Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/353 E. 2023/3246 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/353
KARAR NO : 2023/3246
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/659 E., 2022/639 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Davacının tazminat talebi hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 nci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 21.07.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş yerinde yapılan 06.092013 tarihinde yapılan haksız arama ve el koyma işlemi neticesinde el konulan malvarlığı değerlerin geri verilmemesi gerekçesiyle 57.622,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 67.622,00 TL tazminata, 06.09.2013 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

3. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.10.2015 tarihli ve 2014/53 Esas, 2015/240 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulü ile 43.509.05 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.10.2015 tarihli ve 2014/53 Esas, 2015/240 Karar sayılı kararının davacı vekili, davalı vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 15.10.2018 tarihli ve 2018/3876 Esas, 2018/9602 Karar sayılı ilâmıyla;

“Davacının tazminat talebinin dayanağını oluşturan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/28316 sayılı soruşturma dosyasının yapılan incelemesinde, davacı hakkında hırsızlık ve 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında, davacıya ait iş yerinde 06.09.2013 günü yapılan arama ve el koyma işlemi neticesinde el konulan 15.577,23 gram gümüşün yed-i emin olarak Tekbir Kuyumculuk yetkilisi …’e 11.09.2013 tarihli tutanak ile teslim edildiği, davacı hakkındaki soruşturma sonunda ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacının iş yerinde yapılan aramada el konulan gümüşlerin iadesine ilişkin ise dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığının anlaşılması karşısında, yed-i emin olarak gümüşlerin kendisine teslim edildiği …’in tanık olarak dinlenilmesi suretiyle gümüşlerin davacıya iade edilip edilmediği ve akıbeti hususunda araştırma yapılmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi,

Kabule Göre de;
1-)El konulan 15.577,23 gram gümüşün el konulduğu tarihteki değerinin TL cinsinden hesaplanması ile bu miktara uzman bilirkişi tarafından tespit edilecek yoksun kalınan kâr tutarının eklenmesi suretiyle maddi zararının tayin ve tespit edilemesi yerine, ABD Doları cinsinden davacının zararının hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alınması,

2-)Davacı lehine tayin olunan maddi tazminat miktarları üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, bu miktarın altında kalacak şekilde maktu vekalet ücretine hükmolunması, “

Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

6. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.09.2019 tarihli ve 2018/655 Esas, 2019/396 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulü ile 57.622,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

7. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.09.2019 tarihli ve 2018/655 Esas, 2019/396 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05.07.2021 tarihli ve 2019/13684 Esas, 2021/5428Karar sayılı ilâmıyla;

“İncelenen dosya kapsamında elkonulan gümüşlerin iadesine yönelik herhangi bir karar verilmediği ve tanık olarak dinlenilen …’in beyanında da kendisine teslim edilen gümüşlerin halen kendisinde olduğunu, kendisine resmi bir yazı gelmediği için teslim etmediğini söylemesi karşısında, el konulan gümüşlerin davacıya teslimi hususunda davacıya olanak tanınıp, yargısal süreç işletilerek, sonucuna göre ticari işletme zararının hesaplanmasına ilişkin muhasebecilik ilkeleri çerçevesinde davacının zararının hesaplanması gerekirken, belirtilen süreç işletilmeden, zararın hesaplanmasında kabul edilebilir bilimsel yönteme atıf yapılmadan veya bu gibi durumlarda zararının hangi işletme yöntemine göre hesap edilmesi gerektiğine ilişkin bilimsel araştırma veya belirleme yapılmadan davanın eksik kovuşturmayla kabulüne karar verilmesi; “

Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

8. Hukukî Süreç başlığı altında (7) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

9. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.12.2022 tarihli ve 2021/659 Esas, 2022/639 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.263,47 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

10.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 19.01.2023 tarihli, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Davalı vekilinin temyiz sebepleri
1.Davanın reddi gerektiğine,

2.Hükmedilen tazminat miktarının yüksek olduğuna ve sair nedenlere,
ilişkindir.

B. Davacı vekilinin temyiz sebepleri
1.Maddi tazminatın eksik olduğuna,

2.Manevi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine,
ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü
02/08/2013 tarihinde Ankara Karayolu 36. Km.de …’a ait … plaka sayılı otmobilin camı kırılmak suretiyle laptop bilgisayar, post cihazı, fatura, kaşe, para, müşteri çeki, 300.000 – 350.000 TL değerinde gümüş takının çalındığı, soruşturmanın Gölbaşı C. Başsavcılığının 2013/2648 nolu dosyasında yürütüldüğü, Gölbaşı C. Başsavcılığının 2013/2648 sor nolu talimatıyla Kayseri C. Başsavcılığınca verilen 06.09.2013 tarihli Arama ve El Koyma talimatına binaen Davacı …’un sahibi olduğu Aksoy Gümüş ve Tesbih Dünyası isimli işyerinde 06.09.2013 tarihinde saat 19:00 da kolluk tarafından arama yapıldığı, müştekiler Tekbir Gümüş isimli firmanın personeli … ve …’ı teşhis ettiği ve davacının faturalandıramadığı 15.577,23 gram gümüşe el konulduğu, Kayseri C.Başsavcılığının 07/09/2013 tarihli 2013/30122 Sor. Nolu talebi ile Kayseri 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/710 D. İş sayılı 07/09/2013 tarihli kararıyla CMK 127/3. maddesi gereğince El Koymanın Onanmasına karar verildiği, el konulan gümüşlerin Gölbaşı jandarmasınca 11.09.2013 tarihli yediemin senediyle Tekbir Kuyumculuk yetkilisi …’e teslim edildiği, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/30164 sor. 2013/18773 K. Sayılı 10.09.2013 tarihli kararıyla; şüphelinin suçlamayı kabul etmeyerek gümüşleri farklı toptancılardan aldığını söylediği, takılar üzerinde herhangi bir seri numarası veya işaret bulunmadığı, bundan dolayı bu malların kime ait olduğunu belirlemenin güç olduğu, malı elinde bulunduran kişinin beyanının geçerli olduğu, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle şüpheli hakkında Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına karar verildiği, aynı olayla ilgili Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/30122 sor. 2013/18904 K. Sayılı 11.09.2013 tarihli Kovuşturmasızlık Kararı ile daha önce aynı konuda Kayseri C.Başsavcılığının 2013/30164 sor. 2013/18773 K. Sayılı dosyasında soruşturma yapıldığı için Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği, Gölbaşı C.Başavcılığının 2013/2648 soruşturma nolu dosyasından 2013/34 sayılı 01.11.2013 tarihli ayırma kararı ile suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan davacı … hakkındaki soruşturma evrakı tefrik edilerek 2013/3600 sor. 2013/206 K. Sayılı 08.11.2013 tarihli Yetkisizlik kararı ile soruşturma dosyasının Kayseri C.Başsavcılığına gönderildiği, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/41915 sor. Nolu dosyasına kaydedilen Gölbaşı C.Başsavcılığının Yetkisizlik Kararının yapılan soruşturma neticesinde daha önce aynı konuyla ilgili 2013/30164 sor. ve 2013/30122 Sor. nolu dosyalarla yapıldığı ve kovuşturmasızlık kararı verildiği için davacı hakkında Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına karar verildiği tespit edilmiştir.

Davacı tarafın olayla ilgili tazminat talebi hakkında mahkemenin 2018/655 Esas 2019/396 Karar sayılı kararı ile manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 57.622,00 TL maddi tazminata yasal faiz işletilmeyerek davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2019/13684 Esas ve 2021/5428 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, Mahkemece bozma ilamına uyularak dosya yeniden ele alındığı, yed-i emin olarak gümüşlerin kendisine teslim edildiği …’in tanık olarak dinlenildiği, tanığın beyanında el konulan gümüşlerin hala kendisinde bulunduğunu, davacının gümüşleri kendisinden istediğini, ancak resmi yazı getirmesi halinde gümüşleri kendisine verebileceğini beyan ettiği, celse arasında el konulan bütün gümüşlerin davacıya iade edildiğinin anlaşıldığı, el konulan 15.577,23 gram gümüşün el konulduğu tarihteki değerinin TL cinsinden hesaplanması ile bu miktara uzman bilirkişi tarafından tespit edilecek yoksun kalınan kâr tutarının eklenmesi suretiyle maddi zararının tayin ve tespit edilmesi amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, düzenlenen 30/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda el koyma tarihinden dava tarihine kadar gümüşlerden yoksun kalınan karın 7.263,47 TL olarak hesaplandığı, söz konusu gümüşlerin davacıya iade edildiği, hal böyle olunca Davacı …’un maddi tazminat talebinin kabulü ile; davacı için takdiren 7.263,47 TL maddi tazminatın davacıya verilmesine hükmedilmiş, yasal şartları oluşmadığından manevi tazminatın reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağını oluşturan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/28316 sayılı soruşturma dosyasının yapılan incelemesinde, davacı hakkında hırsızlık ve 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında, davacıya ait iş yerinde 06.09.2013 günü yapılan arama ve el koyma işlemi neticesinde el konulan 15.577.23 gram gümüşün yed-i emin olarak Tekbir Kuyumculuk yetkilisi F. İ’ye 11.09.2013 tarihli tutanak ile teslim edildiği, davacı hakkındaki soruşturma sonunda ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın kesinleştiği, elkoyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanunda öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Bozma sonrası yapılan yargılamada el konulan gümüşlerin tamamının davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır.

A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
A.1.Davanın reddi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde suç soruşturması veya kovuşturması sırasında eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen, kişilerin maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla kanunda öngörülen yasal şartlar oluştuğundan maddi tazminat talebinin kısmen kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

A.2.Hükmedilen tazminat miktarının yüksek olduğuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, incelenen dosya kapsamına göre delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, tazminat talebinin kısmen kabulü yönünde verilen kararın dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz istemi reddedilmiştir.

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
B.1. Maddi tazminatın eksik olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, incelenen dosya kapsamına göre delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, maddi zararın alanında uzman mali müşavir tarafından bozma ilâmı doğrultusunda hazırlandığı, tazminat talebinin kısmen kabulü yönünde verilen kararın dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz istemi reddedilmiş, aynı gerekçelerle tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe de iştirak edilmemiştir.

B.2. Manevi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçları, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir. Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile, gerekse iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılmaktadır. Tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.12.2022 tarihli ve 2021/659 Esas, 2022/639 Karar sayılı kararında davacı vekili ve davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.09.2023 tarihinde karar verildi.