Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/369 E. 2023/1802 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/369
KARAR NO : 2023/1802
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/136 E. 2022/225 K.
SUÇ : Taksirle öldürme

Sanıklar hakkında, Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I.HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bolu Ağır Ceza Mahkemesinin, 18/11/2014 tarihli ve 2012/89 Esas, 2014/235 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları yarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

2.Bolu Ağır Ceza Mahkemesinin, 18/11/2014 tarihli ve 2012/89 Esas, 2014/235 Karar sayılı kararının, sanık … müdafii ve katılan … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin, 14/01/2019 tarihli ve 2016/10013 Esas, 2019/509 Karar sayılı ilâmıyla; tali kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu dört kişinin ölümüne, bir kişinin vücutta kemik kırığı olacak şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları gereği alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunması nedeni ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Dairemizce verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20/09/2022 tarihli ve 2019/136 Esas, 2022/225 Karar sayılı kararı ile, bozma üzerine yapılan yargılamada birleşen dosya sanığı … ve sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 3 yıl 4 ay hapis cezası cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 16/01/2023 tarihli ve 2022/164373 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri;
1.Dosya kapsamında mevcut raporlar dahilinde kendisine kusur atfedilmeyen sanık hakkında beraat kararı yerine mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2.Diğer temyiz nedenlerine,İlişkindir.

B.Sanık … müdafiini temyiz sebepleri;
1.Meydana gelen olayda kusuru bulunmayan sanık hakkında beraat kararı yerine mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2.Diğer temyiz nedenlerine,İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü;
Olay tarihi olan 23.08.2007 tarihinde Gerede-Karabük D-100 Devlet Karayolu üzerinde bulunan Shell Yalav Akaryakıt İstasyonuna gece saat 00:25 sıralarında sanık …’nin yönetimindeki … plaka sayılı kamyonu ile yakıt almak için geldiği, yakıt aldıktan sonra Gerede istikametine seyretmek için gayri nizami olarak orta refüj alanına toprak doldurularak sağlanan yoldan dönüş yaparak D-100 Karayoluna çıktığı esnada Karabük yönüne doğru seyir halinde olan ve kazada ölen sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı … ile sanık ….nin yönetimindeki kamyonun sol arka kısmına çarpması neticesi ilk kazanın meydana geldiği, bu kazanın hemen sonrasında aynı yönde seyreden katılan ….nin yönetimindeki… plaka sayılı otomobil ile sanık …’nin yönetimindeki kamyonun sol yan arka kesimine çarptığı, ilk kaza sonucu … sürücüsü olan … ile onun yönetimindeki araçta bulunan yolculardan …, … ve …’nin kaza nedeniyle öldükleri, katılan …’nin vücudunda kemik kırıkları oluşacak ve hayat fonksiyonlarını ağır (6) derece etkileyecek nitelikte yaralandığı, ikinci kaza sonucu ise katılan sürücü …’nin yaralandığı, yürütülen soruşturma sonucu sanık … hakkında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının 18.08.2009 tarihli iddianamesi ile Bolu Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Bolu Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2010 tarih 2009/168 Esas, 2010/64 Karar sayılı kararı ile sanık …’nin taksirle 4 kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğinden TCK 85/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, kazayla ilgili olarak düzenlenen Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre sanık …’nin birinci derecede kusurlu olduğu, olay yerinde bölünmüş yol orta refüj (su kanalı) boşluğuna toprak dökülmek suretiyle bölünmüş yol arasında tehlikeli ve gayri nizami geçişe imkan sağlayanların (kişi, kurum vb) olayın oluşumuna zemin hazırlamaktan ikinci derecede kusurlu oldukları, kazaya karışan diğer sürücüler … ve …’nin ise kazanın oluşumunda kusursuz olduklarının bildirildiği,

Sanık …’ın olay tarihinde Shell Yalav Akaryakıt İstasyonu sahibi olduğu, tesis önünde geçen yoldaki çalışmalar nedeniyle bölünmüş yoldaki araçların tesise girmesinin sağlanması için orta refüj boşluğunun bir kısmının toprakla doldurulduğu, buradan tesise otobüs ve araçların geçiş yaptıkları, olay tarihinde …’nin sevk ve idaresindeki kamyonun da orta refüjdeki bu dolguyu kullanarak yola kontrolsüz olarak çıkması sonucu başka bir araçla çarpışması neticesi kazanın meydana geldiği,

Sanık …’nin ise İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 07/11/2019 tarihli cevabi yazısından anlaşılacağı üzere kaza tarihinde Modifalt İnşaat Makina Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti isimli şirket yetkilisinin olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğünün 03.10.2019 tarihli cevabi yazısında; kazaya yüklenici firma yetkililerinin ve teknik sorumluların yoldaki eksikliklerin tamamlandığını ve yolun iki yönlü açılmasına engel bir durum kalmadığına dair doküman düzenlemeden … trafiğine açması nedeniyle ihmalinin olduğu kanaatine varıldığının bildirilmesi karşısında sanıkların taksirli hareketleriyle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiklerinin anlaşıldığı, belirtilmiştir.

2.Sanık … aşamalardaki beyanlarında, yol yapımı süresince benzin istasyonlarının mağduriyetini engellemek amacıyla yol tek şeride düştüğünde yolun refüj olarak adlandırılan ara kısmına toprak doldurulmak suretiyle benzin istasyonlarına geçiş sağlandığını bunun sadece kendi benzin istasyonu için yapılan bir işlem değil genel bir uygulama olduğunu, yol çift şeride döndüğünde bu geçişlerin kapatıldığını ancak toprakla doldurma ve kaldırma işlemini yapanların Karayolları Genel Müdürlüğü ve ilgili yol yapımında çalışan firmalar olduğunu, bu hususta kendisinin herhangi bir yetkisi olmadığını, meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.

3.Sanık …, 19/07/2007 tarihinden itibaren kaza mahallinde, Karayolları Genel Müdürlüğünden ihale usulü aldığı harç kaplama işini yapan Modifalt İnş. Mak.Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.nin hissedarı ve genel müdürü olduğunu, yolun usulsüz şekilde 42. Şube şefliğine ya da Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğü yetkililerine haber vermeksizin açılmadığını mutlaka yetkili bir mühendisin haberdar edilmiş olduğunu ancak olaydan haberi olmadığını beyan ederek, suçlamaları kabul etmemiştir.

4.Katılanlar sanıklardan şikayetçi olup katılma talebinde bulunmakla haklarında katılma kararı verilmiştir.

5.Kaza tespit tutanağında; kaza yerinin yerleşim yeri dışında olduğu, gün durumunun gece, havanın açık, zeminin kuru olduğu, kaza mahallinde aydınlatma bulunmadığı, sürücü…’nin sürücü asli kusurlarından “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” kusurunu ihlal ettiği, sürücü …’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(2918 sayılı Kanun) 56/1-c maddesi kuralını ihlal ettiğinden kusurlu, diğer sürücü …’ın normal trafik kuralları dahilinde … kullandığı görüş ve kanaati belirtilmiştir.

6.Kovuşturma aşamasında dosyanın tevdii üzerine düzenlenen Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesinin 16/10/2007 tarihli rapor ve 02/01/2008 tarihli ek raporunda, kazaya karışan sürücü …’ nin birinci derecede kusurlu, diğer sürücüler … ve …’nin kusursuz, olay yerinde bölünmüş yol orta refüj (su kanalı) boşluğuna toprak dökülmek suretiyle bölünmüş yol arasındaki tehlikeli ve gayri nizami geçişe imkan sağlayanların (kişi, firma, kurum vb.) olayın oluşuna zemin hazırlamakla ikinci derecede kusurlu oldukları, görüş ve kanaati bildirilmiştir.

7.İTÜ İnşaat Fakültesi Karayolu ve Trafik Öğretim Üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05.03.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, kamyon sürücüsü…’nin asli kusurlu, Modifalt İnş. Mak. San ve Tic. Ltd. Şti yapım sorumlularının tali kusurlu, Karayolları yapı denetim görevlisi …’un tali kusurlu, Karayolları 42. Şube yol denetleme yetkilisinin tali kusurlu, diğer sanıkların kusurlu olup olmadıkları ve kusur derecelerinin, mahkemenin takdirine bırakıldığının rapor edildiği anlaşılmıştır.

8.Bozma üzerine yapılan yargılama aşamasında, dosyanın tevdii üzerine düzenlenen Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesinin 18/03/2022 tarihli raporunda, olay yerinde bölünmüş yolun orta refüj (su kanalı) boşluğuna toprak dökülmek sureti ile bölünmüş yolun iki bölümü arasında tehlikeli ve gayrinizami geçişe imkan sağlayanların ve yolun bu haliyle trafiğe açık olmasındaki sorumluların, olayın oluşuna zemin hazırlamakla tali kusurlu oldukları görüş ve kanaati belertilmiştir.

9. Bozma ilamı doğrultusunda talep edilen bilgi ve belgelere binaen Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğü’nün 03.10.2019 tarihli cevabi yazısında;
Bölge Müdürlüğü ve Modifalt İnş. Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti ile yapılan Yapım İşleri Sözleşmesinin 35. maddesi ve 39. Maddesi ve Özel Teknik Şartname’nin 12. maddesi gereğince Trafik Güvenliği tedbirlerinin alınmasının yüklenici firma tarafından yapılması gerektiği ve trafik kazası olması durumunda tüm sorumluluğun ilgili firmaya ait olacağının açıkça belirtildiği,

Karayolları Genel Müdürlüğü’nce yüklenici tarafından yapılan taahhüt işlerinde çalışma yapılacak kesimlerde, trafiğin açılması veya kapatılması ile ilgili işlemler, yüklenici firmanın İdareye yazılı talebi doğrultusunda (trafiğe açma/kapama tutanağı tutulup gerekli trafik işaretleme tutanakları yapılarak) firmanın yetkili teknik görevlisi, yapı denetim görevlisi ve çalışmanın yapıldığı yol ağının bağlı olduğu şube şefliğince evraklar düzenlendikten sonra yapıldığı,

Ancak söz konusu olayda mevcut sözleşme dosyasındaki evraklar ve daha önce kurulmuş olan komisyonun çalışmaları incelendiğinde; Modifalt İnş. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti firmasının ilgili yapı denetim görevlilerinin ilgili 42. Şube (Kızılcahamam) Şefliği’ne bilgi vermeden tamamen kendi insiyatifleriyle yazılı/sözlü hiçbir talimat almadan yolu 2 yönlü olarak 22.08.2007 tarihinde trafiğe açtıkları ve akabinde 23.08.2007 tarihinde gece 00:25 saatlerinde kazanın meydana geldiği bu nedenle yapı denetim görevlisi …’un herhangi bir kusurunun bulunmadığı, ve Şube Şefliğinin zaten işin dışında tutulması gerektiği, kazaya yüklenici firma yetkililerinin ve teknik sorumluların yoldaki eksikliklerin tamamlandığını ve yolun iki yönlü açılmasına engel bir durum kalmadığına dair doküman düzenlemeden … trafiğine açmalarının neden olduğu,
Bildirilmiştir.

10.Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ölü muayene raporları ile kaza sonucu ölenler …, …, … ve …’nin, kesin ölüm sebeplerinin … içi trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen yaralanma ve komplikasyonlardan kaynaklandığı ve araçta yolcu olarak bulunan …’nin yaralanmasının, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 30/05/2008 tarihli rapor ile hayati tehlikeye neden olmaz, basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve kırığın hayati fonksiyonlara etkisi ağır (6) derece olacak nitelikte olduğu belirtilmiştir.

11.Sanıklar … ve …’ye ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkemenin kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

A. Sanık … Müdafinin Temyiz Sebepleri
I.Dosya kapsamında mevcut raporlar dahilinde kendisine kusur atfedilmeyen sanık hakkında beraat kararı yerine mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebepleri yönünden,
Olay ve olgular kısmında yer verilen ve oluşa uygun düşerek hükme esas alınan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda tali kusurlu bulunan sanık hakkında, taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası cezalandırılmasına karar verilmesine ilişkin esas mahkemenin kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

II. Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden,
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık … müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

B.Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
I.Meydana gelen olayda kusuru bulunmayan sanık hakkında beraat kararı yerine mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden,
Olay ve olgular kısmında yer verilen ve oluşa uygun düşerek hükme esas alınan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda tali kusurlu bulunan sanık hakkında, taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası cezalandırılmasına karar verilmesine ilişkin esas mahkemenin kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

II. Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık … müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20/09/2022 tarihli ve 2019/136 Esas, 2022/225 Karar sayılı kararında sanık … müdafii ve sanık … müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık … müdafiinin ve sanık … müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2023 tarihinde karar verildi.