Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/2305 E. 2023/1973 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2305
KARAR NO : 2023/1973
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/329 E., 2022/387 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü

Davacı hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 04.09.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 09.07.2011 tarihinde tutuklandığını, 19.06.2014 tarihinde tahliye edildiğinı, yapılan yargılama sonucunda davacının beraat ettiğini, haksız tutuklama nedeniyle 106.835,91 TL maddi ve 1.000.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2.Davalı vekili 19.11.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın kanunda belirlenen sürede açılıp açılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, zararını belgelendiremediğini, davacı vekilinin tazminat davası açma yetkisi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, ceza evi geliş gidiş masraflarının maddi tazminat kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, öne sürmüştür.

3.İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2015/343 Esas, 2016/191 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile 5.850,00 TL vekalet ücretinin 07.08.2015 tarihinden , 32.141,02 TL maddi tazminatın 500.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4.İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2015/343 Esas, 2016/191 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23.05.2022 tarihli ve 2021/469 Esas, 2022/3952 Karar sayılı kararı ile; 29.05.1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında beraat eden davacı lehine hükmolunması gereken maktu vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğu ve asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı, serbest meslek makbuzunda yer alan vekalet ücretinin ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, yine davacının uçuş tazminatının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alınarak, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen manevi tazminatın çok fazla olduğundan bahisle davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

5.İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.10.2022 tarihli ve 2022/329 Esas, 2022/387 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak; davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat talebinin reddine, 280.000,00 TL manevi tazminatın 07.08.2015 tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

6.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın 03.02.2023 tarihli tebliğnamesi ile davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Davacı vekilinin temyiz istemi;
Davacı vekili mahkeme kararına karşı temyiz yoluna başvuruda bulunduğuna dair süre tutum dilekçesi vermiş, gerekçeli kararın tebliğ edilmesine rağmen gerekçeli temyiz dilekçesi sunmamıştır.

B.Davalı vekilinin temyiz istemi;
Hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğuna, davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin esasını oluşturan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas, 2014/143 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 09.07.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı belirlenerek ve bozma ilamına da uyularak, tazminata esas dosyada vekalet ücretinin ve davacının uçuş tazminatının maddi tazminat olarak verilmemesi gerektiği, davacı her ne kadar dava dilekçesinde tutuklama tarihinden faiz talep etmişse de sehven 07.08.2015 tarihinden faiz ile tazminata hükmolunduğu, bu nedenle davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminatın kısmen kabulü ile 280.000,00 TL manevi tazminatın 07.08.2015 tarihinden faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas, 2014/143 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 09.07.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında 1076 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

A.Davacı vekilinin temyiz istemi;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde tazminatlara tutuklama tarihinden faiz talep etmesine rağmen, hükmedilen tazminata 07.08.2015 tarihinden yasal faizi ile hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuş ve bu nedenle tebliğ namede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

B.Davalı vekilinin temyiz istemi;
1.Hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz talebi yönünden;
Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.

Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.

Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması hukuka aykırı bulunmuş ve bu nedenle tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

2.Karşı vekalet ücreti istemi yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (A, B-1) nolu paragrafında açıklanan nedenle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.10.2022 tarihli ve 2022/329 Esas, 2022/387 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2023 tarihinde karar verildi.