Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/5643 E. 2023/4838 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5643
KARAR NO : 2023/4838
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/880 E., 2023/485 K.
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında Dairemizin bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2015 tarihli ve 2015/178 Esas, 2015/1009 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (b ve e ) bentleri gereğince 180 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2 Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2015 tarihli ve 2015/178 Esas, 2015/1009 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 21.12.2021 tarihli 2019/12485 Esas, 2021/ 9105 Karar sayılı kararı ile ”sanık hakkında basit yargılama usulünün değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

3. Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.10.2022 tarihli ve 2022/32 Esas, 2022/685 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (b ve e) bentleri, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince neticeten 135 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiş, verilen karara sanık müdafinin itirazı üzerine dosya yeni esasa kaydedilip, genel hükümlere göre karar verilmiştir.

4. Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.07.2023 tarihli ve 2022/880 Esas, 2023/485 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (b ve e) bentleri gereğince 180 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 07.09.2023 tarihli ve 2023/91949 sayılı hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan ve mağdur vekilinin temyiz istemi;
Hükme esas alınan raporların bilimsellikten uzak olduğuna, olayın oluşumu ile örtüşmediğine, mağdurun %96 oranında engelli kaldığına, verilen cezanın hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığına ve saire ilişkindir.

2. Sanık müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru bulunmadığına, hız sınırı 50 km/sa olan yolda 39,2 km/sa hızla ilerleyen sanığa bu noktada kusur yüklenemeyeceğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde;
”..Sürücü belgeli şoför olan sanık …’nin 19/01/2015 günü saat 19,20 dolaylarında kullandığı … plaka sayılı otomobil ile Kayseri ili Melikgazi ilçesi Mimarsinan Şirintepe mahallesi Malazgirt Bulvarında Toki yönüne doğru giderken Lalecik sokak kavşağına geldiğinde gidiş yönüne göre yolun sağ tarafından karşıya geçmek isteyen yaya 09/04/2009 Doğumlu …’ya çarptığı … nın Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlı Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 30/04/2015 günlü 1746 sayılı raporuna göre yaşamsal tehlike geçirecek yaralanma etkileri basit tıbbı müdahale ile giderilemeyecek vücudunda kemik kırıkları oluşabilecek nitelikte yaralandığı kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarının ağır (6) derece olduğu, sanığın olayın oluşumunda Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 26/10/2015 günlü 2015/15746/5822 sayılı raporuna göre kullandığı aracın hızını aracının teknik özellikleri yol ve hava durumuna göre ayarlaması gerekirken buna uymadığı yola yeteri kadar dikkatini vermediği olayda tali kusurlu olduğu, yaya … nın kendi can güvenliği açısından yaklaşmakta olan aracın hız ve mesafesini dikkate alması yayalar için ayrılan noktalardan ve kaplama üzerinde seyir halinde bulunan araca ilk geçiş hakkını vererek aracın geçmesini beklemesini beklerken kontrolsüzce geçiş için yola girdiğinden asli derecede kusurlu olduğu sanığın böylece taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçunu işlediği İddia, katılanın anlatımı, sanığın savunması, tanıklar …, …, …’nin anlatımları, T.C.Erciyes Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 30 Haziran 2015 günlü 1746 sayılı raporu, keşif, bilirkişi raporu,Adli Tıp Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 26 Ekim 2015 günlü 2015/15746/5822 sayılı rapor, olayla ilgili tutanaklar, nüfus ve sabıka kayıtları ile tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, sanığın üzerine yüklenen suçtan cezalandırılmasına karar verilmiştir.” denilmiştir.

2.Sanık savunmasında; “Sürücü belgem vardır olay günü saat 17,10 dolaylarında kullandığım otomobil ile Malazgirt bulvarında gidiyordum yol üzerinde kasis olduğu için süratli değildim kasisi geçtikten sonra sol şeritte seyir halinde iken Başyazıcı marketin yanına geldiğimde kullandığım aracın sağ tarafından fırlayan bir çocuğa arabanın sağ ön lamba üzerinden çarptım hızım olay öncesinde 40-50 km idi, çocuğun yola çıktığını görmedim, çarptıktan sonra durdum, çarpma olan yerle durduğum yer arasındaki uzaklık 3-4 metredir”demiştir.

3. Yaşı küçük mağdurun babası katılan sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.

4.Tanık …; ”Olay günü saat 17,30 dolaylarında kullandığım otomobil ile olayın geçtiği yerden geçiyordum sanığın arabası benim önümde 4-5 … öndeydi sağ tarafta park halinde başka taşıtlar vardı sol tarafta refüj vardı daha önce yoldaki tümsekten geçerek gitmiştik, bu nedenle sanığın hızı yaklaşık 30-40 km idi, gidişimize sağ yan taraftan 3-4 tane çocuk karşı tarafa geçmek üzere yola çıktı, sanığın yan ön taraftan çocuğa vurduğunu tahmin ediyorum öncesinde frene bastı çarpmadan yarım metre sonra durdu, sağ taraftaki marketteki taşıtların park halinde olması nedeniyle sola yakın gidiyordu, orası çift şeritli bir yoldur ama dardı korna sesi duydum ama hangi taşıtın çaldığını bilemiyorum.” demiştir.

5.Tanık …; ”… kardeşim olur olay günü kardeşimi okuldan aldım kardeşim ve arkadaşları kar topu oynuyorlardı kardeşim arkadaşına kar topu atmak istedi yola çıktı, bir araba ona çarptı ilerledi arkadan gelenler onu durdurdu gelip kardeşimi alıp götürdüler … hızlı gelmişti hız tahmini yapamam.” demiştir.

6.Tanık …; ”Sanık olur olay günü onun kullandığı otomobilde sağda önde oturuyordum, bir çocuk gidiş yönümüze göre sağ taraftan birden önümüze firladı onu alıp en yakın sağlık ocağına götürdük olay öncesinde arabanın hızı 40-50 km civarındaydı eşim frene bastı duramadı korna çalmadı, çarpmadan sonra ne kadar ilerde durduk bilmiyorum olay anında sol tarafta kaldırım vardı, sağ taraftan da zaten çocuk geliyordu.” demiştir.

7.Olay ile ilgili olarak kaza yerinde yapılan görgü tespit ve kaza tutanağında aracın çarptıktan sonra mağduru alıp hastaneye götürdüğü, bu nedenle aracın olay yerini terk ettiğinden dolayı kusur durumunun tespit edilemediği belirtilmiştir.

8. 12.02.2015 tarihli bilirkişi raporu ile keşfe binaen hazırlanan 22.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’nin tali, yaya …’nın asli derecede kusurlu olduğu atfedilmiştir.

9.Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 55753286-101.02-2015/15746/5822 sayılı, 26/10/2015 tarihli raporunda;
”….A- Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki … ile seyir halinde iken hızını aracının teknik özellikleri yol ve hava durumuna göre ayarlaması gerekirken bu hususlara riayet etmemesi ve yola yeteri kadar dikkatini vermemesi neticesinde meydana gelen kazada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile olayda tali derecede kusurludur.

B- Müşteki yaya … yol üzerinde gerekli önlemli alarak, kendi can güvenliği açısından, yaklaşmakta olan aracın hız ve mesafesini dikkate alması, yayalar için ayrılan noktalardan ve kaplama üzerinde seyir halinde bulunan araca ilk geçiş hakkını vererek aracın geçmesini beklemesi gerekirken, ilk geçiş hakkını … sürücüsüne vermediği, kontrolsüzce geçiş için kaplamaya girdiği olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile olayda asli derecede kusurludur.” denilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay günü saat 19:20 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, tek yönlü, iki şeritli, aydınlatmalı, kuru, asfalt kaplama, yaya kaldırımı, banket, yol şerit çizgisi ve yaya geçidi levhası bulunan yolda seyir halindeyken, seyir istikametine göre sağ taraftan karşıdan karşıya geçen yaya …’ya çarptığı, kaza nedeniyle mağdurun hayati tehlike geçirecek, 6. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda; mahkemenin oluşa ilişkin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin, katılan ve mağdur vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 30.04.2015 günlü 1746 sayılı raporunun sonuç bölümünde, mağdurun duyu ve organlarından birinin işlevinin sürekli olarak zayıflaması yada yitirilmesi yönünden tıbbi takip ve tedavisi tamamlandıktan sonra muayenesinin uygun olacağı belirtildiğinden mağdurla ilgili raporda belirtilen hususla ilgili kati doktor raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Sanık hakkında belirlenen temel cezanın 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b ve e) bentleri uyarınca 1/2 oranında artırılması gerekirken bir kat artırılmak suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2 ve 3) numaralı bentlerde açıklanan nedenle Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.07.2023 tarihli ve 2022/880 Esas, 2023/485 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ile katılan ve mağdur vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.