Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/356 E. 2023/1689 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/356
KARAR NO : 2023/1689
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında, Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I.HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24/11/2022 tarihli ve 2022/342 Esas, 2022/407 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ile 63 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına , sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınmasına ve şahsi hürriyetinin sınırlı kaldığı günlerin verilen cezadan mahsubuna karar verilmiştir.

2.Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24/11/2022 tarihli ve 2022/342 Esas, 2022/407 Karar sayılı kararının, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin, 06/09/2022 tarihli ve 2020/4340 Esas, 2022/5405 Karar sayılı ilâmıyla; asker eğlencesi konvoyuna katılan sanığın, arka koltukta oturan aralarında maktulün de bulunduğu şahısların sağ ve sol camlardan vücutlarını çıkartarak oturduklarını bilmesine rağmen tehlikeli şekilde seyrini sürdürmesi nedeni ile sebebiyet verdiği kazada bilinçli taksir unsurlarının bulunduğu ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 22/3 maddesi uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayininin hukuka aykırı olduğu, kabule göre de asli kusuru ile meydana getirdiği kazada bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında kanunda ön görülen cezanın alt sınırından daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken yazılı şekilde eksik cezaya hükmedilmesi ile ortak vekil ile temsil edilen katılanlara sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesinin mümkün bulunmadığı gözetildiğinde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kendilerini yargılama sırasında aynı vekille temsil ettirdiklerinden mahkemece tek vekalet ücretine katılanların tamamı nezdinde hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, nedenleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Dairemizce verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24/11/2022 tarihli ve 2022/342 Esas, 2022/407 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ile 63 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına , sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınmasına ve şahsi hürriyetinin sınırlı kaldığı günlerin verilen cezadan mahsubuna karar verilmiştir.

4. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27/12/2022 tarihli ve 2022/342 Esas, 2022/407 Karar sayılı ek kararı ile Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz başvurusu hakkında, katılımda bulunduğu celse açıklanan karara karşı, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra temyiz talebinde bulunduğundan, talebin reddine karar verilmiştir.

5.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18/01/2023 tarihli ve 2022/5928 sayılı, her iki temyiz talebi yönünden onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanığın temyiz sebebi; Üzerine atılı suça ilişkin olarak olayda bilinçli taksir koşullarının bulunmadığına ve hakkında eksik inceleme sonucu mahkumiyet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

2.Mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz sebebi; Esas mahkemenin, süresinde olmadığından bahisle temyiz talebinin reddine ilişkin, 27/12/2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
Sanığın suç tarihinde asker uğurlama eğlencesine katıldıktan sonra asker olan arkadaşlarını otogara bırakmak üzere konvoy halinde kendi sevk ve idaresinde bulunan … ile seyir halinde iken aracın arka koltuğunda oturan …’ın aracın camını açarak belden yukarısını … dışına çıkarttığı, bu şekilde seyire devam ederken olay mahalline geldiklerinde sanığın aracın hakimiyetine kaybetmesi üzerine karşı şeride geçerek müşteki …’in sevk ve idaresinde bulunan … ile çarpıştığı bu çarpışma neticesinde pencereden sarkmış bulunan …’ın yola düşmesi nedeni ile Adli Tıp Kurumu raporunda ve otopsi raporunda belirtildiği üzere vefat ettiği, belirtilmiştir.

2.Sanık aşamalardaki beyanlarında, kaza öncesi hızının 50-60 km civarı olduğunu, ani fren yapmadığını kazanın birden geliştiğini, arkadaşlarının arabanın içinde pencereye çıktıklarını ve uyarmasına rağmen içeri girmediklerini, kendisinin alkollü bulunmadığını ancak bir anda arabanın kontrolünü kaybettiğini ve kaza yaptıklarını, meydana gelen olayda kusurunun bulunmadığını ve hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini, beyan etmiştir.

3.Katılanlar şikayetçi olduklarını ve katılma talebinde bulunduklarını beyan etmekle, haklarında katılma kararı verilmiştir.

4.Kaza tespit tutanağında, gün durumunun gece olduğu, meskun mahal içerisinde, azami hız sınırının 30km olduğu, düz, eğimsiz, asfalt kaplama yolda aydınlatmanın bulunduğu, sanık sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (2918 sayılı Kanun) 52/1-b maddesinde düzenlenen araçların hızlarını yol-hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uyarlamama kuralını ihlal ettiği, bildirilmiştir.

5.Soruşturma aşamasında dosyanın tevdii üzerine düzenlenen 05/06/2015 tarihli ve kovuşturma aşamasında dosyanın tevdii ile düzenlenen 27/01/2016 tarihli, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda, yönetimindeki otomobilde müteveffa yolcunun gayri nizami bir şekilde yolculuk etmesine rağmen seyrini sürdürmesi, sevk ve idare hatası sonucunda orta refüjü aşıp olayın meydana gelmesine sebebiyet vermesi nedenleri ile sanık sürücünün asli kusurlu bulunduğu, sanık idaresindeki otomobilde camdan dışarı sarkmış vaziyette yolculuk ederek kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmüş, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olması nedenleri ile müteveffanın meydana gelen kazada tali kusurlu bulunduğu, karşı yönde seyir halinde iken kazaya karışan mağdur sürücü …’in ise herhangi bir kusuru bulunmadığı, belirtilmiştir.

6. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinin 15/06/2015 tarihli otopsi raporunda, çocuğun ölümünün, genel beden travmasına bağlı, kafatası, seri kosta, vertebra, pubis kırıkları ile birlikte beyin doku harabiyeti, iç organ yaralanması ve büyük damar yaralanması sonucu gelişen iç kanama ile medüller şok sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatini bildirilmiştir.

7.Sanık …’ın ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

A.Hüküm tarihinde geçerli bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kendilerini ortak bir vekil ile temsil ettiren katılanlar …, … ve … lehine, 10.250,00 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılanlara verilmesine hükmedilmesi yerine sehven 17.400,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine karar verilmesi hukuka aykırı bulunarak, Dairemiz tarafından düzeltilmiştir.

B. Sanığın, üzerine atılı suça ilişkin olarak olayda bilinçli taksir koşullarının bulunmadığına ve hakkında eksik inceleme sonucu mahkumiyet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Olay ve olgular kısmında yer verilen ve oluşa uygun düşerek hükme esas alınan 05/06/2015 ve 27/01/2016 tarihli bilirkişi raporları doğrultusunda asli kusurlu bulunan ve yönetimindeki otomobilde müteveffa yolcunun gayri nizami bir şekilde yolculuk etmesine rağmen tehlikeli şekilde seyrini sürdüren sanık hakkında, taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ile 63 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınmasına ve şahsi hürriyetinin sınırlı kaldığı günlerin verilen cezadan mahsubuna karar verilmesine ilişkin esas mahkemenin kararı hukuka uygun bulunmakla birlikte, kusurlu davranışı ile bir kişinin ölümüne neden olan sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un ilgili maddesi olan 85/1 maddesi yerine sehven 85/2. maddesinin dayanak madde olarak yazılması, hukuka aykırı bulunarak, Dairemiz tarafından düzeltilmiştir.

C. Mahalli Cumhuriyet savcısının, esas mahkemenin, süresinde olmadığından bahisle temyiz talebinin reddine dair 27/12/2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz başvurusu hakkında, katılımda bulunduğu 24/11/2022 tarihli celse açıklanan karara karşı, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 20/12/2022 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu,1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği asıl kararın re’sen temyize de tabi olmadığı, aynı Kanun’un 315 inci maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Temyiz isteği kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan mahkeme bir karar ile temyiz dilekçesini reddeder.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, ek kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
I.Mahalli Cumhuriyet Savcısı’nın Temyiz Sebebi Yönünden,
Gerekçe bölümünü C maddesinde açıklanan nedenle Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27/12/2022 tarihli ve 2022/342 Esas, 2022/407 Karar sayılı ek kararında mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden ek kararın, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

II.Sanığın Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmüne İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden,
Gerekçe bölümünün A ve B numaralı maddelerinde açıklanan nedenle Bakırköy 15.Asliye Ceza Mahkemesinin, 21/12/2022 tarihli ve 2022/342Esas, 2022/407 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının ilk paragrafında yer alan “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85/2 maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine ” 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85/1 maddesi” ibaresinin eklenmesi ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün (8).paragrafı hükümden çıkartılarak yerine “Katılanlar …, …, … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10.250,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılanlara verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.