Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/4261 E. 2023/4606 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4261
KARAR NO : 2023/4606
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/3372 E., 2022/3296 K.
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve sanığın mahkumiyetine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Denizli 11.Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2021 tarihli ve 2021/1 Esas, 2021/858 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 51 inci maddesi, aynı maddesinin üçüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları gereğince hükmedilen 10 ay hapis cezasının 1 yıl süreye tabi tutularak ertelenmesine karar verilmiştir.

2.Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 30.11.2020 tarihli ve 2021/3372 Esas, 2022/3296 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kabulü ile kararın kaldırılarak sanığın 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesi, aynı maddesinin üçüncü, altıncı, yedinci ve fıkraları gereğince hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynı süreye tabi tutularak ertelenmesine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 27.04.2023 tarihli ve 2023/35474 sayılı hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığa, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin sekizinci fıkrasında bulunan denetim süresini iyi halli geçirdiği takdirde, cezasının infaz edilmiş sayılacağının ihtar edilmesinin kararda gösterilmemesi hukuka aykırı olduğundan anılan kısmın eklenmek suretiyle düzeltilerek onama görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılanlar vekilinin temyiz isteği, erteleme hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna,

2.Sanık müdafiinin temyiz isteği, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.İlk Derece Mahkemesince ”Olay tarihinde Şemikler 8 nolu Acil Sağlık İstasyonunda görevli olan sanık ve müştekilerin birlikte oturdukları sırada sanığın semaveri yakmak için alkol içerikli dezenfektan dökmesi nedeniyle semaverin aniden alev aldığı ve katılan …’ın BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, katılan …’in yüzünde sabit iz kalacak şekilde yaralandığı, adli muayene raporları, tanık beyanları, ifadeler, savunma, olayın oluşu ve dosya kapsamından sanığın üzerine atılı birden çok kişiyi taksirle yaralama suçunu işlediği anlaşıldığından, iki sınır arasındaki temel cezanın tayininde suçun işleniş biçimi, sanığın amaç ve saiki nazara alınarak, alt sınırdan uzaklaşılarak hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen hapis cezasının kısa süreli oluşu nazara alınarak ertelenmesine, sanığın katılanların maddi zararını karşılamadığı anlaşıldığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.”

Biçimindeki gerekçe ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir.

2.Soruşturma aşamasında düzenlenen 26.08.2020 tarihli CD İzleme, İnceleme ve Tespit Tutanağında özetle; İlk karede 14.08.2020-21:15’te …’ın semaverin üst kısmına alkol içerikli dezenfektan döktüğü ve semaverin alev aldığı, 14.08.2020-21:16:11’de …’ın semaverin ağız kısmına peçete koyup tekrar alkol içerikli dezenfektan döktüğü ve alev almadan önceki görüntüsü, 14.08.2020-21:16:45’te alkol içerikli dezenfektanın semavere dökülmesiyle beraber aniden basınçlı alevin masa etrafında oturan şahıslara doğru gittiği ana ait görüntü, 14.08.2020-21:16:50’de basınçlı yoğun alevin masada bulunan şahıslara doğru gelmesiyle …’ın önce içeri kaçtığı, kendilerine doğru attıkları ve içeriye doğru kaçtıkları anı ait görüntüler, 14.08.2020-21:16:58’de …’ın yüz ve kafa kısmında yanmanın devam ettiği diğer erkek presonelin yardım ederek lavabo kısıma götürdüğü ana ilişkin görüntüler olduğu bildirilmiştir.

3.Soruşturma aşamasında düzenlenen 26.11.2020 tarihli makine mühendisi iş güv uzmanı 1. seviye yangın eğiticisi bilirkişi raporunda; sanığın, yanma işlemini hızlandırmak için, içerisinde alkol karışımı olduğu herkesçe bilinen ve sağlık personeli olduğundan bunun için özel bir eğitim almasına gerek olmayan dezenfektanı semavere dökerek, bilerek dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde çalışması nedeniyle katılanların yaralanmasına neden olduğu, katılanların ise; ihlal ettiği bir kural veya yerine getirmedikleri bir sorumluluklarının bulunmadığı belirtilmiştir.

4.Katılanların kati adli muayene raporları dosyada mevcuttur.

5.Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamış, katılanların zarar giderimi gerçekleşmemiştir.

6.Olay günü …, … ve kendisinin nöbetçi olduğunu, … ile … saat 20:30 sıralarında yanlarına geldiğini, çay için semaverin başına geçtiğini, kömürün dibinde kalan partikülleri semavere koyduğunu, daha öncesinde alkolle de yakıldığını gördüğü için içeriye dezenfektan almaya gittiğini, dezenfektanın ilk damlasını damlatırken damlanın bacaya geldiğini, bacasının alev aldığını, …’ın alkolü peçeteye damlat öyle at demesi üzerine peçeteyi rulo yaparak, bacadan alev geçince damlattığı sırada alevin bir anda dışarı çıktığını, yüzüne alev geldiğini, yüzünü eliyle söndürüp içeri koştuğunu, müştekilerin yandığını görmediğini, yüzüne buzdolabından birikmiş karları sürerken Melek’in geldiğini yüzünün yandığı görünce karları onun yüzüne sürdüğünü, O’na sen devam et ben sana hidrojel getireceğim dediğini, kendi yüzüne küçük hidrojeli sürdüğünü, büyük hidrojel için ambulansa giderken Vildan’ın gittiğini, kendisinin olayda kusurunun olmadığını ileri sürmüştür.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1.İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından isabetli görülmüşse de, cezanın uygulanması sırasında, temel ceza miktarı ve bilinçli taksir hükümlerine yer verilmemesi uygun görülmemiş, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesince ”Dairemizce yapılan yargılama sonucunda iddia, katılanların beyanları, sanık savunması, dosya içerisinde bulunan CD izleme-inceleme ve tespit tutanağı, katılanların yaralanmalarıyla ilgili olarak Denizli Devlet Hastanesince ve Denizli Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen adli raporlar, iş güvenliği uzmanı Barış Berk tarafından düzenlenen kusur raporu, uzlaşma raporu, tanıklar …, …’ın beyanları, Dairemizce istinaf yargılaması sırasında Dairemizce izlenen CD görüntüsü , sanığa ait nüfus ve adli sicil kaydı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Sanık …’ın acil tıp teknikeri olarak görev yaptığı, olay günü sanık, katılanlar ve tanık olarak beyanlarına başvurulan …, …’ın Şemikler 8 Nolu Acil Sağlık İstasyonu bahçesinde oturdukları sırada saat 21.15 sıralarında çay demlemek amacı ile sanığın semaveri yakmak istediği, semaveri yakamaması üzerine acil sağlık istasyonu içerisine girdiği ve elinde içerisinde alkol bulunan dezenfektan şişesi ile tekrar bahçeye çıkıp alkol içerikli dezenfektanı semaverin üzerine döktüğü, bu sırada semaverin alev alması sonucunda bahçede oturmakta olan katılan …’ın adli rapora göre , basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yüzde sabit iz oluşacak şekilde, katılan … ‘in adli rapora göre basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralandığı, olay anına ilişkin kamera görüntüsü bulunduğu, Dairemizce izlenen CD görüntüleri ve düzenlenen CD inceleme tutanağı içeriği, tanık beyanları da gözönünde bulundurulduğunda sanığın elindeki, içerisinde alkol bulunan şişeyi semaver üzerine dökerek yakmaya çalıştığı ve bu sırada semaverin alev aldığı , alevlerin katılanlara sirayet ettiğinin anlaşıldığı, taraflar arasındaki uzlaşmanın olumsuz sonuçlandığı, sanığın katılanların zararlarını gidermediği, sanığın, ateşin tutuşması amacıyla alkol içerikli sıvıyı semaver üzerine döktüğü, semaverin tutuşmaması üzerine ısrarlı şekilde semaver üzerine alkol dökmeye devam ettiği ve semaverdeki ateşin alev alması üzerine katılanların yaralanmasında asli ve tam kusurlu olduğu kanaatine varılmış, her ne kadar Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesince olayın meydana gelmesinde sanığın asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek sanık hakkında TCK’nın 89/4 maddesi uyarınca temel ceza alt sınırdan bir miktar uzaklaşmak suretiyle 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmiş, bilinçli taksir koşullarının bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmamış ise de ; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, sanığın olaydaki kusurunun yoğunluğu, meydana gelen sonucun ağırlığı nazara alınmak suretiyle adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiğinden sanığın asli ve tam kusurlu olarak katılan …’ın yüzde sabit iz meydana gelecek ve basit tıbbı müdahale ile giderilemeyecek şekilde, katılan …’un ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmalarına neden olması nazara alınarak TCK’nın 3/1 maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi gereğince takdiren alt sınırdan daha çok uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, sağlık personeli olan sanığın, yanma işlemini hızlandırmak için içerisinde alkol bulunan dezenfektanı semavere dökmesi suretiyle birden alev alacağını ve zararlı sonuçlara neden olabileceğini görevi icabı bilmesi gerekmesine rağmen bu hususlara dikkat etmeyerek olayın meydana gelmesine neden olduğu ve eylemini bilinçli taksir koşulları içerisinde gerçekleştirdiği anlaşıldığından ve sanığın bilinçli taksir teşkil eden tek hareketinin bulunması nedeniyle temel ceza üzerinden TCK’nın 22/3 maddesi gereğince takdiren 1/3 oranında artırım yapılmış, takdiri indirim maddesi uygulanmış, sanığın katılanların zararlarını karşılamaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulanmamış, sanığın eyleminin bilinçli taksir koşulları içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle TCK’nın 50/1-a maddesi uygulanmamış, sanığın sabıkasız oluşu, suçu işlemedeki pişmanlığı ve cezanın ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceği hususunda Dairemizde olumlu kanaatin oluşması nedeniyle verilen hapis cezasının ertelenmesine ve sanığın 1 yıl 8 ay denetim süresine tabi tutulmasına karar verilerek oy birliği ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.”

Biçimindeki gerekçe ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir.

3.Sanığa 5237 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilerek 25.05.2022 tarihinde talimat mahkemesinde alınan ifadesinde ”…Ben bu konuda daha önce ifade verdim, o ifademi aynen tekrar ederim, üzerime atılı suçu bilinçli olarak işlemedim, olayda bende yandım, bu nedenle bilinçli olarak işlediğimi kabul etmiyorum, ben onların yandığını bile görmedim, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ederim, hakkımda mahkumiyet kararı verilecek olursa lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederim…” demiştir.

IV. GEREKÇE
A)Tebliğname Yönünden
Erteleme hükümlerinin uygulanması sırasında 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin sekizinci fıkrasının gösterilmemesi hukuka aykırı bulunmuşsa da söz konusu aykırılığın Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

B)Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Suç tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi kapsamında erteleme müessesesinin uygulanabilmesi için netice ceza miktarının üst sınırının 2 yıl hapis cezası olduğu ve sanık hakkında netice 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedildiği, sanığın UYAP sisteminden temin edilen sabıka kaydına göre suç tarihinden evvel kasıtlı suçtan üç aydan fazla hapis cezasına hükmedilmediği ve yargılama sırasında hakkında olumsuz kanaat edinilmediği gözetildiğinde, sanık hakkında erteleme müessesesinin uygulanmasına kanunî engel teşkil eden bir hususun bulunmadığı anlaşıldığından, katılanlar vekilinin temyiz istemi reddolunmuştur.

C)Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Şemikler 8 Nolu Acil Sağlık İstasyonunda acil tıp teknikeri olarak görev yapan sanığın, akşam vakti arkadaşları olan katılanların yanına geldiği, bahçede çay demlemek için semaveri yakmak isteyen sanığın, yakmayı başaramaması üzerine getirdiği alkol içerikli dezenfektanı semavere döktüğü, semaverin alev aldığı ancak tutuşmadığı, tutuşmaması üzerine, bir kez de üzerinde aynı sıvıdan bulunan peçeteyi içine atmasıyla, aniden basınçlı alevin masada oturanları sarması neticesinde bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilemez, bir kişinin ise yüzünde sabit iz oluşacak şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda, sanığın, yanma işlemini hızlandırmak için döktüğü sıvının, birden alev alabileceğini görevi icabı bilmesi gerekmesine rağmen dikkatsiz davranışlarıyla neticeye sebebiyet verdiğinin anlaşılması karşısında Bölge Adliye Mahkemesinin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 30.11.2020 tarihli ve 2021/3372 Esas, 2022/3296 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği hükmün altıncı fıkrasına, beşinci paragraf olarak; “5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Denizli 11.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2023 tarihinde karar verildi.