Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/3083 E. 2023/1815 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3083
KARAR NO : 2023/1815
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/231 E., 2022/689 K.
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2010 tarihli 2009/418 Esas 2010/468 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanunun 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakaret suçundan aynı Kanunun 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince sanık hakkındaki hükmümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir.

2.Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2010 tarihli 2009/418 Esas 2010/468 Karar sayılı kararının 22.09.2010 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 24.05.2014 tarihinde 5237 sayılı Kanunun 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde tanımlanan tehdit suçunu ve 86 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde tanımlanan eşe karşı kasten yaralama suçunu işlediği ve Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçlardan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, kararın 02.03.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Kanunun 231 inci maddesinin on birinci fıkrası gereğince Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2016 tarihli ve 2015/171 Esas 2016/180 Karar sayılı kararı ile açıklandığı anlaşılmıştır.

3. Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2016 tarihli ve 2015/171 Esas 2016/180 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanunun 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakaret suçundan aynı Kanunun 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2016 tarihli ve 2015/171 Esas 2016/180 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.02.2022 tarihli 2021/25504 Esas 2022/5298 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakeret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerin onanmasına, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün ise “Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2022 tarihli 2022/231 Esas 2022/689 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 50 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci fıkrası uyarınca 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

6.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 27.03.2023 tarihli ve 2023/12436 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Mahalli Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri
Sanığın alkol miktarı gözetilerek cezasında teşdit uygulanması gerekirken eksik cezaya hükmolunduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
“Sanığın olay tarihinde … plakalı aracı ile Düzce ili Kervan kavşağından Çoban kavşağı yönüne seyrettiği sırada kırmızı ışık yanması nedeniyle kavşakta durmakta olan müşteki …’ın aracına duramayarak çarptığı ve aracı ile kırmızı ışıkta durmaksızın İstanbul istikameti yönünde seyrine devam ettiği, sanığın İstanbul Caddesine ters istikametten girdiği ve seyretmeye devam ettiği,görevlilerce aracın İstanbul caddesi üzerinde bulunan Büyük Camii önünde durdurulduğu, sanığın alkollü olarak … kullandığını açıkladığı, sanığın olaydan sonra aldırılan raporunda 2.47 promil alkollü olduğunun tespit edildiği,sanığın emniyetli bir şekilde … sevk edemeyecek halde bulunmasına rağmen … kullandığı, neticesinde kırmızı ışıkta duran araca çarpıp ,yine kırmızı ışıkta geçerek ters istikamette aracı ile sevk ve idare etmek suretiyle anlatımını TCK 179/3 maddesinde bulan trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçunu işlediği kanaatine varılmış ve sanığın mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

2.Sanığın savunması “Yargıtay bozma ilamına karşı bir diyeceğim yoktur. Olay 2009 yılında meydana gelmiştir. Olayın yaşandığına ilişkin görgü tanığım yoktur. Duruşmalardan bağışık tutulmayı talep ediyorum. Olay nedeni ile hakkımda verilmiş daha önce bir karar vardır. Ben bu kararın hükümlerini yerine getirdim. Trafik güvenliğini bilerek ve isteyerek tehlikeye atmadım. Hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum. Mahkeme aksi kanaatte ise lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum dedi.” şeklindedir.

3.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir ara karar verilmemiş ise de; Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere, mahkemece bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılması karşısında, mahkemenin bozmaya eylemli olarak uyduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Mahalli Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden;
1.Mahkemece bozma öncesi verilen 25.02.2016 tarih, 2015/171 Esas 2016/180 Karar sayılı hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sanığın kazanılmış hakkı oluştuğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığın alkol miktarı nazara alınarak cezasında teşdit uygulanması gerektiğine dair temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmış, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2022 tarihli 2022/231 Esas 2022/689 Karar sayılı kararında mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2023 tarihinde karar verildi.