Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/4140 E. 2023/4777 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4140
KARAR NO : 2023/4777
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/220 E., 2023/1014 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Davacı hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, davalı vekilinin, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği üzerinde 20.03.2023 tarihinde verdiği dilekçesinde hükme ilişkin temyiz sebeplerini bildirerek katılma yolu temyiz isteminde bulunduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 20.02.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.06.2008 tarihinde tutuklandığını, 06.05.2010 tarihli celsesinde tahliye olduğunu, davacı müvekkilin toplam 23 ay 4 gün süreyle tutuklu kaldığını, Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11.10.2016 tarih, 2014/85 Esas ve 2016/328 Karar sayılı ilamıyla isnat edilen suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma, resmi belgede sahtecilik, suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme, kasten öldürme, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, yağma, kamu kurum ve kuruluşları vs.tüzel kişilikleri … olarak kullanılması sureti ile dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırmak suçlarından beraatine karar verildiği, beraat kararının 22.12.2016 tarihinde kesinleştiği, dilekçesinde belirttiği diğer gerekçe ve sebepler ile davanın kabulüne karar verilmesi talep edilerek 2.000.000,00 TL maddi, 2.000.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dahi davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.

2.Davalı vekili 10.03.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının kendi eylemleri nedeniyle tutuklanmasına neden olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının aynı tarihlerde başka gözaltı ve tutuklama kararının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, öne sürmüştür.

3.Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.12.2017 tarihli ve 2017/55 Esas, 2016/356 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 13.096,46 TL maddi, 46.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

4.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 26.06.2018 tarihli ve 2018/1375 Esas, 2018/2017 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğundan 20.000,00 TL’ye indirilmesi ve buna göre değişen vekalet ücretinin 3.747,72 TL olması gerektiğinden bahisle, bu kısımların değiştirilmesi suretiyle düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 26.06.2018 tarihli ve 2018/1375 Esas, 2018/2017 Karar sayılı kararının davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05.12.2022 tarihli ve 2021/5482 Esas, 2022/9456 Karar sayılı kararı ile; tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak “12.325,99” TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hesaplama hatası sonucu maddi tazminatın yüksek belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın fazla tayin edildiği, hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğundan bahisle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

6.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 08.03.2023 tarihli ve 2023/220 Esas, 2023/1014 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile 12.325,99 TL maddi 60.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

7.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2023 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Davacı vekilinin temyiz istemi;
Müvekkilinin tutuklaması nedeniyle işletmelerini çalıştıramadığına, toplumda hatta akraba çevresinde imajının kötü yönde zedelendiğine, bu nedenle hükmedilen maddi ve manevi tazminatın eksik olduğuna, ilişkindir.

B. Davalı vekilinin temyiz istemi;
Davacının tutuklanmasının kanuna uygun olarak yapıldığından davanın reddi gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarlarının fazla olduğuna, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğuna, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/85 Esas – 2016/328 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli yağma suçlarından 02.06.2008 – 06.05.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.12.2016 tarihinde kesinleştiği, davacı lehine bozma ilamına da uyularak; 12.325,99 TL maddi 60.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/85 Esas – 2016/328 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli yağma suçlarından 02.06.2008 – 06.05.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.12.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

A.Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
1. Hükmedilen maddi tazminatın eksik olduğuna yönelik temyiz talebi yönünden;
Maddi tazminatın, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı süreler için net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.

2.Hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğuna yönelik temyiz talebi yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti edildiğinden manevi tazminatın eksik olduğuna yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

B.Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
1.Hükmedilen tazminat miktarları ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği ve davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş olup, davalı vekilinin maddi ve manevi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiştir.

2.Hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğuna yönelik temyiz talebi yönünden;
5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin 9 uncu bendi uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususuna göre davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Davalı lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 08.03.2023 tarihli ve 2023/220 Esas, 2023/1014 Karar sayılı kararında davacı vekili ve davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2023 tarihinde karar verildi.