YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3097
KARAR NO : 2023/2111
KARAR TARİHİ : 12.06.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
DAVA : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Davacılarının tazminat talebi hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 nci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacılar vekili 02.03.2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dolandırılıcılık suçundan tutuklandığı daha sonra müvekkilleri hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/256 esas sayılı kararı ile 02.11.2011 tarihinde beraatlerine karar verildiği müvekkillerinin uzun süre tutuklu kalması sebebiyle CMK’nın 142. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat ödenmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 21.05.2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.06.2019 tarihli ve 2018/191 Esas, 2019/253 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4.İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.06.2019 tarihli ve 2018/191 Esas, 2019/253 Karar sayılı kararının davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 15.11.2021 tarihli ve 2020/2447 Esas, 2021/7921 Karar sayılı ilâmıyla;
“Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacılar hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacılar lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
2-Davacıların dava dilekçesinde talep ettiği tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren faiz talep etmesine rağmen hükmedilen tazminat miktarlarına gözaltına tarihinden itibaren faize hükmolunması,
3-Gerekçeli karar başlığında dava ve dava tarihi yerine, suç tarihi ve suç yeri ibarelerine yer verilmesi,”
nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.
6. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.01.2023 tarihli ve 2022/9 Esas, 2023/20 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
7. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.03.2023 tarihli, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin Davacı … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri
1. Maddi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine,
2. Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna,
3. Hükmedilen vekâlet ücretinin güncel olmadığına,
ilişkindir.
Davacı vekilinin Davacı … Cansel hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri
1. Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğuna,
2. Hükmedilen vekâlet ücretinin güncel olmadığına,
ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin Kabulü:
Davacılar hakkında tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan başlatılan soruşturma ve kovuşturma neticesinde; yapılan yakalama işlemi neticesinde davacı …’in 21.05.2005 tarihinden 22.05.2005 tarihine kadar, davacı …’in 11.04.2005 tarihinden 14.04.2005 tarihine kadar gözaltında tutulduğu, davacı …’in 13.07.2005 tarihine kadar, davacı …’in 22.08.2005 tarihine kadar tutuklu kaldığı, İstanbul 7 ACM’nin 2009/78 E sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada davacıların ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, kararın 23.01.2012 tarihinde kesinleştiği, tutuklulukta geçirdikleri sürelerin infaz edildiği ilgili ceza evlerine yazılan müzekkere yanıtlarından tespit edilmiştir.
Dosya arasında bulunan bilirkişi raporu uyarınca; davacıların ayrı ayrı gözaltı ve tutuklulukta kaldığı süreler de nazara alınarak bu tarihler arasındaki davacı … yönünden aylık asgari ücret üzerinden hesaplanan net kazanç kaybının 1.552,21 TL olduğu, davacı … yönünden herhangi bir maddi zararının bulunmadığı anlaşılmakla davacı … yönünden maddi tazminatın kısmen kabulüne ve haksız tutuklama tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı … yönünden maddi zarar bulunmadığı anlaşıldığından maddi zarar isteminin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davacıların haksız yere gözaltına alınıp tutuklandığı ve bu nedenle tazminat hukukunun genel prensiplerine göre uğramış oldukları manevi tazminat miktarı, duyulan elem, ızdırap, kişilik hakkının ihlali, gözaltı ve tutuklulukta kaldığı süreler de nazara alınarak davacı … yönünden 3.500,00 TL manevi tazminat miktarının kısmen kabulüne karar verilerek talep doğrultusunda tutuklama tarihi olan 22.05.2005 tarihinden itibaren, davacı … yönünden 8.000,00 TL manevi tazminat miktarı takdir edilerek manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilerek talep doğrultusunda tutuklama tarihi olan 14.04.2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı hazineden alınıp davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/78 Esas – 2011/237 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, dolandırıcılık suçundan davacı …’in 22.05.2005-13.07.2005 tarihleri arasında 52 gün, davacı …’in 14.04.2005-22.08.2005 tarihleri arasında 130 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, beraat hükmünün 23.01.2012 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunda öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
A. Davacı Vekilinin Davacı … Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
A.1. Maddi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Davacın tutuklandığı tarihte kamu görevlisi olduğu ve tutuklandığı dönemde görevden uzaklaştırıldığı, ceza davasının beraatle sonuçlanması üzere tüm mali haklarının kendisine ödendiği anlaşıldığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
A.2.Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
A.3.Hükmedilen vekâlet ücretinin güncel olmadığına ilişkin temyiz sebebi yönünden;
15.08.2017 tarihli 694 sayılı KHK ile değişik, 01.02.2018 tarihli 7078 sayılı Kanunun 139 uncu maddesi ile aynen kabul edilen düzenleme ile 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alındığında, mahkemece hükmedilen vekâlet ücreti miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Davacı Vekilinin Davacı … Cansel Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
B.1.Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
B.2.Hükmedilen vekâlet ücretinin güncel olmadığına ilişkin temyiz sebebi yönünden;
15.08.2017 tarihli 694 sayılı KHK ile değişik, 01.02.2018 tarihli 7078 sayılı Kanunun 139 uncu maddesi ile aynen kabul edilen düzenleme ile 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alındığında, mahkemece hükmedilen vekâlet ücreti miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.01.2023 tarihli ve 2022/9 Esas, 2023/20 Karar sayılı kararında davacılar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.