Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1813 E. 2023/4277 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1813
KARAR NO : 2023/4277
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/268 E., 2016/291 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli ve 2015/268 Esas, 2016/291 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2021 tarih, 2016/296086 sayılı tebliğnamesi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … vekilinin temyiz isteği; eylemin temadi ettiğine ve dolayısıyla suçun oluştuğuna ilişkindir.

2.Katılan …’ın temyiz isteği; sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğuna, sanığın yolcuların üzerine yürüyerek tehdit ve hakaret ettiğine, cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

3.O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; mahkumiyete yeterli delil bulunduğundan sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde “Mağdur müştekilerin 03.01.2015 günü, saat:21.55 sıralarında Antalya-İstanbul seferini yapan TK 2933 sefer sayılı uçağında şüpheli ile aynı uçakta yolcu olarak bulundukları, suç zamanında uçuş hazırlığı esnasında yapılan anonsa ve bilahare şahsen uçuş görevlileri tarafından bizzat kendisine iletilen ikazlara rağmen sanık …’un emniyet kemerini bağlamadığı, bunun üzerine uçağın pist başına geri döndüğü, kapıların açıldığı, yer görevlilerinin gelerek kendisini ikna ettikleri, nihayet gecikmeli de olsa uçağın kalktığı belirtilen olayda; Sanık, rahatsızlığı nedeni ile uçağın kalkışında kemerini takmak istemediğini söylemiştir. İddianamede belirtilen olayda kemerin takılıp takılmaması sonucu çıkan tartışmada uçağın pist alanına dönerek geciktiği görülmüş, ancak sanığın bahsi geçen eyleminde bizzat müştekilere yönelik bir hareketi bulunmamakta olup, olayda sanığın kişilerin ve uçakta yolucu olarak bulunan müştekilerin huzur ve sükununu bozma amacı ile hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı, bu itibarla sanığın savunmasının aksine olarak üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve yeterli deliller elde edilemediği anlaşıldığından sanığın atılı suçtan beraatine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” denilmiştir.

2.Sanık aşamalarda “Ben olay tarihinde bahsi geçen uçağa İstanbul’a gitmek için binmiştim. Uçaktayken uçak görevlileri benden emniyet kemerini takmamı istediler. Ben de daha öncesinden ameliyatlı olmam nedeniyle emniyet kemerini takmamı sağlığıma zorunlu olarak zarar vereceğinden dolayı takmak istemediğini söyledim. Daha öncesinde iki kez trafik kazası geçirmiştim. Bağırsaklarım dışarı çıkmıştı. Batım bölgesinde rahatsızlıklarım vardı. Gerekirse kendilerine gösterebileceğimi söyledim. Ancak görevliler emniyet kemerimi takmam hususunda bana ısrarcı oldular. Ben zarar göreceğimi tekrar kendilerine ifade ettim. Ancak yine de kabul etmediler. Ve bunun üzerine bundan doğacak sorunlulukların kendileri üzerinde olduğunu söyleyerek emniyet kemerimi taktım. Bu esnada doğrudan şikayet eden herhangi bir kimse yoktu. Sonradan bazı yolcular birbirlerinden de güç alarak söylenmeye başladılar. Çok paran varsa özel uçak tutsaydın gibi sözler söylediler. Benim o esnada herhangi bir hakaret sözüm tehdit sözüm olmadı. Kimseye bir rahatsızlığımda söz konusu değildi. Ben sadece derdimi anlatmaya çalıştım. Hatta bu durum ileride aleyhime kullanılmaması için polisin gelmesini istedim. Tutanak tutturdum. Hatta benden kaynaklı gecikme nedeniyle özür dilediğimide ifade ettim. Olay sırasında şikayetçiyken birden sanık durumuna düştüm. Suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum ayrıca ben huzur ve sükunuda bozmuş değilim. Uçağın gecikmesi huzur ve sukünun bozulmasına gelmez. Açık ve sarih bi durumdur. Tam tersine medeniyet kuralları kapsamında özür diledim. Hatta şikayetçilerden bir tanesi şikayetinde bu nedenle bir saat geç kaldığını ve 3 gün sonrada babasının öldüğünü söylemiş. Bunda benim ne gibi bi kusurum var. Sanki ben canını almış gibi ifade etmiş. Müşteki ifadeside tutarsızdır bunuda özellikle belirtmek istiyorum, ayrıca özellikle belirtmek istiyorum. Hastalığıma ilişkin raporuda dosyaya ibraz etmek istiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3.Katılan … “Sanık uçağın içerisinde tamamen keyfi hareketlerde bulunarak bizi rahatsız etti. Görevli personele bağırarak zorluk çıkardı. Kendisi kemerini takmak istemedi. Kemer takılmasını istemeyince bağırdı çağırdı. Biz de yolcular olarak tepkimizi verince bizim üzerimize yürümeye kalktı. Bizim tepkimiz aslında THY’yeydi. Doğrudan …’a bir tepkimiz yoktu. Geciktiğimiz için bu şekilde bir tepki gösterdik.” şeklinde beyanda bulunmuş, şikayetçinin devam ettiği anlaşılmıştır.

4.Katılan … uçağın pist başına doğru ilerlediği sırada yolculardan birisinin hostese bağırdığını daha sonra pilotun kurallara uymayan bir yolcu nedeniyle uçağın aprona geri döneceğine yönelik anons yaptığını, uçağın aprona döndükten sonra yolcunun ek kemerle kemerini taktığını uçuğun geç yapıldığını şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.

5.Müşteki … “Ben ve eşim … ile birlikte 03/01/2015 günü saat 21:55 sıralarında Antalya havalimanından THY firmasına ait uçağa bilet aldık. Ben ve eşim saat 21:30 sıralarında uçağa bindik. Ben 04B eşim 04A numaralı koltuğa yerleştik. Uçağa sonradan gelen 1A numaralı koltuğa oturan bir şahıs, uçak pist başına geldiği hostesler yanına gitti. Hosteslerle bir şeyler konuştu. Bu şahıs yüksek sesle sizin de kemerinizin de diyerek hostesleri kovdu. Kaptan anons yaptı. Anonsunda “kemeri takmayan bir yolcunun olduğunu uçağın geri park pozisyonuna geleceğini” söyledi. Bu yolcu kemerini takmadığından uçak park pozisyonuna geri döndü. Uçağın kapısına merdiven geri geldi. İçeriye görevliler geldi. Yolcu ile görevliler konuştu. Konuştuktan sonra görevliler yolcuyu ikna etti. Uçak tekrardan pist başına geldiğinde bu yolcu hostesleri yanına çağırdı. Hosteslere hakaret tarzı hareketlerde bulundu. Uçak 40-45 dakika geciktiğinden dolayı ben de yolcuya yeter artık gidelim dedim. Yolcu yüksek sesle bana bağırarak sen ne karışıyorsun diyerek koltuğundan kalkıp üzerime doğru yürüdü. Koltuğuma kadar geldi. Ben de kendisine herhangi bir şey söylemedim. Arka yolculardan tepkiler üzerine yolcu koltuğuna geri döndü. Uçak 40-45 dakika gecikmeli olarak kalktı. Uçak saat 23:45 sıralarında Sabiha Gökçen Havalimanına indi. Uçak indiğinde polisler geldi. Bu yolcunun benim hakkında şikayetçi olduğunu öğrendim. Uçak geç kalktığından dolayı mağdur olduk. Fiziki bir müdahale olmadı. İsmini olay sebebiyle öğrendiğim 1A numaralı koltukta oturan, benim üzerime doğru yürüyen … isimli şahıstan ve firmanın sorunlu yolcuyu indirmediğinden dolayı THY firmasından davacı, şikayetçiyim ve uzlaşmak istemiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

6.Tanık … “Antalya-İstanbul seferini yapan TK 2933 sefer sayılı uçağında hostes olarak çalışmaktaydım. Halende çalışıyorum. Uçağın arka kısmında görevliydim. Kabin amirimiz bizi arayarak yolcularımızdan …’un kemerini bağlanmadığını bilgisini kaptana verdiğini söyledi. Bunun üzerine Kaptan bir anons yaparak tüm yolcuların kalkış için kemerini bağlanması şeklinde anons yaptı. Sonra bizi kaptan arayarak uçağı park pozisyonuna geri döndürüyorum yolcu kemerini bağlamıyorsa indireceğiz şeklinde bilgi verdi. Ondan sonra geri döndük kapıları açtık. Türk Havayolu görevlileri uçağa geldi. O esnada biz konuşmalara tanık değiliz çünkü olay önde oldu. Kabin amirimiz … hanım bizi tekrar arayarak bilgi verdi, …’un kemerini bağlamaya ikna olduğuna dair, daha sonra kapıları kapattık. Sonrasında uçak havalandı. Ben uçağın arka kısında görevli olduğum için olay esnasında birebir konuşmaları duymadım. Sadece olay esnasında kaptan ve kabin amirimizin bilgilendirmesi doğrultusunda hareket ettik. Olaydan sonrasında konuştuk o şekilde içeriğini öğrendik. Benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7.Tanık …, “Ben Türk Hava Yolları uçağında kabin amiri olarak görev yaparım. Uçak havalanmadan önce emniyet kemerlerinin bağlanması için uyarı anonsu yapıldı. Ve bu sırada da kemer ikaz ışıkları kaptanımız tarafından yakıldı. Uçuştan önce son bir kontrol yapılır. Biz bu kontrolü yaptığımız sırada sanığın bir kez uyardık. Sanık emniyet kemerini bağlamak istemediğini söyledi. Bu durumu kaptanıma bildirdim. Kaptanım tekrar uyarmamı istedi ve bir anons daha yaptı. Anons sonunda da sanık emniyet kemerini bağlamak istemedi. Pist başına dönüleceği yönünde kaptanımız tekrar anons geçti. Bu sırada sanık … sinirlenerek bize sesini yükseltti. O sırada da yolculardan tepkiler yükseldi. Uçak durduğu sırada yer görevlileri gelerek sanığı ikna etti, sanık bu sırada rahatsızlığı nedeniyle emniyet kemereni takmadığını söyledi. Ancak görevlilerin iknası ile ek kemer verilerek emniyet kemerini bağladı. Aslında ek kemeri sanığa uçağın ilk hareketi sırasında vermek istedim ancak takmak istemidiğini söylemişti. Sanık emniyet kemeri taktıktan sonra hareket halinde iken bana hakaretler edince yolcularda araya girdi ve bu olay meydana geldi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
1.Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir. Somut olayda sanığın rahatsızlığından dolayı kemerini takmaması nedeniyle uçağın geç kalkmasına sebebiyet vermesi şeklinde kabul edilen eylemde yolcuların sırf huzur ve sükununu bozma kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığına yönelik mahkeme kabulünde isabetsizlik saptanmamış, bu nedenle katılan … vekilinin ve o yer Cumhuriet Savcısının atılı suçun oluştuğuna yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

2. Sanığın eylemi nedeniyle uçağın kalkmasının engellenmesi söz konusu olmadığından katılan …’ın 5237 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluştuğuna yönelik temyiz sebebi de yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli ve 2015/268 Esas, 2016/291 Karar sayılı kararında katılan … vekili, katılan … ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.10.2023 tarihinde karar verildi.