Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/545 E. 2023/2033 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/545
KARAR NO : 2023/2033
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
DAVA TARİHİ : 26.01.2016
KARAR : Davanın reddi

Dairemizce verilen bozma kararı üzerine mahkemece kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 nci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 26.01.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının başkasını bir malı teslim veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur koymak suretiyle yağma suçundan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/300 Esas sayılı dosyasında 21.03.2010-12.04.2011 tarihleri arasında toplam 13 ay haksız yere tutuklu kaldığını, yapılan yargılama neticesinde yağma suçundan beraatine basit yaralama suçundan davanın düşürülmesine karar verildiğini, davacının haksız gözaltı nedeniyle uğradığı manevi zarar karşılığı olarak 50.000 TL manevi, 23.000 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 11.02.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, sadece gözaltına yönelik manevi tazminat talep edilebileceğini ve talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan etmiştir.

3. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.06.2016 tarihli ve 2016/41 Esas, 2016/272 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.06.2016 tarihli ve 2016/41 Esas, 2016/272 Karar sayılı kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 10.05.2022 tarihli ve 2021/781 Esas, 2022/3584 Karar sayılı kararı ile tazminata esas ceza dava dosyasında mağdurun kolluk beyanının tespit edilerek, süresinde şikayetçi olduktan sonra şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verilmiş ise tazminat davasının reddine karar verilmesi, şikayet hakkını hiç kullanmaması nedeniyle düşme kararı verilmiş ise davacı lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Bozma üzerine gerekli araştırma yapıldıktan sonra Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2022 tarihli ve 2022/215 Esas, 2022/312 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

6. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 03.02.2023 tarihli tebliğnamesi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz isteği; davacının tazminata hak kazandığına ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “Davacı vekili maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, davacı hakkında yağma suçundan açılan kamu davasında suçun vasıf değiştirdiği ve basit yaralama suçuna dönüşen davada şikayet yokluğu nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının TCK’nın 73/4 ve CMK 223/8 maddesi gereğince düşürülmesine karar verildiği(mağdurun kolluk beyanında şikayetçi olduğu, süresinde şikayetçi olduktan sonra 21.05.2010 tarihli duruşmada şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verildiği), CMK 144/c madde gereğince şikayetten vazgeçme gibi nedenlerle davanın düşmesine karar verilmesi halinde tazminat talebinde bulunulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.” denilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/300 Esas – 2015/573 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının nitelikli yağma suçundan 21.03.2010 – 12.04.2011 tarihleri arasında 387 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğu kabul edilerek şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesine karar verildiği, hükmün 04.01.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı anlaşılmıştır.

2. 5271 sayılı Kanun’un 144 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülen kişilerin tazminat isteyemeyecek kişilerden olduğunun belirtildiği göz önüne bulundurulduğunda, davacı hakkında yapılan yargılama sonunda davacının eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu kabul edilerek şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesine karar verildiği anlaşılmakla, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2022 tarihli ve 2022/215 Esas, 2022/312 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,06.06.2023 tarihinde karar verildi.