Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1741 E. 2023/4338 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1741
KARAR NO : 2023/4338
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/33 E., 2016/304 K.
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bakırköy 35.Asliye Ceza Mahkemesinin, 01/06/2016 tarihli ve 2016/33 Esas, 2016/304 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca “…suçunu işlediğinin sabit olmaması” gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24/03/2021 tarihli ve 2016/284032 sayılı hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz sebebi; Eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinden önce, sanık …’ın eşi …’ın karıştığı trafik kazasında katılan …’nın yaralanmasına neden olduğu ve bu nedenle aleyhine açılan tazminat davasının 20/10/2015 tarihli duruşması için tarafların Adliyeye geldiği, sanığın duruşma salonu dışında Adliye Koridorunda beklemekte olan 15 ve 13 yaşındaki katılanlar … ile …’ın fotoğraf ve video kayıtlarını elindeki cep telefonu ile çektiği iddiası ile katılanların şikayetçi olması üzerine açılan davada, soruşturma aşamasında mahkeme koridorundaki kameraların arızalı olması nedeniyle olay yeri ve zamanına ilişkin görüntülere ulaşılamadığı, sanığın cep telefonu üzerinde de inceleme yapılıp delil elde edilemediği, mevcut delil durumu itibariyle yaşı küçük katılanların soyut iddiasından başkaca sanığın elindeki cep telefonu ile yaşı küçük katılanların görüntüsünü aldığına ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca “Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma suçunu işlediğinin sabit olmaması” gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği belirtilmiştir.

2.Sanığın aşamalardaki beyanları, “olay tarihinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret mahkemesinde eşimin bir davası vardı. Ben dışarıda beklerken iddia edildiği gibi müşteki … nın yaşı küçük kızları … ve … yı cep telefonu ile görüntülemedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Başka bir şekilde kendilerine rahatsızlık vermedim.” şeklinde olup suçlamaları kabul etmemiştir.

3.Katılan …’ın aşamalardaki beyanları, “olay tarihinde duruşma salonunun önündeki koridorda annemin çıkmasını beklerken sanık elindeki telefon ile beni ve kardeşimi kameraya çekti. şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum.” şeklinde olup hakkında mahkemece katılma kararı verilmiştir.

4.Katılan …’ın aşamalardaki beyanları, “kardeşim …’nın anlattığı şekilde sanık elindeki telefon ile bizi kameraya çekti. şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. “şeklinde olup hakkında mahkemece katılma kararı verilmiştir.

5.Sanık …’a ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Katılanlar vekilinin eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden,
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik katılanın temyizinin incelenmesinde, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.

Israr ögesinin ve sırf huzur ve sükunu bozma saikinin bulunmaması nedeniyle unsurları oluşmayan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkemece sanığın beraatine dair hüküm tesisinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Bakırköy 35.Asliye Ceza Mahkemesinin, 01/06/2016 tarihli ve 2016/33 Esas, 2016/304 Karar sayılı kararında katılanlar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.10.2023 tarihinde karar verildi.