YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5516
KARAR NO : 2023/4991
KARAR TARİHİ : 14.11.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/451 E., 2023/693 K.
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
Sanık hakkında Dairemizin bozma kararı üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.12.2018 tarihli ve 2016/346 Esas, 2018/447 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89. maddesinin dördüncü fıkrası, 62. maddesinin birinci fıkrası gereğince 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 50. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca verilen hapis cezasının 250 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 06.11.2019 tarihli ve 2019/853 Esas, 2019/2704 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekili ile sanığın istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmaksızın yapılan inceleme neticesinde 5271 sayılı Kanun’un 280. maddesinin birinci ve 303. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararından sanığın mahkumiyetine ilişkin bölümün çıkarılarak yerine ”sanığın taksire dayalı kusuru bulunmadığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-c maddesi uyarınca Beraatine” yazılması suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3.Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 06.11.2019 tarihli ve 2019/853 Esas, 2019/2704 sayılı Kararının katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 07.02.2023 tarihli ve 2021/ 7649 Esas, 2023/291 Karar sayılı kararı ile;
”Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan duruşma açılmaksızın dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ile yeni bir hüküm kurulması, 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında hukuka kesin aykırılık hâli olarak saptanmıştır.” gerekçesi ile bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 31.05.2023 tarihli ve 2023/451 Esas, 2023/693 sayılı Kararı ile duruşmalı yapılan inceleme neticesinde taksirle yaralama suçundan ”sanığın taksire dayalı kusuru bulunmadığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-c maddesi uyarınca Beraatine” karar verilmiştir.
5.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 26.07.2023 tarihli ve 2023/ 85734 sayılı, temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz istemi;
Sanığın kusurlu olduğuna, cezalandırılması gerektiğine ve saire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A-İLK DERECE MAHKEMESİNİ KABULÜ;
1.Mahkeme gerekçesinde;
”…Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, teknik olarak olay anında kimin yeşil kimin kırmızı ışıkta geçtiği anlaşılamasa da dosya kapsamında bilgisine başvurulan tanıkların olay esnasında sanığa kırmızı ışık yandığını belirttikleri, sanığa yeşil ışık yansa dahi kavşaktan dönüş yaptığı için kavşağa duramayacak kadar yaklaşan araçlara geçiş hakkı vermesi gerektiğinden ,sola dönüş için giriş yaptığı kavşakta sevk ve idaresindeki otomobilin dönüşü sırasında sağ tarafından gelen otomobille çarpıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğu sonuç kanaatine varılmış, sanığın cezalandırılmasına, sanığın dosya kapsamından anlaşılan geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki olumlu tutum ve davranışları lehine indirim nedeni olarak değerlendirildiğinden, 5237 Sayılı TCK’nun 62/1 maddesi uyarınca sanığın cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılmış, Sanığa verilen hapis cezasının TCK.nun 49. maddesine göre kısa süreli hapis cezası olduğu ve sanığın sosyal ve ekonomik durumu da dikkate alınarak seçenek yaptırımlardan takdiren para cezası seçilmek suretiyle TCK.nun 50/1-a maddesi uyarınca sanığa verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine, Sanığın katılanların zararını gidermediği ve verilen cezanın türü dikkate alındığında şartları oluşmadığından sanık hakkında TCK 51 maddesi gereği ertelenmesine yer olmadığına ve cmk 231 maddesi gereği sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
2.Sanık; “Ben bu konu ile ilgili olarak daha önce soruşturma aşamasında vermiş olduğum ifademi tekrar ederim, o beyanlarım da doğrudur, olayda herhangi bir kusurum olduğunu düşünmüyorum, kesinlikle yeşil ışık yandıktan sonra geçtiğimden eminim, zira önümde bir … daha vardı ve ben onun hareket etmesinden sonra hareket ettim, ikimizin birden kırmızı ışıkta geçmesi zaten mümkün değildir, ayrıca olayın bulunduğu yer sürekli terör olaylarının gerçekleştiği bir yer olmasına rağmen olay yerindeki mobese kameralarının çalışmadığı ve kayıtların yer almadığı söylendi, bu nedenle ben savunmalarımı ispatlayamadım ve sanık konumuna düştüm, yine benim aracımda ciddi anlamda maddi hasar oluştu, buna ilişkin tüm masrafları cebimden karşılamak zorunda kaldım, çünkü olay yerinde trafik memurları fotoğraf çekmemize izin vermediler, daha sonra ben kendi çektikleri fotoğrafları sigorta şirketine sunmak için istediğimde herhangi bir fotoğraf bulunmadığını beyan ettiler, bu hususlar dikkate alındığında olay nedeniyle hiçbir kusurum olmamasına rağmen en büyük mağduriyeti ben yaşadım, suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum, dedi.” şeklinde savunma yapmıştır.
3.Katılan …; “Biz Adana tarafından D400 karayolu üzerinden, anayoldan Mersin’e doğru geliyorduk, Tarsus kavşağında bize yeşil yanıyordu, biz … ile geçerken sanık ise tali yoldan, kavşaktan kendisine kırmızı yanmasına rağmen suratli bir şekilde gelerek bizim aracımıza çarptı, ben ve Zübeyde olay nedeniyle yaralandık, ben geçici olarak hafıza kaybı yaşadım, hastaneye kaldırıldık, sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını ve katılmama karar verilmesini talep ediyorum, aracımız perte ayrıldı, zararımız karşılanmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur,
4.Katılan …; “Olay Zeliha hanımın anlattığı şekilde olmuştur, olay nedeniyle ben yaralandım, 9 dikiş atıldı, hastanede yattım, sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını ve davaya katılmama karar verilmesini talep ediyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
5.Tanık …; “Ben olay tarihinde eşimin akrabasının düğünü nedeni ile Tarsus ilçesi Nusret Gemisinin bulunduğu kavşağın orada sola dönüş için kırmızı ışıkta bekliyordum, hava yağmurluydu, ben beklerken bizim sağ taraftan gelen araçlar sola dönüş yapıyorlardı, kazayı yapan araçta 3 veya 4. araçtı, kırmızı ışık yanarken bu bahsettiğim 4. Sıradaki … kaza yaptı ancak nasıl ve kime hangi araca çarptığını bilmiyorum, ben yeşil ışık yandıktan sonra U dönüşü yapıp çarpılan araca yanaştım ve durdum, yardımcı oldum, çarpan … Mersin istikametinden Tarsus istikametine giriş yapıyordu, çarpılan araçta Adana istikametinden Mersin istikametine geliyordu, Mersin’den Tarsus’a girecek … Tarsus’a gireceğinden benim beklediğim gibi kırmızı ışıkta beklemesi gerekiyordu, çarpılan … kırmızı renkli bir araçtı benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık için ücret istemiyorum. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6.Tanık …;”Olay tarihinde Adana ilinden D400 karayolu üzerinden Mersin’e doğru seyir halinde iken Tarsus kavşağında tali yoldan, kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen suratli bir şekilde yola çıkan sanık aracı ile bizim aracımıza çarptı, kaza sonucu ben yaralanmadım ancak aracımda bulunan eşim Zeliha ve baldızım olan Zübeyde yaralandılar, olay nedeniyle hastaneye kaldırıldılar, bu kaza sonucu aracım perte ayrıldı, zararımız karşılanmadı, olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
7.Kaza tespit tutanağında sanığın sola dönüş kurallarına riayet etmemekten, diğer sürücünün kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamaktan kusurlu olduğu, 03/03/2016 tarihli bilirkişi raporunun sanık sürücünün asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, 20/06/2016 tarihli keşfe binaen hazırlanan 25/06/2016 tarihli bilirkişi raporunun her iki sürücünün eşdeğer kusurlu olduklarının belirtildiği görülmüştür.
8.Adli Tıp Kurumu raporunda;
”1.Olay sanık sürücünün kavşağa yeşil ışıkta giriş yapması durumunda meydana gelmiş ise;
A-Sanık sürücü … sola dönüş için yeşil ışıkta giriş yaptığı kavşakta sevk ve idaresindeki otomobilin dönüşü sırasında sağ tarafından gelen otomobille çarpıştığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
B-Sürücü … kavşak girişinde kırmızı ışıkta durması gerekirken kırmızı ışıkta giriş yaptığı kavşakta sevk ve idaresindeki otomobilin sola dönüş yapmak isteyen otomobille çarpıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurludur.
2.Olay sürücü …’ın kavşağa yeşil ışıkta giriş yapması durumunda meydana gelmiş ise;
A-Sanık sürücü … kavşak girişinde kırmızı ışıkta durması gerekirken kırmızı ışıkta sola dönüş için giriş yaptığı kavşakta sevk ve idaresindeki otomobilin dönüşü sırasında sağ tarafından gelen otomobille çarpıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurludur.
B-Sürücü … olay yerinde seyrini meskun mahal ve kavşak şartlarını dikkate alarak sürdürmesi gerekirken mahal şartlarına uygun seyretmeyip sevk ve idaresindeki otomobilin sola dönüş yapmak isteyen otomobille çarpıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle alt düzeyde tali kusurludur.” denilmiştir.
B.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KABULÜ;
BAM gerekçesinde;
”..Sanığın tüm aşamalarda kendisinin yeşil ışıkta geçtiğine dair savunma yaptığı, 21/02/2016 tarihinde meydana gelen kaza tarihinden yaklaşık 1 yıl 10 ay sonra katılanlar vekili tarafından kazayı gördüğü beyan edilerek dinlenmesi için bildirilen tanık … beyanında; Tarsus ilçesi Nusret Gemisinin bulunduğu kavşağın orada sola dönüş için kırmızı ışıkta beklediğini, kendisi beklerken kendilerinin sağ tarafından gelen araçların sola dönüş yaptıklarını, kazayı yapan aracında 3 veya 4. … olduğunu, kırmızı ışık yanarken bahsettiği 4. sıradaki aracın kaza yaptığını, ancak nasıl ve kime hangi araca çarptığını bilmediğini, çarpan aracın Mersin istikametinden Tarsus istikametine giriş yaptığını, çarpılan aracın da Adana istikametinden Mersin istikametine geldiğini, Mersin’den Tarsus’a girecek aracın Tarsus’a gireceğinden kendisinin beklediği gibi kırmızı ışıkta beklemesi gerektiğini beyan ettiği, ancak ifadesinin ilk kısmında sağ taraftan gelen araçların sola dönüş yaptığını ve bu şekilde 3-4 aracın sola döndüğünü beyan etmiş olması karşısında beyanının kendi içinde çelişkili olup oluşa uygun bulunmadığı, katılanların içinde bulunduğu … sürücüsü olan …’ın ise soruşturma sırasında Adana ilinden Mersin iline gitmekte iken kavşakta bulunan trafik ışığı fasılalı olarak yeşil yanıp sönmeye başladığını, geçerim umuduyla hızını azaltmadığını beyan emiş olduğu nazara alındığında sanığın kırmızı ışıkta geçtiğinin kesin olarak ispatlanamadığı, bu durumda sanığın yeşil ışıkta geçtiğinin kabulü gerekeceğinden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda da belirtildiği üzere sanığın kavşağa kendisine yeşil ışık yanmakta iken giriş yapmış olması nedeniyle sanığa kusur izafe edilemeyeceği, bu nedenle sanığın üzerine yüklenen suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
IV. GEREKÇE
Olay günü saat 18:00 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki araçla meskun mahalde, bölünmüş , iki şeritli, asfalt kaplama, düz, eğimsiz, ıslak, yolda, yağmurlu havada seyir halindeyken ışık kontrollü dört yönlü kavşağa geldiğinde, iddiasına göre kendisine yeşil ışık yanarken sola dönüş yaptığı esnada istikametine göre sağından düz seyreden tanık …’ın aracıyla çarpıştığı, kaza nedeniyle , tanığın aracında yolcu olarak bulunan katılanlar … ve …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları olayda Bölge Adliye Mahkemesinin oluşa ilişkin kabulünde, uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, sanığın kırmızı ışıkta geçtiğinin kesin olarak ispatlanamadığı, bu durumda sanığın yeşil ışıkta geçtiğinin kabulü gerekeceğinden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda da belirtildiği üzere sanığın kavşağa kendisine yeşil ışık yanmakta iken giriş yapmış olması durumunda sanığa kusur izafe edilemeyeceği, bu nedenle sanığın üzerine yüklenen suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 31.05.2023 tarihli ve 2023/451 Esas, 2023/693 Karar sayılı kararında katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2023 tarihinde karar verildi.