Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/2898 E. 2023/4900 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2898
KARAR NO : 2023/4900
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/2529 E., 2022/2591 K.
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun kabulü ile; 5271 sayılı Kanunun 280/2. maddesi uyarınca yeniden yapılan yargılama sonucu kurulan mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kırşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18/06/2020 tarih 2019/216 esas 2020/176 karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, açılan kamu davasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 53 ncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezasına ve sanığın sürücü belgesinin 10 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

2.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 17/11/2022 tarihli ve 2020/2529 Esas, 2022/2591 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılması ile yeniden yapılan yargılama sonucu, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 53 ncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezasına ve sanığın sürücü belgesinin 10 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07/03/2023 tarihli ve 2022/156413 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru olmadığına ve fazla ceza verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:
Olay tarihi olan 01/05/2018 günü saat 19:40 sıralarında sanık …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla ile Gözler Köyü istikametinden gelip kontrolsüz bir şekilde Kırşehir-Aksaray karayolu çıkarak Aksaray ilinden Kırşehir istikametine gelen katılan …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı, yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, söz konusu kazada katılan …’nın ve bu araçta yolcu olarak bulunan katılanlar …, …, …, …’un adli raporlarında belirtilen şekilde yaralandıkları meydana gelen kazada sanığın 2918 sayılı yasanın 84. maddesinde belirtilen asli kusurlardan kod 8 (kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak) ve 52/1-a (kavşaklara yaklaşırken aracın hızını azaltamamak) kusurlarını işlediği, katılan …’nın ise meydana gelen kazada kusurunun olmadığı böylece sanığın üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği, dosyada mevcut sanığın asli kusurlu olduğunu belirten 05/05/2020 tarihli bilirkişi rapor içeriği, benzer yönde 01/05/2018 tarihli kaza tespit tutanağı içeriği dikkate alınarak sanık cezalandırılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
1.Olay günü saat 19.40 sıralarında sanığın kullandığı … plakalı otomobili ile Güzler köyü istikametinden gelip Kırşehir-Aksaray Devlet karayoluna çıkarak Kırşehir istikametine dönmek istediği esnada aracının ön kısımları ile, Aksaray yönünden gelip Kırşehir yönüne seyir halinde olan ve katılan …’nın kullandığı … plakalı aracın sol ön kısmına çarpması sonucu, bu … içinde bulunan katılan …’un sağ eldeki yumuşak doku yaralanmasından dolayı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, katılan … ve …’nın, hayati tehlike geçirmeden, vücutlarında hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek kemik kırığı ve yüzlerinde sabit iz olacak şekilde, katılan …’nın hayati tehlike geçirmeden, vücudunda hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek kemik kırığı ve yüzünde sabit iz olacak şekilde yaralandıkları anlaşılmaktadır.

2. Sanık havanın kararması nedeni ile ve herhangi bir ışıklandırma olmadığı için yolun kenarındaki “dur” levhasını görmediği için yolun bittiğini fark edemediğini, frene basmasına rağmen duramayarak anayolda giden araca çarptığını, bu esnada hızının 80-90 km. civarında olduğunu savunmuştur. Sanık kaza sonrası olay yerinde kaçmış ve 04/05/2018 tarihinde teslim olmuştur. Öte yandan, Güzler köyü yolundan başlayan ve sanığın kullandığı … plakalı araca ait 60 metre fren izi olduğu, yolun iki yönlü Devlet karayolu niteliğinde, olay mahallinin yerleşim yeri dışı ve hız sınırının 90 km., vaktin gece, zeminin kuru olduğu, sanığın aracının yönüne “DUR” işaret levhası bulunduğu hususları da tespit edilmiştir. Bu oluş ve kabul doğrultusunda trafik bilirkişisi Atilla Kaçar tarafından düzenlenmiş 05/05/2020 tarihli raporda, 60 metrelik fren izine göre sanığın kavşağa yaklaşırken hızının 96 km/saat olduğu, sanığın kavşaklara yaklaşırken aracının hızını azaltmamak ve kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kurallarını ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğu, katılan …’nın ise kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesi kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Kaza tespit tutanağının ve kovuşturma aşamasında düzenlenen bilirkişi raporunun oluş, dosya kapsamı ve birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin kusura ilişkin temyiz istemi yönünden hükümde bu yönler itibariyle hukuka aykırılık bulunmamış olup; tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet veren sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı ve maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde ceza tayin edilmiş olup hükümde bu yönü ile de bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz itirazları reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 17/11/2022 tarihli ve 2020/2529 Esas, 2022/2591 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kırşehir 2.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.11.2023 tarihinde karar verildi.