Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/3780 E. 2023/4844 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3780
KARAR NO : 2023/4844
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/1099 E., 2023/7 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında Dairemizin bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.01.2016 tarihli ve 2014/970 Esas, 2016/50 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi gereğince neticeten 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 yıl süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2.Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.01.2016 tarihli ve 2014/970 Esas, 2016/50 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 03.10.2022 tarihli 2020/4527 Esas, 2022/6107 Karar sayılı kararı ile;
”… 1-CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas- 2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK’nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup;

TCK’nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın geçmişi, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, TCK’nın 50/4. maddesi hükmü uyarınca taksirli suçlardan dolayı hükmedilen hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olduğu, dosya içeriğine göre HAGB ve lehe hüküm talebi bulunan sanık hakkında lehe hükümlerin tartışılıp, gerekçe gösterilerek uygulanılıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;

2-Sanığın sürücü belgesi bilgilerinin incelendiğinde, aynı belge numarası adı altında hem ”B” sınıfı, hem ”A2” sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesindeki hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken, yargılamaya konu kazayı idaresindeki otomobil ile yaptığı ve bu nedenle sanığın somut olaya konu taksirle öldürme suçu sebebiyle A2 sınıfı sürücü belgesinin geri alınamayacağı gözetilmeden, sanığa ait B ve A2 sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesinin…”
kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

3. Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.01.2023 tarihli ve 2022/1099 Esas, 2023/7 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi gereğince neticeten 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaleti ile birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 yıl süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 17.04.2023 tarihli ve 2023/16795 sayılı, hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz istemi;
Cezanın az olduğuna, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine ve saire ilişkindir.

2. Sanık müdafiinin temyiz istemi;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel mahkemenin Kabulü;
”…Sürücü …, sevk ve idaresindeki arkasında bir yolcu bulunan … plaka sayılı motosiklet ile Gazi Bulvarı üzerinde Düden Kavşağı istikametine seyir halinde iken geldiği olay yeri Yeni Hal Kavşağında, ön ilerisinde kavşak içerisinde Aşık Veysel Caddesine dönüş yapmak için sola doğrultu değiştiren sanık sürücü …’ün sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı kamyonetin sol ön çamurluk kesimine aracının ön ve sağ yan kesimi ile çarpması neticesi dava konusu ölümlü ve yaralanmalı olay meydana geldiği, bu kaza sonucu motosiklet sürücüsü mağdur, sanık ile kaza esnasında kaza yapan bu motosiklette yolcu olarak bulunan ölen …’in yaralandıkları, ölen …’ın tedavisi devam ettiği sırada 15/09/2014 tarihinde tedavi gördüğü hastanede öldüğü ve ölen üzerinde yapılan ölü muayene sonucu ölenin trafik kazası ile oluşabilir genel beden ve künt kafa travmasına bağlı kafa yüz ve etraf kemik kırıkları ile karakterli beyin zarı kanaması, kortizyon ve göğüs içi organ harabiyetine bağlı organ yetmezliği ile buna bağlı beklenir komplikasyonların etkisi ile öldüğünün belirtildiği, trafik bilirkişisi …’ın 29/05/2015 tarihli raporunda sanığın asli kusurlu olduğunu belirttiği, somut olaya uygun olduğu anlaşılan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 05/08/2015 tarihli raporunda sürücü …, sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay yeri kavşakta sola dönüş yapmak istediğinde yola gereken dikkatini vermemiş, kavşak içerisinde uygun olmayan yerden kontrolsüzce sola yönelip hatalı ve tehlikeli şekilde doğrultu değiştirmiş, bu haliyle solundan seyretmekte olan motosiklet ile çarpıştıkları olaya sebebiyet vermiş olup olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğu, sürücü …, sevk ve idaresindeki arkasında bir yolcu bulunan motosiklet ile yerleşim yeri içerisinde seyir halinde iken olay yerine geldiğinde, aracının teknik özelliği ve yük durumu ile mahal ve kavşak şartlarını gözetmeden seyretmiş olup ön ilerisinde sola dönüş için hatalı şekilde manevra yapan araca etkin fren tedbirine başvurmadan çarpmasıyla meydana gelen oluş şartlarındaki olayda kurallara riayetsizliği ile tali kusurlu olduğunun belirtildiği, bu şekilde mahkememizce oluşun gerçekleştiğinin kabul edildiği ve sanığın üzerine atılı bulunan Taksirle Bir Kişinin Ölümüne Neden Olma suçunu işlediği anlaşılmıştır.

Her ne kadar sanık savunmasında üzerine atılı bulunan suçlamayı kabul etmemiş ise de, kaza tespit tutanağı, mahallinde yapılan keşif, keşif sonrası alınan bilirkişi raporu, adli tıpın kusur raporu ve ölü muayene tutanağı karşısında, yukarıdaki kabule aykırı olan suçtan kurtulmaya ve inkara yönelik sanık savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir.

Belirtilen gerekçelerle; sanık hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

2.Sanık savunmasında: ”Ben geri geri manevra yapıyordum. Bu nedenle hızım 10-12 km kadardı. Yaz ayı olması nedeniyle yerler kuruydu. Hava açıktı. Saat 20.14 olduğu için havada kararmak üzereydi. Etraf gözüküyordu, Olay tarihinde akşam saatlerinde saat 20:10 – 20:12 civarında yaz olması nedeni ile hava tam olarak kararmamıştı ancak kararmak üzereydi, ramazan ayı olması nedeni ile arkadaşım kumanya dağıtmak üzere gidecekti bende onun yanında yardımcı olmak üzere beraber geldim, iftara da beraber gidecektik, benim sevk ve idaremdeki … plakalı gri fiat doblo marka … ile Gazi Bulvarı kavşağından toptancı hal kavşağına dönerek oradaki parkın önünde durdum, parkta bulunan insanlara, yoldan geçen araçlara da yardım verildi, bu yardımlar ibttikten sonra arkadaşım … ile birlikte Demokrasi kavşağı istikametinden Düden kavşağı istikametine gitmek üzere aracımla bir süre bir … boyu geri geri gittim daha sonra Yeşil ışık yanması nedeni ile hareket ettim, döner kavşağa gelmeden önce arkamda beyaz bir arabayı çok uzaktaydı gördüm o nedenle serbest olması nedeni ile hareket etmiştim, döner kavşakta dönüş istikametinde yeşil ışık yanıyordu, tam kavşağa dönerken hızlı bir şekilde gelen motosiklet benim aracın sol dikiz aynasına daha sonra da sol çamurluğa çarptı benim hızım 40 km/saat i geçmemiştir, Öncelikle beraatime karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda CMK’nun 231 maddesi hükümlerinin ve lehe olan kanun hükümlerinin uygulanmasını talep ederim” demiştir.

3. Katılan vekili sanıktan şikayetçi olduklarını beyan etmiştir.

4.Tanık …; ”Geçen yıl ramazan ayında trafik ışıklarına kumanya dağıtmak üzere gelmiştik, aracın parkın yanında bulunan trafonun oraya parkettik işimiz bittikten sonra yol boş olduğu için geri geri gitti ışıklar gözüküyordu yeşil yanması ve yolda park ettiğimiz için dörtlü de yanıyordu, kalkış sırasında sol sinyali verdi, kalkış yaparken döneceğimiz için arkayı kontrol etti bana da … var mı diye sordu bende kontrol ettim uzakta beyaz bir … vardı onun dışında ben başka bir … görmedim, kalkış yaptık kavşağa dönüş yapacağımız yere yeni vardığımızda sol tarafımızdan aracın burnuna yani şoför tarafındaki yan çamurluğua motosiklet vurdu ondan sonra orta refüje çarparak takla attı” demiştir.

5.Tanık …l: ”Abim … kendi aracında bende onun ardından kendi aracımla 20-25 saniyelik mesafeden onu takip ederek yanımızda Mert Kartal bir arkadaşım ve arkamda da motosikletli … isimli bir arkadaşım vardı, … ben ve arkamdaki arkadaş ta motor kullanıyordu, abimle aramızdaki mesafe tahminen 200 metre kadardı, … de arkadaşımdı abim Jacop un kullanmış olduğu motorun arkasında bulunuyordu, birbirimizle yarış yapmıyorduk, … isimli arkadaşımızın kaza yapmış olması nedeni ile arabayla bizim önümüzden hastaneye gidiyorlardı bizim bayağı önümüzdelerdi biz de arkadaşımızın yanına gidiyorduk, benim hızım 55 – 60 km/ saat civarıydı benim önümden giden … un hızı da hemen hemen aynı idi çünkü aramızdaki mesafe sabitti, ben kazanın nasıl olduğunu görmedim, ben geldiğimde kavşakta Jacop ve arkadaki makdül … çarpışmış yerdelerdi ben hemen inip yardım ettim, ben her ne kadar burada sanık … ın kullandığı aracın geri geriye gittiğini ve abim Jacop un aracının önünü kestiğini söylemiş isem de ben bunları görmedim mobese kayıtlarından gördüğüm için söylüyorum, ayrıca şuanda tanık olarak dinlenen … olay yerinde yoktu, … Bey in patronu olarak bildiğim birbaşka şahıs vardı, o esnada yardım ediyordu” demiştir.

6.Kaza tespit tutanağında, bilirkişi raporunda, Adli Tıp Kurumu raporunda kazanın meydana gelmesinde sanığın asli kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay günü saat 20:19 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki araçla geri manevra ile bölünmüş, iki şeritli yolun sağ şeridine geldikten sonra ada etrafından sola dönüş yapacağı esnada yolun sol şeridinden seyreden …’un sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpıştıkları, kaza nedeniyle motosiklette yolcu olarak bulunan …’in öldüğü olayda, mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.01.2023 tarihli ve 2022/1099 Esas, 2023/7 Karar sayılı kararında sanık müdafiince ve katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.