Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/3760 E. 2023/2120 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3760
KARAR NO : 2023/2120
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 nci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 27.10.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilin beraatine karar verilen ceza dava dosyası kapsamında 17.05.2010 – 18.10.2010 tarihleri arasında tutuklu kalması sebebiyle oluşan zararının karşılığı olarak 500,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın 17.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkile ödenmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı vekili 09.11.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Dava süresinde açılmamıştır. Davanın zamanaşımı, görev ve husumet yönünden reddi gerekmektedir. Talep edilen tazminat miktarları fazladır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.04.2016 tarihli ve 2015/290 Esas, 2016/134 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 2.779,50 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.04.2016 tarihli ve 2015/290 Esas, 2016/134 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.01.2022 tarihli ve 2020/9617 Esas, 2022/566 Karar sayılı ilâmı ile; davacı hakkında düzenlenen sorgu zaptının Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi, 5271 sayılı Kanun’un 144 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nefasetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak manevi tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi, Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, kabul ve uygulamaya göre de; nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nefaset ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması, nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

6. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2022 tarihli ve 2022/145 Esas, 2022/433 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 2.779,50 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

7. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.04.2023 tarihli ve 2023/19873 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz isteği; tazminat şartlarının oluşmadığına, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin Kabulü
Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/359 Esas sayılı yazısı ve eklerinde yapılan incelemede; davacı … hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 07.09.2010 tarih ve 2010/5877 Esas sayılı iddianamesiyle Yağma, Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme, Kasten Yaralama suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, davacının 17.05.2010 tarihinde tutuklandığı, 18.10.2010 tarihinde tahliye edildiği, yapılan yargılama sonunda beraat kararı verildiği, kararın 17.06.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacının Kocaeli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.05.2010 tarih, 2010/72 sorgu numaralı kararı ile tutuklandığı, bu karara istinaden 17.05.2010 – 18.10.2010 tarihleri arasında kesintisiz tutuklu kaldığı, 18.10.2010 tarihinde tahliye olduğu, UYAP üzerinden yapılan araştırmaya ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün 26.05.2022 tarihli yazısına göre davacıya Koruma Tedbirleri Nedeniyle açılmış bir tazminat davasından ödeme yapılmadığı, UYAP mahsup bilgileri sorgulama ekranından elde edilen bilgilere ve dosya içerisinde bulunan 16.11.2015 tarihli Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından davacının tutuklu kaldığı günlerin başka bir cezasından mahsup kararının olmadığına dair yazısına göre davacının tutuklu kaldığı sürelerin başka bir cezasından mahsup edilmediği anlaşılmıştır.

Dosya tekemmül ettikten sonra maddi tazminat hesabı yönünden bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 11.03.2016 havale tarihli raporu ile davacının tutuklu kaldığı süreler için 2.779,50 TL maddi kazanç kaybının bulunduğunu bildirmiştir.

Davacının bu dosyada tutuklu kaldığı sürelere ilişkin olarak aldırılan bilirkişi raporuna göre 2.779,50 TL maddi kaybının bulunduğu tespit edildiğinden, 2.779,50 TL maddi tazminatın 17.05.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Ayrıca davacının manevi yönden de zarara uğradığı, manevi tazminat yönünden Yargıtay İçtihatları doğrultusunda, manevi tazminatın zenginleştirici bir … olmaması gerektiği de göz önüne alınarak davacının sosyal ve ekonomik durumu da dikkate alınarak manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın 17.05.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/359 E., 2011/408 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının yağma suçundan 17.05.2010 – 18.10.2010 tarihleri arasında 154 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 17.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davalı vekilinin temyiz isteği yönünden;
Tazminat talebinin dayanağı olan Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/359 E., 2011/408 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının yağma suçundan 17.05.2010 – 18.10.2010 tarihleri arasında 154 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 17.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne ilişkin hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine ancak davacı yönünden davanın tümüyle reddedilmesi halinde vekalet ücretine hükmedilebileceği göz önünde bulundurularak, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2022 tarihli ve 2022/145 Esas, 2022/433 Karar sayılı kararında davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.