Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1938 E. 2023/4281 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1938
KARAR NO : 2023/4281
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/432 E., 2015/572 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Milas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12.2015 tarihli ve 2015/432 Esas, 2015/572 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2021 tarih, 2016/74720 sayılı tebliğnamesi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; sanığın suçlamayı tevil yollu ikrar ettiğine, tanık beyanlarıyla suçun sübut bulduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde “… Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın katılanı rahatsız etmek amacıyla sürekli olarak taş, sopa vb.. cisimlerle vurmak suretiyle gürültü yaparak katılanı rahatsız ettiği, katılanın bu konu nedeni ile şüpheliye Milas 1. Noterliğinin 22/11/2013 tarih ve 14382 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile durumu bildirdiği, sanığın 07/12/2013 tarihinde bu ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen eylemlerine son vermeyerek müştekinin huzur ve sükununu bozmak kastıyla sürekli gürültü yapmaya devam ettiğinden bahisle cezalandırılması istemi ile kamu davsı açıldığı anlaşılmış ise de, sanığın aşamalarda tespit edilen beyanında müşteki ve ailesinin meydana getirdiği gürültüden rahatsız olması üzerine uyarı maksadı ile duvara vurduğunu savunması ve katılan tarafın kendisine tebliğ edilen Milas 1. Noterliğinin 22/11/2013 tarih ve 14382 yevmiye numaralı ihtarnamesine 28.11.2013 tarihinde Milas 2. Noterliğinin 5694 yevmiye numaralı ihtanamesi ile cevap verdiği ve söz konusu ihtarnamede savunmasını destekler nitelikte katılanın evinden gelen gürültü nedeniyle rahatsız olduğunu ifade etmesi ve yargılama kapsamında beyanları tespit edilen ve katılanın evine misafirliğe geldiklerini ifade eden tanıkların da en ufak bir gürültüde ara ara seslerin geldiğini beyan etmeleri karşısında, sanığın iddia edilen eylemlerini sırf katılanı rahatsız etmek maksadıyla gerçekleştirdiği hususunda mahkemizde yeterli kanaat oluşmamış, bu haliyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın temeli komşuluk hukukuna dayanı hukuki ihtilaf niteliğinde bulunduğu, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı ve yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanmadığına kanaat getirildiğinden sanığın beraatine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

2.Sanık suçlamaları kabul etmemiş katılanın evinden gürültüler gelmesi nedeniyle uyarı maksatlı birkaç kez eliyle vurduğunu beyan etmiştir.

3.Katılan aşamalarda “Benim 4,5 yaşında bir erkek çocuğum vardır. Sanık devamlı şekilde çocuğun gürültü yaptığını iddia ederek ve bunu bahane ederek gece gündüz demeden evinden neyle vurduğunu anlamadığımız şekilde yere vuruyor. Ben buna ilişkin olarak bir kez müşteki ile konuşmak istedim. Bana sen bir defa vurursan ben iki defa vuracağım şeklinde cevap verdi. Sanık çocuğun ayak sesini duyduğunda benzer şekilde gürültü yaptığını iddia edip söz konusu hareketlerini gerçekleştiriyor. Sanık ile benim herhangi bir husumetim yok. Ancak tam tarihini hatırlayamadığım bir zamanda apartmanda bağımsız bölüm sahipleri ile yaptığımız bir toplantıda ben binada yönetim kurulmasını talep ettim. Bu toplantıda üç daire sahibi olan sanığın eşi o tarihte iki daire boş olduğu için yalnızca bir daire üzerinden aidat ödeyeceğini söyledi. Bende buna karşı çıktım. Bu tarihten sonra sanık ve ailesi beni ve ailemi rahatsız etmek amacıyla hareketlerine başladı. Yaz mevsiminde bizim tüm kapı ve pencerelerimiz açık olmasına rağmen sanık kasti bir şekilde halı silkmeye başladı. Hatta ben bir gün balkonda sigara içtiğim sırada sanık üzerime sofrabezi silkeledi. Sanığın söz konusu hareketleri sırf beni ve ailemi rahatsız etmek amacıyladır. Sanığın bu eylemleri nedeniyle ablam ve eşim sanık ile konuşmak istemiş ancak sanık bana verdiği şekilde karşılık vermiş. Aynı zamanda çocuğumun bakıcısına da bir takım sözler söylemiş. Sanık ile yaşadığımız bu problemlerden kaynaklı eşim, stres nedeniyle yüz felci geçirdi. Sanığın da benim çocuğum ile yaklaşık aynı yaşlarda bir torunu bulunmaktadır. Bu çocukta evin içinde koşup oynamaktadır.. Biz hiç bir zaman sanığa torununun gürültü yaptığından bahisle şikayette bulunmadık. Sanık ise benim çocuğumun oynamasından rahatsız olarak söz konusu eylemleri gerçekleştirdi. Sanıktan şikayetim devam etmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4.Tanık … “… taraflardan her ikisini de aynı binada oturmamız sebebiyle tanırım. Sanık ve müşteki altlı üstlü oturmaktadır. Ben ise binanın en üst katı olun 3. Katında sanık ve müştekinin evinin konumuna göre diğer tarafta oturmaktayım. Ancak bina küçük olduğundan ve birbiri ile bağlantılı bulunduğundan sesleri duyuyorum. Özellikle … abinin evinde misafir olduğunda küt küt şeklinde duvara vurulduğunu duydum. Bu şekilde bir iki kez vurulduğuna şahit oldum. Bir seferinde … abinin bir akşam sanığın evine gittiğini ve bu konuda münakaşa ettiklerine şahit oldum. Bu nedenle bu sesleri sanığın yaptığın biliyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur

5.Tanık Cenk “..Taraflardan müştekiyi aynı iş yerinde çalışmamızdan ötürü tanırım. Tam tarihini hatırlamayamadığım bir gün eşim ile müştekinin evine misafirliğe gitmiştik. Biz eve girdikten yaklaşık 10 – 15 dakika sonra yukarıdan tahminimce sert bir cisim ile duvara vurulduğunu duydum. Bu gürültü aralıklar ile gece boyunca devam etti. Hatta aynı gün … ile birlikte gürültü nedeniyle polise müracat ettik. Ancak polis konu ile zabıtanın ilgilendiğini söyledi. Ben bu olaydan bir iki ay önce de yine müştekilerdeyken aynı şekilde ses geldiğini hatırlıyorum…” şeklinde beyanda bulunmuştur.

6.Tanık … “Müşteki …’i arkadaşım ve iş ortağım olmasından ötürü tanırım. Ailecekte kendisi ile görüşürüz. Müştekinin evine ailem ile birlikte misafirliğe gittiğimde en ufak bir tıkırtıda yukarıdaki daireden sert bir cisim ile duvara ve yere vurulduğunu , bu şekilde ses yapıldığını duydum. Buna bir kaç kez şahit oldum. En ufak bir tıkırtı da yukarıdan benzer şekilde vuruldu. Benim 4,5 yaşında bir çocuğum vardır ve …’e gittiğimizde çocuklar oynar. Oynarken ister istemez ses çıkartırlar ancak bunun rahatsız edecek düzeyde bulunduğunu ve yukarıya ses gittiğini düşünmüyorum. Ben oradayken … benzer şekilde karşılık vermedi, duvara vurmadı ancak yukarıdaki ev sahibi ile konuşacağını söylediğini hatırlıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7.Tanık Dursel “Müşteki …’i eşimin arkadaşı olması sebebiyle tanırım. Tam hatırlamayamadığım bir tarihte mart nisan aylarında müştekinin evine eşim ve çocuğum ile birlikte misafirliğe gittik. Bize eve girdikten 15 – 20 dakika sonra yukarıdan sert bir cisim ile duvara ve yere vurulmaya başlandı. Bu ses gece boyunca aralıklar ile devam etti. Hatta eşim ve … bey polisi aradılar. Polis zabıtaya başvurmaları gerektiğini söyledi. Zabıta ise emniyete başvurmalarını söyledi bunun üzerine eşim ve … emniyete gittiler. Biz eve girdikten 15 – 20 dakika sonra bu gürültüler başladı. Çocuklar yanımızdaydı ancak oynamıyorlardı. … beyin evinde herhangi bir şekilde gürültü yoktu. Ben bu şekilde yukarıdan vurulduğuna bu olay dışında daha önce de bir kaç kez şahit oldum. Olay tarihinde müştekinin oğlu kesinlikle davulu ile oynamadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
Sanık ve katılanın altlı üstlü komşu oldukları ve katılanın evinden gelen gürültüler nedeniyle sanığın tavan duvarına uyarı amaçlı vurduğunun kabulü ile hareketlerini sırf katılanı rahatsız etmek maksadıyla gerçekleştirdiği hususunda yeterli kanaat oluşmaması dolayısıyla yazılı şekilde beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Milas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12.2015 tarihli ve 2015/432 Esas, 2015/572 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.10.2023 tarihinde karar verildi.