Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/4268 E. 2023/2137 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4268
KARAR NO : 2023/2137
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle Öldürme
HÜKÜM : Mâhkumiyet

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.04.2016 tarihli ve 2015/85 Esas, 2016/204 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 50 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile birinci fıkrasının (a) bendi, 52 inci maddesinin iki ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 21.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 2 yıl süre ile geri alınmasına ve gözaltında geçirilen sürenin mahsubuna karar verilmiştir.

2. Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.04.2016 tarihli ve 2015/85 Esas, 2016/204 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 02.11.2021 tarihli ve 2019/13430 Esas, 2021/7516 Karar sayılı kararı ile kazada bilinçli taksir koşullarının oluşması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 22 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2022 tarihli ve 2022/50 Esas, 2022/239 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 2 yıl süre ile geri alınmasına ve gözaltında geçirilen sürenin mahsubuna karar verilmiştir.

4. Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2022 tarihli ve 2022/50 Esas, 2022/239 Karar sayılı kararının sanık ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 13.09.2022 tarihli ve 2022/2987 Esas, 2022/5599 Karar sayılı kararı ile bilinçli taksir oluşturan tek ihlalin bulunduğu gözetilmeksizin temel cezada üst sınır olan 1/2 oranında artırım yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini ve sürücü belgesinin asgari hadden çok fazla uzaklaşmak suretiyle geri alınmasına karar verildiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2023 tarihli ve 2022/514 Esas, 2023/82 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 4 ay süre ile geri alınmasına ve gözaltında geçirilen sürenin mahsubuna karar verilmiştir.

6. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 02.05.2023 tarihli ve 2023/31501 sayılı temyiz isteminin reddiyle hükmün onanması görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın kusuru bulunmadığına ve sürücü belgesinin fazla alındığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesi gerekçesinde; “Sanık … hakkında Bingöl C.Başsavcılığı’nın 10/02/2015 tarih ve 2015/274 esas sayılı iddianamesi ile; taksirle …’in ölümüne neden olma suçundan eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 85/1, 63 ve 53/6. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle mahkememize kamu davası açılmıştır.

Olay tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki 12 S 0003 plakalı minibüsün Vali Konağı caddesi üzerinde geriye doğru gittiği sırada yaya olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan …’e çarptığı, yaralının tedavi gördüğü Elazığ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde vefat ettiği,

Mahkememizce olay yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen trafik bilirkişisi raporunda olayda sanığın asli kusurlu, yaya …’in ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği;
Katılan …’in beyanında oğlunun Elazığ Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki tedavisinin iyiye doğru gitmesine rağmen bir anda oğlunun vefat etmesinde doktorların ihmalinin olduğunu iddia etmesi üzerine dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda …’in ölümünün genel beden travmasına bağlı kafatası kemik kırıkları, yüz kemik kırıkları, beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, …’in tedavisine katılan hekimlere atfı kabil kusur bulunmadığının belirtildiği,

Böylece sanığın taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçunu işlediğinin sanığın aşamalardaki samimi anlatımları, bilirkişi raporu, olay anına ait görüntüler, adli raporlar ve tüm dosya kapsamından sabit olduğu, bozma ilamı da dikkate alınarak sanığın üzerine atılı suçtan eylemine uyan TCK 85/1, 22/3, 53/6 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.” denilmiştir.

2. Sanık aşamalardaki beyanında yolun kapalı olması nedeniyle kazanın meydana geldiği sokaktan geri geri çıkmaya çalıştığını, araçta park sensörü olmasına rağmen çocuk sesinden dolayı sensörü duymadığını, kazada kast ve ihmali bulunmadığı beyan etmiştir.

3. Katılan aşamalarda sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.

4. Adli Tıp Kurumu İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 28.12.2014 tarihli raporunda “Çocuğun ölümünün genel beden travmasına bağlı kafatası kemik kırıkları, yüz kemik kırıkları, beyin kanamsı ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu” şeklinde tespit yapıldığı anlaşılmıştır.

5. Olay sonrası kolluk tarafından düzenlenen 07.01.2013 tarihli kaza tespit tutanağında sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (2918 sayılı Kanun) 67 inci maddesinde yer alan “Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak zorundadır.” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, ölenin ise aynı Kanun’un 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları
saygısızca kullanmaları yasaktır.” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.

6. Trafik bilirkişisi tarafından mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 08.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda sanığın 2918 sayılı Kanun’un 84 üncü maddesinin (j) bendinde düzenlenen “manevraları düzenleyen genel şartlara uymama” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, ölenin ise Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 138 inci maddesinde düzenlenen “Yayalar taşıt yolu bitişiğinde veya yakınında yaya yolu, banket veya alan varsa buralardan yürümek, her iki tarafında banket bulunan ve kullanılabilir durumda olan yollarda kendi gidiş yönüne göre sol bankette yürümek zorundadırlar.” kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.

7. Olay anını gösterir CD ve 07.10.2013 tarihli kolluk CD izleme tutanağı dosya içerisinde yer almaktadır.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın sevk ve idaresindeki öğrenci servisi ile, kaza mahalli 8,40 metre genişliğinde iki yönlü parke kaplı yolda öğrenci aldıktan sonra yolun devamında yol çalışması olması nedeniyle yoldan çıkmak için geri geri ilerlediği sırada minibüsün arkasında yol içerisinde yürüyen yayaya çarpması neticesinde yayanın hayatını hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan olayda, dosya kapsamındaki olay anını gösteren CD, beyanlar, raporlar ve tüm belgelerin Dairemizce incelenmesi üzerine yapılan değerlendirme neticesinde sanığın asli kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik görülmediğinden ve ehliyetin geri alınması için belirlenen sürede hukuka aykırılık bulunmadığından sanığın bu hususlara ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2023 tarihli ve 2022/514 Esas, 2023/82 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2023 tarihinde karar verildi.