Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1891 E. 2023/4970 K. 14.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1891
KARAR NO : 2023/4970
KARAR TARİHİ : 14.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/716 E., 2015/966 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.10.2015 tarihli ve 2015/716 Esas, 2015/966 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 123 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 50 inci maddesi, 52 inci maddesi ve 52 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca neticeten 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.01.2021 tarihli ve 2016/37203 sayılı tebliğname ile basit yargılama hükümlerinin değerlendirimesi amacıyla kararın bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 23.10.2015 tarihli mahkûmiyet kararı olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.10.2015 tarihli ve 2015/716 Esas, 2015/966 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2023 tarihinde karar verildi.