Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/551 E. 2023/2088 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/551
KARAR NO : 2023/2088
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Davanın reddi

Davacı hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle;
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 05.08.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11.01.2011 tarihinde gözaltına alınıp akabinde tutuklandığını, yapılan yargılama ile mahkumiyetine karar verildiği, müvekkilinin 18 aydan fazla tutuklu kalmasına rağmen tutuklulukta geçirdiği süreden şartla tahliye tarihi itibariyle az bir ceza ile cezalandırıldığını, gözaltına alındığında ve ceza evinde baskı ve kötü muameleye maruz kaldığını, 5271 sayılı Kanun 141 maddesinin f bendi gereği tazminat hakkının bulunduğu, uzun tutuklama nedeni ile itibarının zedelendiğini, psikolojisinin bozulduğunu, maddi zarara uğradığından fazladan ceza evinde kalması nediyle 20.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2.Davalı vekili 06.10.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın kanunda belirlenen sürede açılmadığından reddi gerektiğini, davacı hakkında aynı sebep nedeniyle başka dosyasının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, hakkında mahsup kararının bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, davacının delil eksikliğinden dolayı beraat kararı aldığından davanın reddi gerektiğini, davacının yargılanması esnasında yasalara uygun hareket edildiğini, devletin kusurunun bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, tazminata esas dosyada ödenen vekalet ücretinin maddi zarar kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, davacının vekiline dava açma hususunda muvafakatinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, öne sürmüştür.

3…. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.01.2016 tarihli ve 2015/299 Esas, 2016/51 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile 1.846,26 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminata tutuklama tarihinden faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4…. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.01.2016 tarihli ve 2015/299 Esas, 2016/51 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 16.05.2022 tarihli ve 2021/239 Esas, 2022/3674 Karar sayılı kararı ile; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında davacının 505 gün süre ile tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında davacının tutuklu kaldığı sürenin mahkumiyet hükmünün bihakkın tahliye tarihinden fazla olmadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

5…. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2022/256 Esas, 2022/218 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak; davanın reddine karar verilmiştir.

6.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın 03.02.2023 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
Müvekkilinin tazminata esas dosyada yaklaşık 19 ay tutuklu kaldığı, bu sürenin müvekkilin almış olduğu hapis cezasının infazından fazla olduğuna, davacıya yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkum edilmesinin hak arama özgürlüğü, mahkemeye erişim hakkı ve mahkemeye etkili başvuru hakkının ihlali niteliğinde olduğuna, verilen kararın Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına aykırı olduğundan bozulması gerektiğine, ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin esasını oluşturan Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/159 Esas, 2012/205 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın 13.05.2015 tarihinde kesinleştiği, ve davacının 11.01.2011 tarihinde cezaevine giriş yaptığı, cezaevine alınırken silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tevkif müzekkeresinin infazına başlanıldığı ancak terör örgütü propagandası suçundan dolayı almış olduğu 10 ay kesinleşmiş hapis cezası geldiğinden 30.05.2012 tarihinde bu cezanın infazına başlanıldığı, 30.05.2012 tarihinde Adana Kapatılan 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/36 esas sayılı doyasının gelen kesinleşmiş 10 ay hapis cezası geldiğinden infazda bulunan tevkif müzekkeresinin infazı durdurularak bu cezanın infazına başlanılmakla, 11.01.2011 – 30.05.2012 tarihleri arasında 505 gün cezaevinde kaldığı hükümlü bu cezasını infaz etmekte iken, 11.07.2012 tarihinde infazının durdurulmasına karar verilerek hükümlünün tahliye edildiği,davacının 505 gün süre ile tutuklu kaldığı, üzerine atılı suçtan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ilgili müdettnamede davacının tutuklu kaldığı sürenin bihakkın tahliye tarihinden fazla olmadığı değerlendirildiğinde davacının maddi ya da manevi zarara uğramadığı anlaşılmakla 5271 sayılı Kanun 141 ve devamı maddelerinde belirtilen tazminat koşullarının oluşmadığı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/159 Esas ve 2012/205 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan 11.01.2011 – 30.05.2012 tarihleri arasında 505 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile mahkumiyetine hükmedildiği, hükmün 13.05.2015 tarihinde kesinleştiği, yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

A.Davacı vekilinin temyiz istemi;
1.Davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Tazminat talebinin dosyada davacı (sanık) 11.01.2011 – 30.05.2012 tarihleri arasında 505 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda 1 yıl 6 ay 22 gün (567 gün) hapis cezasına hükmedildiği, davacı hakkında infaz edilen sürenin mahkumiyet hükmünün bihakkın tahliye tarihinden fazla olmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedileceği, somut olayda da davalının davayı vekili aracılığıyla takip edip davanın reddi kararı verildiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde, davanın reddine karar verilmesi nedeniyle mahkeme masraflarıın davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün açıklanan nedenle … Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2022/256 Esas, 2022/218 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.