Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1954 E. 2023/4278 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1954
KARAR NO : 2023/4278
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/667 E., 2016/277 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.04.2016 tarihli ve 2015/667 Esas, 2016/277 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.02.2021 tarih, 2016/207662 sayılı tebliğnamesi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, suçun unsurlarının oluştuğuna ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde “Her ne kadar sanık …’in katılan …’a karşı “Kişilerin Huzur ve Sukûnunu Bozma” suçunu işlediği iddiası ile mahkememizde kamu davası açılmış ise de; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; sanığın söz konusu eylemleri katılanın sırf huzur ve sukununu bozma maksatlı yapmadığı değerlendirilmekle, suç işleme kastının olmadığı kanaatine varılmış, suçun unsurunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle sanık …’in üzerine atılı “Kişilerin Huzur ve Sukûnunu Bozma” suçundan beraatine karar vermek gerekmiş ve hüküm buna göre tesis olunmuştur.” denilmiştir.

2. Sanık aşamalarda suçlamayı kabul etmemiştir.

3.Katılan … aşamalarda “Olay günü okundan çıkmıştım saat 16:00 civarıydı babam çıkışta beni bekliyordu bana karşı sert bir üslupla “dediklerimi yap yoksa seni kaçırırım” diyerek seslendi daha sonra bana bir telefon uzatıp diğer numarasını aramamı ve bu numaraya “baba senin bir suçun yok bizim verdiğimiz tüm dosyalarda verdiğimiz ifadelerin hepsi yalan” şeklinde söylememi istedi ben aramadım daha sonra yanından uzaklaşmak için ayrıldım Orduevinin oraya kadar beni takip etti bana küfür etti Orduevinin oraya geldiğimde annem karşıdan geldi babam bu esnada kolumdan tutuyordu ve küfür etmeye devam ediyordu dediğini yapmamı istiyordu annem babamı görünce yanına gelmek istemedi köşede beni bekledi babam da beni kolumdan itekleyerek yolun ortasına fırlattı bu esnada küfür etmeye devam ediyordu etrafta herkes bize bakıyordu babam bu esnada anneme hitaben “al bunu kendin gibi o…yap, hepinizi öldüreceğim seni, anneni, babanı, kardeşini hiç birinizi yaşatmayacağım” şeklinde seslendi biz uzaklaşıncaya kadar arkamızdan bağırarak konuşmaya ve küfür içeren sözler söylemeye devam etti şikayetçiyim davaya katılmak isterim” “babam bana okulun çıkışında karşılaştığımızda “beni kaçırırım” şeklindeki sözünün haricinde “seni, annemi ve kardeşlerini öldürürüm” diyerek tehdit etti ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4.Katılan … “… isimli şahıs benim 4 yıl önce boşanmış olduğum eşim olur. 17, 15 ve 11 yaşlarında 3 çocuğumuz bulunmakta. Çocuklarımın veliyeti geçici olarak bana verildi; fakat mahkememiz devam etmektedir. Boşanmıs olduğum eşim … isimli şahıs boşandığımızdan beri bizi rahat bırakmadı. Yaklaşık 4 ay önce bana karşı şiddete yönelik hareketlerde bulunmasından dolayı yine şikayette bulunmuştum. Mahkeme 4 aylık uzaklaştırma cezası verdi. Dün yani 21.05.2015 günü kızım okuldan gelmeyince 17.00 sıralarında merak edip durağa çıktım babası … kızım …’u köşeye sıkıştırmıştı.Çocuğuma ya benim dediklerimi yaparsın ya da ben seni kaçırırım diyordu. Ben o sırada kızımı çağırdım ve yanıma gelmesini söyledim. İsmail de al kızına çok iyi bak,kendin gibi orospu edip de ortaya salma, bu senin yanına kalmayacak, benim çocuklarım babasız kaldı sende babasız kalacaksın. Babanı öldüreceğim bunun haberini de ilk sen alacaksın dedi. Bana yönelik bu şekilde Tehdit ve hakarette bulunan iftira atan … isimli şahıstan davacı ve şikayetçiyim. Bu konu hakkında söyleyeceklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5.Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş ve hükümlerin açılanması geri bırakılmıştır.

IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir. Sanığın, katılanlara tehdit ve hakaret ettiğinin kabul edilmesi ve bu suçlardan mahkumiyet hükümleri kurulması karşısında, sanığın huzur ve sükun bozma kastıyla hareket etmediği kabul edilerek beraatine karar verilmesi hukuka uygun bulunmuştur.

2.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.04.2016 tarihli ve 2015/667 Esas, 2016/277 Karar sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.10.2023 tarihinde karar verildi.