Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/3463 E. 2023/5085 K. 16.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3463
KARAR NO : 2023/5085
KARAR TARİHİ : 16.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
EK KARAR SAYISI : 2022/1635 Esas 2023/154 Karar
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
KARAR : Temyiz isteminin reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ek kararın onanması, esastan reddi ile hükmün onanması

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 03.02.2023 tarihli ve 2022/1635 Esas 2023/154 Karar sayılı ek kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin ek kararı temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Sivas 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2022 tarihli 2021/361 Esas 2022/178 karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü, ikinci fıkraları , 43 üncü maddenin birinci fıkrası, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Sivas 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2022 tarihli 2021/361 Esas 2022/178 karar sayılı kararının sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 18.01.2023 tarihli 2022/1635 Esas 2023/154 Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükmün 5271 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ortadan kaldırılarak;

A. Sanığın 16.05.2021 tarihli eylemi nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin üçüncü , ikinci fıkraları ile 53 üncü ve 58 inci maddesi uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

B.Sanığın 17.05.2021 tarihli eylemi nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin üçüncü, ikinci fıkraları ile 53 üncü ve 58 inci maddesi uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3.Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 03/02/2023 tarihli ve 2022/1635 Esas 2023/154 Karar sayılı ek kararı ile sanık müdafiinin temyiz başvurusu hakkında, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği “temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı reddine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği, 17.05.2021 günü aracı sanığın kullanmadığına,

Suçlamayı kabul etmemek kaydıyla 17.05.2021 tarihli olay yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

Alkol ölçümünün sanığın alkol almasından sonra 20 dakika geçmeden önce yapıldığı ve bu nedenle ölçümün geçersiz olduğuna,

Mahkemece yeterli araştırma yapılmadan ve hakkaniyete aykırı olarak ceza verildiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
İlk derece mahkemesince sanığın 16.05.2021 ve 17.05.2021 tarihli eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası, 43 üncü maddenin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2023 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın ortadan kaldırılarak sanığın 16.05.2021 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin üçüncü ve ikinci fıkraları uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 17.05.2021 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin üçüncü ve ikinci fıkraları uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2023 tarihli ek kararı ile 5271 sayılı Kanunun 286 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilen dosyanın incelenmesinde, öncelikle zincirleme suç hükümleri üzerinde durulmalıdır.

Müteselsil suç kavramı Ortaçağda Glossatörler ve Postglossatörler tarafından ortaya atılmış olup çıkış nedeni ise üç hırsızlık suçunu işleyen kimsenin ölüm cezası ile cezalandırılmasının önüne geçmeyi, dolayısıyla cezanın yumuşatılmasını sağlamaktır. (Sancar, Türkan Yalçın; Müteselsil Suç, Seçkin Yayınevi, Ankara, 1995. s.40)

Ceza Genel Kurulunun 05.07.2023 tarihli 2023/7-220 esas 2023/391 karar sayılı kararında belirtildiği üzere ” TCK’ya hâkim olan ilke gerçek içtima olduğundan, bunun sonucu olarak, “kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza” söz konusu olacaktır. Nitekim bu husus Adalet Komisyonu raporunda da; “Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, ‘kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu kuralın istisnalarına ise TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42 (bileşik suç), 43 (zincirleme suç) ve 44. (fikri içtima) maddelerinde yer verilmiştir. ”

5237 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinin ilk fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” biçiminde zincirleme suç düzenlemesine yer verilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince sanığın 16.05.2021 ve 17.05.2021 tarihlerindeki eylemleri ile bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla kez işlediği değerlendirilerek hakkında 5237 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca zincirleme suç hükümleri uyguladığı ancak Bölge Adliye Mahkemesince sanığın eylemlerinin iki ayrı suçu meydana getireceği, her eyleminin bağımsız suç oluşturacağı değerlendirilerek ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet kararının kaldırılarak sanığın 16.05.2021 ve 17.05.2021 tarihlerindeki eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilen dosyada,

İlk derece mahkemesince sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulandığında her ne kadar tek bir ceza verilmiş gibi görünse de aslında ortada ikinci suç içinde verilen bir ceza bulunmakta olup ilk işlenen suçun cezasına artırım yapılmakla yetinilmektedir. Bu husus 5237 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde “Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.” şeklinde ifade edilmiştir. Burada Kanun Koyucunun ikinci suç yönünden de cezalandırma iradesi açıktır. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince sanığın 16.05.2021 ve 17.05.2021 tarihlerindeki eylemleri nedeniyle ayrı ayrı verilen mahkumiyet kararlarının sanık hakkında ilk defa verilen mahkumiyet kararı olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır.

5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinin ilgili bölümünde yer verilen; “… ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “… temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 03.02.2023 tarihli 2022/1635 Esas 2023/154 Karar sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Sivas 6.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.11.2023 tarihinde karar verildi.