve kasten yaralama suçundan sabıka kaydının olduğu görülmüştür.

IV. GEREKÇE
1.Sanık Müdafiinin Kusura Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden;
Belediye otobüs şoförü olan sanığın, olay tarihinde, saat 15:20 sıralarında, idaresindeki körüklü Ego otobüsü ile Tandoğan MKE önündeki durakta yolcu indirme bindirme için durduğu, en arka kapıdan inmeye çalışan 82 yaşındaki katılanı, sanığın ilk kollukta verdiği ifadesine göre, otobüsün körüklü olması nedeni ile arka kapıdan inen yolcuları görmeden kapıyı kapatması üzerine, katılanın kolunun kapıya sıkıştığı, yolcuların bağırması üzerine sanığın kapıyı açtığı sırada, katılanın yere düştüğü ve kemik kırığının hayati fonksiyonlarına etkisi 6.derece olacak şekilde yaralandığı olayda; katılandaki yaralanmanın ağırlığı dikkate alındığında, sözkonusu yaralanmanın otobüsün merdivenlerinden düşülmesi ile mümkün olabileceği, kaldı ki sanığın ifadesinde de yolcuların bağırması nedeni ile tekrar kapıyı açtığında, katılanın yere düştüğünü gördüğü ve hemen yanına gittiğini beyan etmesi karşısında; hükme esas alınan ve sanığın tamamen kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi raporunun oluşa ve tüm dosya kapsamına uygun olduğu görülmekle, Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Sanık Müdafiinin Zararın Giderildiği ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Hükümlerinin Uygulanması Gerektiği Yönünden;
Sanık müdafiinin, sanık aleyhine açılan tazminat davası sonucunda, zararın ilamlı icra yolu ile Ankara 13. İcra Dairesinin 2020/1792 Esas sayılı dosyası ile ilamlı takip dosyasına konu edildiğini ileri sürmüş ise de; katılanın zararının ödendiğine dair bilgi ve belgeye rastlanılmaması, katılan vekilinin de zararın ödenmediği şeklindeki beyanı, kaldı ki hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinin uygulanması için mağdurun zararının giderilmesinin iradi olarak yapılması, bu sayede mağdurun korunması amaçlanmaktadır. Cebri icra yolu ile yapılan ödemeler, bu kapsamda değerlendirilemeyeceğinden Mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerini uygulamamasında bir isabetsizlik ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

3. Sanık müdafiin TCK 62 hükmünün uygulanması gerektiğine ilişkin beyanları yönünden;
5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanması hakimin takdirinde olduğundan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4.Re’sen Gözetilecek Sebepler Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi, 03.11.2022 tarihli ve 2022/77 Esas, 2022/1042 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2023 tarihinde karar verildi.