Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1765 E. 2023/4658 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1765
KARAR NO : 2023/4658
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/78 E., 2016/436 K.
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10/05/2016 tarihli ve 2016/78 Esas, 2016/436 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesi uyarınca “sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yetecek derecede, şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden” gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/03/2021 tarihli ve 2016/268346 sayılı hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz sebebi; Eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde sanık ile müştekinin resmi evli oldukları ve çocuk meselesinden aralarında tartıştıkları, her ne kadar sanık … hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de, toplanan deliller itibariyle sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yetecek derecede, şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesi uyarınca sanık hakkında beraat kararı verildiği belirtilmiştir.

2.Sanığın aşamalardaki beyanları, “ben Ümmühan’dan boşanmıştım çocuklarımı görme hakkım vardı istanbuldan aradığım doğrudur kendisini rahatsız etmedim, telefonla karşılık hakaretimiz olmuş olabilir ” şeklinde olup suçlamaları kabul etmemiştir.

3.Müştekinin aşamalardaki beyanları, “ben sanıktan şikayetçiyim, kendisi beni devamlı tehdit edip işyerimi ve evimi rahatsız ediyor cezalandırılsın” şeklindedir.

4. Tanık olarak soruşturma aşamasında dinlenen müştekinin babası olan … ” Kızım 5 aydır eşinden ayrı yaşamaktadır, boşanma davaları devam etmektedir, damadım olan … bu tarihten 1 hafta kadar önce kızımın ikameti ola nve zemin katta bulunan evine gelerek evinin camına taş atarak ve sopa ile rahatsız etmişti. Başkaca bunun haricinde bir olaya tanık olmadım” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

I-Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, mahkemenin kabulü hukuka uygun bulunmakla tebliğnamenin eksik inceleme nedeni ile bozma isteyen düşüncesine iştirak edilmemiştir.

II-Somut olayda “sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yetecek derecede, şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden” gerekçesiyle sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçe gösterilerek dayanak kanun maddesi belirtilmeden beraat kararı verilmesi, hukuka aykırı bulunmuş olup Yargıtay tarafından düzeltilmiştir.

Mahalli Cumhuriyet savcısının, eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.

Israr ögesi ile sırf huzur ve sükunu bozma saikinin bulunmaması nedeniyle unsurları oluşmayan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkemece sanığın beraatine dair hüküm tesisinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (II) numaralı bentte açıklanan nedenle Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10/05/2016 tarihli ve 2016/78 Esas, 2016/436 Karar sayılı kararına ilişkin hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının sanık … hakkındaki birinci paragrafında yer alan “sanığın CMK’nun 223 maddesi gereğince BERAATİNE,” ibaresi hükümden çıkartılarak yerine “sanığın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasın (e) bendi uyarınca beraatine ” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.11.2023 tarihinde karar verildi.