Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1727 E. 2023/4347 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1727
KARAR NO : 2023/4347
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/197 E., 2016/661 K.
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Uşak 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 21/04/2016 tarihli ve 2016/197 Esas, 2016/661 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20/03/2021 tarihli ve 2016/298258 sayılı hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebebi; Eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, katılan ile bir süre nişanlı kalıp ayrılmalarından sonra aralarında husumet doğmuştur. Bu husumetin etkisi ile Uşak 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/650 E. 2016/88 K. sayılı ilamına konu kasten yaralama olayının mağduru oluşu nedeniyle sanık katılan hakkında görev yaptığı Evciler Kaymakamlığı’na ve tanıştığı … isimli tanığa mağduru olduğu olayı anlatan yazılar yazarak, özellikle tanık Hatice’ye katılan hakkındaki şahsi değerlendirmesini yaptığı anlaşılmıştır. Sanığın, katılanı huzur ve sükununu bozmak maksadıyla ısrarla telefon etmesi, gürültü yapması ya da aynı maksatla katılana yönelik olarak hukuka aykırı başka bir davranışta bulunmasının söz konusu olmadığı görülmüştür. Sanığın bahsi geçen kaymakamlığa yazdığı dilekçenin dilekçe hakkı kapsamında ve ilgili idari makamın haberdar olması gereken olayı kapsamasından ötürü huzur ve sükun bozma kapsamına girmeyeceği açıktır. Keza tanık Hatice ile yaptığı görüşmelerin üç kişi ile ihtilat söz konusu olmadığından düşünce açıklaması kapsamında kalacağı da aşikardır. Söz konusu bu eylemlerin doğrudan katılana yönelik sırf rahatsız etme amacıyla yapılmadığı nazara alındığında, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “suçun yasal unsurları oluşmadığından” gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği belirtilmiştir.

2.Sanığın aşamalardaki beyanları”Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben sadece Hatice isimli bayana başımdan geçen mağduriyetimi anlattım. Daha önce ben müşteki ile nişanlıydım. Beni yaralamıştı. Tehdit etmişti. Ben kendisinin huzur ve sükununu bozmadım, aksine o benim huzur ve sükunumu bozdu. Kendisini herhangi bir şekilde arayıp rahatsız etmedim. Başka bir diyeceğim yoktur. ” şeklinde olup suçlamaları kabul etmemiştir.

3.Katılanın aşamalardaki beyanları, “Talimatla vermiş olduğum ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim. Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürlüğüne ve Uşak Diş Hekimliği Odasına aynı mahiyette dilekçeler yazdığını öğrendim” şeklinde olup hakkında mahkemece katılma kararı verilmiştir.

4.Sanık … Baykuş’a ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Katılan vekilinin, eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden,
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik katılanın temyizinin incelenmesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.

Israr ögesinin ve sırf huzur ve sükunu bozma saikinin bulunmaması nedeniyle unsurları oluşmayan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkemece sanığın beraatine dair hüküm tesisinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Uşak 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 21/04/2016 tarihli ve 2016/197 Esas, 2016/661 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.10.2023 tarihinde karar verildi.