Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/3790 E. 2023/4843 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3790
KARAR NO : 2023/4843
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/309 E., 2022/786 K.
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında Dairemizin bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2016 tarihli ve 2015/388 Esas, 2016/143 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi gereğince neticeten 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2 Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2016 tarihli ve 2015/388 Esas, 2016/143 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 22.06.2021 tarihli 2019/9381 Esas, 2021/ 5138 Karar sayılı kararı ile ” sanık hakkında basit yargılama usulünün değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

3. Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2022 tarihli ve 2021/ 466 Esas, 2022/151 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince neticeten 375 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiş, verilen karara sanık müdafinin itirazı üzerine dosya yeni esasa kaydedilip, genel hükümlere göre karar verilmiştir.

4.Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2022 tarihli ve 2022/ 309 Esas, 2022/786 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi gereğince neticeten 500 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 15.04.2023 tarihli ve 2023/16100 sayılı hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği;
Sanığın kusuru bulunmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde;
”…; Olay tarihinde Balışeyh – Sulakyurt yolunda katılanın sevk ve idaresindeki … plakalı … ile seyir halinde bulunduğu esnada sanığın sevk ve idaresindeki … plakalı … ile şerit ihlali yaparak karşı şeride geçmesi sonucunda araçların çarpışmasıyla maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada katılanın vücudunda kemik kırılmasına, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve dalağının ameliyat ile alınması nedeniyle organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralandığı, katılanın beyanında şikâyetçi olduğunu ifade ettiği, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/01/2016 tarihli raporunda sanığın Sulakyurt-Balışeyh yönünde seyri sırasında olay yerine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen trafik şeridine girmesi sonucu meydana gelen kazada sanığın yola gereken dikkati vermemesi ve sürüşünü iki yönlü, virajlı ve ıslak yüzeyli yol şartlarına göre ayarlamaması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen trafiğe ait şeride girmesi ve kazaya sebebiyet vermesi sebebiyle asli kusurlu olduğu, katılanın kusursuz olduğu kanaatinin bildirildiği, sanığın savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı anlaşılmakla; kaza tespit tutanağı, tarafların beyanları, katılanın adli muayene raporlarına göre yaralanmasının mahiyeti ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda yer verilen tespitler göz önüne alınarak mahkememizce yapılan değerlendirmede de olayın meydana geliş şekli itibariyle söz konusu raporda yer verilen kusur tespitine itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılarak sanığın asli kusuruyla neden olduğu kaza sonucunda katılanın yaralanmasına sebebiyet vermek suretiyle üzerine atılı taksirle yaralama suçunu işlediği sabit kabul edilerek eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 89/1 maddesi gereği suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, taksire dayalı kusurun ağırlığı (sanığın asli kusurlu olması), katılanın yaralanmasının niteliği (vücudunda kemik kırılmasına, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve dalağının ameliyat ile alınması nedeniyle organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde), sanığın tekerrüre esas mahiyette sabıka kaydının bulunmaması ile suçun işlenmesindeki özellikler göz önüne alınarak takdiren, tercihen ve teşdiden 300 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksirle yaralama katılanın organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olduğundan 5237 Sayılı TCK’nın 89/3-b maddesi uyarınca cezasında bir kat arttırım yapılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” denilmektedir.

2.Katılan; “Olay günü ben Kırıkkale ilinden köyüm olan Deredüzü köyüne gidiyordum. Balışeyhten Sulakyurt yoluna döndükten yaklaşık 6 km sonra iddianameye konu kaza gerçekleşti, sanığın kullanmış olduğu … üzerinde kendisine ait vincide olan büyükçe bir kamyondu, ben sanığın kamyonunu virajı dönünce gördüm. Sanığın kamyonu kendi şeridini bırakmış benim şeritten geliyordu, birbirimizi gördüğümüzde mesafe kısaydı, çünkü hafif bir viraj vardı, sanık beni görünce direksiyonu kırdı, ben de bunun üzerine tamamen toprak yola kaçtım. Fakat sanığın kullanmış olduğu kamyonetin kasası üzerime devrildi ve benim arabamın üst tarafını biçip gitti. Arabamın tavanı hiç kalmadı, ben arabanın içinde hafif eğilerek daha büyük bir felaketten kurtuldum. Kaza nedeni ile benim omzumda kolumda ve parmaklarımda kırıklar oluştu, şu an sol elimi de kullanamıyorum. Ayrıca omzumda ağrılar olmaktadır. Yürümede ve çalışmada zorluk çekiyorum. Ayrıca kaza sonrasında dalağımda alındı, şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Olay nedeni ile maddi zararım olmuştur fakat sanık tarafından bu zararlarımdan hiçbiri karşılanmamıştır. Olay nedeni ile geçirdiğim yaralanmadan dolayı birçok kere hastaneye git gel ayrıca bazı ilaçları da sigorta karşılamadığından ben kendi cebimden karşılamak durumunda kaldım. Bu zararlarıma ilişkin elimde net bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ayrıca kazada hurdaya çıkan aracım nedeni ile tarafıma henüz bir ödeme yapılmamış ise de sigorta şirketinden tarafıma hasarın bedelinin ödeneceğine dair yazı gönderilmiştir. Başka diyeceğim birşey yoktur.” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

3.Sanık; “Olay tarihinde sevk ve idaremde bulunan … plakalı aracım ile Sulakyurt’tan Balışeh istikametinde seyir halinde iken olay yerine geldiğimde müştekinin kullanmış olduğu … ile karşılaştım, bu arada lastiğim patlamıştı, aracın hakimiyetini kaybettim, ve ben direksiyonum kendi şeridime doğru sağ tarafa kırdım ve benim aracı müştekinin aracının geçtiğini farkettim, benim aracım da sağ taraftaki bankete doğru gitti ve yoldan çıktım, kesinlikle müştekinin kullanmış olduğu araca ben vurmadım ve çarpmadım müştekinin aracının ne şekilde kaza yaptığını ben bilmiyorum, olay bu şekilde olmuştur, müştekinin kullanmış olduğu aracın ne şekilde kaza yaptığını görmedim, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum ayrıca ben olay hakkında daha önceden savunma yapmıştım, o ifadem halen geçerlidir, okunmasını talep ederim, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum, beraatıma karar verilmesini talep ederim.” Şeklinde savunmada bulunmuştur.

4.Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda; sürücü …’ın, …’nın 84/g maddesi gereği kusurlu, sürücü …’ın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.

5.Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 13/01/2016 tarihli raporunda;
”…Sürücü …, yönetimindeki “…” plaka sayılı kamyon ile gündüz vakti, yerleşim yeri dışında, Sulakyurt yönünden Balışeyh yönüne seyri sırasında olay yerine geldiğinde, yola gereken dikkatini vermemesi ve sürüşünü; iki yönlü, virajlı ve ıslak yüzeyli yol şartlarına göre ayarlamaması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen trafiğe ait şeride girmesi sonucu, Balışeyh yönünden Sulakyurt yönüne seyretmekte olan sürücü … yönetimindeki, içerisinde yolcu olarak …’in bulunduğu “…” plaka sayılı otomobile çarpması neticesi meydana gelen olaydaki; dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla asli kusurludur.

Sürücü …’ın ise meydana gelen olayda, dosyadaki mevcut verilere göre, kazanın oluşu üzerine etken hatalı herhangi tutum ve davranışı ya da kural ihlali görülmediğinden, sonuçta atfı kabil kusuru yoktur.” denilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay günü saat 17:45 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyon ile meskun mahal dışında, iki yönlü, eğimsiz, virajlı, ıslak yüzeyli asfalt kaplama yolda seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen trafiğe ait şeride girdiği esnada, karşı şeritte seyreden katılanın aracına çarptığı, kaza nedeniyle katılanın hayati tehlike geçirecek, 3. derece kemik kırığı oluşacak, organlarından birinin kaybına neden olacak şekilde yaralandığı olayda; mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen tüm temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2022 tarihli ve 2022/ 309 Esas, 2022/786 Karar sayılı sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.