YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/452
KARAR NO : 2023/2097
KARAR TARİHİ : 12.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
Davacı hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 24.06.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uyuşturucu veya uyarıcı ticareti yapma veya sağlama suçundan 12.04.2016 tarihinde gözaltına alındığını, 13.04.2016 tarihinde tutuklandığını, 13.02.2019 tarihinde tahliye edildiği, yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine karar verildiği, yapılan itiraz sonucunda eylemin uyuşturucu madde kullanma suçuna dönüşmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, müvekkilinin hükümlülüğünden fazla tutukluluğu bulunduğu, haksız tutuklama nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, ceza evinde zararının oluştuğu, haksız tutuklama nedeniyle 1.000.000,00 TL maddi, 1.000.000,00 TL manevi tazminata gözaltı tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2.Davalı vekili 08.07.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığından reddi gerektiğini, davanın yasal süresinde açılıp açılmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, davacı kendi kusurlu eylemleri nedeniyle tutuklamaya sebep olduğundan tazminata hak kazanamayacağını, talep edilen tazminat miktarlarının fazla olduğunu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davacının muvafakati olmadığından reddi gerektiğini, faizin karar tarihinden olması gerektiğini, öne sürmüştür.
3.Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.09.2019 tarihli ve 2019/334 Esas, 2019/390 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
4.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 12.02.2021 tarihli ve 2019/3897 Esas, 2021/452 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kısmen kabulü ile 28.852,32 TL maddi, 60.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
5.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin,12.02.2021 tarihli ve 2019/3897 Esas, 2021/452 Karar sayılı kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 27.06.2022 tarihli ve 2021/3416 Esas, 2022/5126 Karar sayılı kararı ile; davacının tazminata esas dosyada kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan davacının 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanunun 231 inci maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu aşamadaki hükmün davacı bakımından herhangi bir sonuç doğurmadığı, ancak davacı bakımından dayanak mahkeme hükmünde belirtilen 5 yıllık denetim süresi sonunda davanın düşmesi veya hükmün açıklanması halinde tazminat davasının şartlarının değerlendirilmesinin mümkün olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
6.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin,17.11.2022 tarihli ve 2022/1588 Esas, 2022/2100 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
7.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2023 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
Davalı vekilinin temyiz hükmedilen tazminatın kesin olması nedeniyle temyiz hakkı bulunmamasına rağmen temyiz ettiği, müvekkilinin tutuklandığı uyuşturucu madde ticareti suçundan ceza almadığı tutuklanmadığı suçtan ceza alıp hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, bu nedenle tutuklu kaldığı tüm sürelerin tazmin edilmesi gerektiğine, müvekkilinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararındaki cezasını infaz etse bile fazladan ceza evinde kaldığını, hüküm açıklansa bile müvekkilin 1 gün bile ceza evinde kalmayacağını, ceza aldığı suçun tutuklanmasına esas olan suçtan bağımsız nitelikte ayrı bir suç olduğunu, müvekkili lehine tazminat şartları oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine, ilişkindir
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin dayanağı olan Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/321 Esas – 2017/82 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 12.04.2016 – 13.02.2019 tarihleri arasında 1037 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacının eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu kapsamında kaldığı değerlendirilerek 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyetine dair hükmün 5271 sayılı Kanunun 231 inci maddesinin 5 inci bendi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 25.04.2019 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla, hükmün davacı bakımından herhangi bir sonuç doğurmadığı, ancak davacı bakımından dayanak mahkeme hükmünde belirtilen 5 yıllık denetim süresi sonunda davanın düşmesi veya hükmün açıklanması halinde tazminat davasının şartlarının değerlendirilmesinin mümkün olduğu dikkate alınarak ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamında, dairemiz bozma ilamı öncesinde verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında, İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik itirazın kabulü ile, davanın kısmen kabulüne dair yeni hüküm kurulduğu anlaşılmakla; İlk Derece Mahkemesi kararını ortadan kaldırmakla artık yeni mevcut bir karar bulunmadığından İstinaf Mahkemesince, dairemiz bozma ilamı sonrası itirazlar değerlendirilerek sonucuna göre yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle yetinilmiş olması hukuka aykırı görülmekle sair yönler incelenmeksizin karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/1588 Esas, 2022/2100 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.