Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/3445 E. 2023/1892 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3445
KARAR NO : 2023/1892
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.04.2021 tarihli ve 2021/250 Esas, 2021/382 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası delaleti ile ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince neticeten 4 ay 11 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiş, verilen karara sanık müdafiinin itirazı üzerine dosya yeni esasa kaydedilip, genel hükümlere göre yargılamaya devam olunmuştur.

2. Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.01.2022 tarihli ve 2021/745 Esas, 2022/40 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 31.01.2023 tarihli ve 2022/887 Esas, 2023/150 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası delaleti ile ikinci fıkrası gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 06.04.2023 tarihli ve 2023/25688 sayılı, temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
1. Suçun yasal unsurlarının oluşmadığına,

2. Sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmadığına,

3. Cezanın fazla olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay günü sanığın sevk ve idaresindeki araçla Manisa ili Akhisar İlçesi Zeytinliova Jandarma Karakol Komutanlığı nizamiyesi önünden yüksek sesle müzik dinleyerek geçerken nizamiye görevlileri tarafından alkollü olduğunun anlaşılarak uyarılmasına rağmen, gaza basarak hızla nizamiye önünden ayrılması üzerine Jandarma Trafik Timi tarafından yapılan araştırma sonucunda Zeytinliova İtfaiyesi yakınlarında … içerisinde alkol alırken yakalandığı, sanığın alkolmetre ile yapılan ölçümde 2.11 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda mahkemece;

”….Dinlenen tanık beyanları sanık savunması ve diğer deliller kapsamında sanığın … içerisinde alkol aldığı yönündeki şüpheleri doğrulayan deliller mevcut ise de sanığın … içerisinde aldığı alkol miktarının tam olarak belirlenemediği, 1 promilin üzerine alkol alıp almadığının tespit edilemediği, sanığın oturmuş olduğu yerde de alkol almaya devam etmiş olduğu burada da ne miktarda alkol almış olduğunun tespitinin mümkün olmadığı görülmüş şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın oturduğu yerde almış olduğu alkol miktarının daha fazla olabileceği” gerekçesi ile atılı suçtan sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine dair karar verilmiştir.

2. Yerel mahkemede sanığın savunması alınmamış, sanık müdafii savunmasında;
“Yazılı olarak savunma dilekçesi vermiştik aynısını tekrar ediyoruz, bu olay yüksek sesle müzik dinleme ihbarı üzerine gelen olaydır, dinlenen tanıklar olayın gerçekten tanığıdır, bu tanıklar sadece müvekkilin bacak arasında bir şişe durduğunu söylüyorlar, trafik güvenliğini oluşturacak bir eylem değildir, müdafisi olduğumuz sanığın öncelikle beraatini, eğer mahkeme aksi kanaatte ise hakkında lehe olan tüm indirim hükümlerinin uygulanmasını ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ediyoruz. Müvekkilin beraatini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Sanık BölgeAdliye Mahkemesindeki savunmasında;
“Daha önce vermiş olduğum ifadelerim aynen geçerlidir. Alkollü bir şekilde … kullanmadım. Kolluk beni fark ettiğimde ben aracımın yakınlarındaki bankta oturarak alkol alıyordum. Alkollüyken hiç bir şekilde araca binmedim aracım park halindeydi. Eski adresim de zaten bu kolluğun beni gördüğü yere yakındı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Cumhuriyet savcısının istinaf talebini kabul etmiyorum. Söylemek istediğim başka bir şey yoktu” demiştir.

4. Tutanak tanığı Ahmet Ali Esen;
“Gününü tam hatırlamıyorum ancak gece 12:30-13:00 sıralarında … isimli şahıs yanımıza gelerek yüksek sesle müzik dinlediğini ve alkol aldığını söyledi. Ellerinde bira şişesi varmış. Bizde o gün köy içinde şahsı aramaya başladık. 15-20 dk bulamadım. Daha sonra karakola bir ihbar daha gelmiş. Eski Zeytinliova Mahallesinde bulunan yüksek sesle müzik dinleyip alkol alan şahısların olduğunu söylediler, bizde hemen o bölgeye gittik. Bölgeye gittiğimizde arabanın içinde iki kişinin alkol aldığını gördük, … ve … … isimli şahsın alkol aldıklarını tespit etik. Trafik timini çağırdık alkol testini yaptıktan sonra alkollü olduklarını söylediler” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5. Tutanak tanığı …;
“Olay günü Zeytinliova Jandarma Karakolunda nöbetçiydim. Karakol sokağına bir aracın döndüğünü gördüm yüksek sesle biri müzik dinliyordu sokağa çıkma yasağının olduğunu söyledim, … ‘un bira şişesi vardı, araçtan alkol kokusu geliyordu, …’ın elinde bira şişesi yoktu bacak arasında duruyordu, … da bana ”burada herkes beni tanır karakol komutanı da tanır selam söyle” dedi ve sonra hızlı bir şekilde uzaklaştılar. Bende astsubaya bildirdim. Sonra ihbar geldi eski pazar yerinde bir arasın yüksek sesle müzik dinlenildiğine dair. Yaklaşık 5 dk sonra ihbar geldi. Zeytinliova küçük bir yerdir birkaç dakika içinde sanığın bulunmuş olduğu yere intikal etmişlerdir. … uzaklaştıktan sonra ben nöbetçi astsubaya durumu bildirdim sonra 7-8 dk ihbar geldi. Toplam geçen süre bu kadardır. Ben olay yerine gitmedim nöbetçiydim, ne kadar sürede intikal ettiklerine dair bir bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.

6. Tanık …;
“Sanık gece beni evden aldı ve sohbet edelim dedi. Yolumuzun üzerinde mezarlıkta 5 dk durdu sonra ilerleye devam etti. Sonra votka içelim dedi. Benim elimde sadece bir tane bira vardı ben içtim. Sonra itfaiyenin orada gidip arabaya park edelim içelim dedi. Jandarmanın önünden geçerken ses yüksek olduğu için komutan kızdı ve sesi kısın dedi. Sonra arabayı park ettik içtik. 15-20 dk sonra da jandarma geldi ve alkol muayenesine götürdü” şeklinde beyanda bulunmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Yerel mahkemenin oluşa ilişkin kabulünde isabetsizlik görülmemiş, ancak ”…Sanığın saat 02:00 sıralarında olay yerinden kaçması üzerine suç tutanağının düzenlenmesinden sonra yapılan araştırma ve ihbar üzerine jandarmanın tekrar sanığın bulunduğu yere gitmesi ile 03:06 itibariyle araçta alkol alırken yakalandığı sırada yapılan ölçümde 2.11 promil alkollü olduğunun anlaşıldığı, aradan geçen sürenin kısalığı dikkate alındığında savunmanın suçtan kurtulmaya yönelik olduğu…” gerekçeleri ile maddi ve manevi unsurları oluşan atılı suçtan verilen mahkumiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesi’nin oluşa ilişkin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.

Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığı yönünden;
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, sanık ile tanık …’in olay gecesi saat 01:00 sıralarında içmeye başladıkları, saat 02:00 sıralarında nizamiye önünden geçerken müziğin sesinin kısılması konusunda uyarıldıkları, sanığın ve tanığın kolluk ifadesinde nizamiye önündeki uyarıdan 10 dk sonra saat 02:10 sıralarında Jandarma ekiplerinin geldiğini ve sanığı karakola götürdüğünü beyan ettikleri, tutanak tanıklarının yeminli beyanlarında da bu hususun benzer olduğu, sanığın nizamiye önündeki taşkın hareketinden ve araçtan yükselen alkol kokusu nedeniyle sanığın alkollü olduğu, ihtara rağmen gaza basarak nizamiye önünden ayrıldığına ilişkin tutanak düzenlendiği, mümzi tanıkların yeminli anlatımlarında olaya ilişkin tutanak içeriklerini doğruladıkları, sanığın nizamiye önündeki uyarıdan çok kısa bir zaman sonra yakalandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde atılı suçun unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Lehe hükümlerin uygulanmadığı, cezanın fazla olduğu yönünden;
Mahkemece daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunan, yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşturmayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasında, sanığın kişiliği, geçmişi ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesinde isabetsizlik görülmemiş, suçun işleniş biçimi ve özelliği, suç konusunun önem ve değeri de nazara alınarak temel cezanın belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

3. Diğer temyiz nedenleri yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 31.01.2023 tarihli ve 2022/887 Esas, 2023/150 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.05.2023. tarihinde karar verildi.