Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/169 E. 2023/2233 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/169
KARAR NO : 2023/2233
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle Yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2015 tarihli ve 2015/536 Esas, 2015/1571 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin ikinci fıkrasının (b) ve (e) bendi, 62 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince 10 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2015 tarihli ve 2015/536 Esas, 2015/1571 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 01.06.2021 tarihli ve 2019/9525 Esas, 2021/4429 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulü hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2022 tarihli, 2021/472 Esas, 2022/597 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin ikinci fıkrasının (b) ve (e) bendi, 62 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 27.12.2022 tarihli ve 2022/137665 sayılı bozmadan önce yapılan yargılamada sanık hakkında 10 ay 25 gün hapis cezasına hükmedildiği ve aleyhe temyiz olmadığından sanığın kazanılmış hakkının bulunduğu gözetilmeden bozma sonrası yapılan yargılamada sanık hakkında 11 ay 7 gün hapis cezasına hükmedildiği gerekçesiyle bozma görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; bozma öncesinde sanık hakkında 10 ay 25 gün hapis cezasına hükmedilmesine ve aleyhe temyiz bulunmamasına rağmen bozma sonrasında 11 ay 7 gün hapis cezasına hükmedilmesinin hatalı olduğuna ve sanığın meydana gelen kazada kusuru olmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçesinde; “Katılanın sanığın iş yerinde bakım ve onarım ustası olarak sigortalı işçi olarak çalıştığı, 01/11/2014 tarihinde katılandan iş yerindeki fan makinesinin çatıda açtığı delikleri kontrol edip onarımının istendiği, forklift yardımı ile yerden yükseliği 7,5 metre olan çatıya çıkartıldığı, katılan çatıda bulunduğu sırada üzerine bastığı plastik PVC çatı kaplamasının kırılması neticesi zemine düşerek hayati tehlike geçirecek, BTM ile giderilemeyecek, vücutta (7) derecede ağır kırık oluşacak şekilde yaralandığı, sanığın alınan bilirkişi raporuna göre çatıda yapılan çalışma sırasında yeterli emniyet tedbirinin alınmasının sağlanmaması, güvenliğin çalışanın bilgi, tecrübe ve insiyatifine bırakılması, iş yerinde granül usta başı olarak çalışan katılanın mesleki ve iş sağlığı yönünden gereği gibi eğitmeden, bilgilendirmeden, emniyette çalışma alışkanlığı kazandırmadan, denetlemeden çatıya çıkarılarak emniyetsiz bir şekilde çalışmasını engellemeden bakım, onarım işinde çalıştırmış olmasından dolayı sanığın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı taksirle yaralanmaya neden olma suçunu işlediği kanaatine varılarak cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Sanık hakkında hüküm kurulurken sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı ve katılanda meydana gelen yaralanmanın mahiyeti dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak hapis cezası verilmiş, yaralanma sonucu kemik kırılması ve hayati tehlike meydana gelmesi nedeni ile cezasında artırım yapılmış, sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları lehine takdiri indirim kabul edilerek cezasında takdiri indirim uygulanmış, sanığın mevcut sabıka kaydı dikkate alınarak kanunen şartları oluşmadığından ve sanığın suç işlemeyeceğine dair mahkememizce olumlu kanaat oluşmadığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ve erteleme hükümleri uygulanmamış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

2. Sanık aşamalardaki beyanında, meydana gelen olayda kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.

3. Katılan … aşamalarda sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.

4. Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nin 04.03.2015 tarihli adli raporunda katılanın yaralanmasının hayati tehlikeye neden olacak ve tespit edilen kırıkların hayat fonksiyonlarını 7. derecede etkileyecek nitelikte olduğu bildirilmiştir.

5. Savcılık tarafından iş sağlığı ve güvenliği uzmanından aldırılan 16.02.2015 tarihli tek kişilik bilirkişi raporunda, mahkeme tarafından iş güvenliği uzmanından aldırılan tek kişilik bilirkişi raporunda ve yine mahkemece bir iş ve sosyal güvenliği uzmanı ve her ikisi de A sınıfı iş güvenliği uzmanı olan bir makine ve bir maden mühendisinden oluşan üç kişilik bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu, katılanın tali kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.

6. Olay sonrası kolluk tarafından tanzim edilen olay yeri inceleme raporu ve sanığın işyerine ait belgeler dosya içerisinde yer almaktadır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden;
1. Dosya kapsamına göre, sanığa ait işyerinde bakım ve onarım ustası olarak çalışan katılanın fan makinesinin çatıda açtığı delikleri kontrol etmek için forklift yardımı ile çıktığı 7.5 metre yüksekliğindeki çatıdan PVC çatı kaplamasının kırılması üzerine yere düşmesi neticesinde hayati tehlikeye ve 7. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, katılana iş güvenliği eğitimi aldırmayan, işyerinde işçilerin iş güvenliği kurallarına uyup uymadığını denetlemek için etkin ve yeterli denetim mekanizması kurmayan ve işçilere uygun ekipman verip bu ekipmanların kullanımına dair eğitim aldırmayan sanığın asli kusurlu olduğu anlaşılmakla, mahkemece mahkûmiyetine hükmedilmesi bakımından isabetsizlik bulunmamıştır.

2. İşbu mahkemenin 30.12.2015 tarihli ve 2015/536 Esas, 2015/1571 Karar sayılı hükmünün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle, 1412 sayılı Kanun’un 326 ıncı maddesinin son cümlesi ve 5271 sayılı Kanun’un 307 inci maddesinin 5 inci fıkrası gereğince sanığın kazanılmış hakkı oluştuğundan, ilk hükümde sanık hakkında tayin edilen 10 ay 25 gün hapis cezasının infaz aşamasında gözetilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Resen Gözetilen Nedenler Yönünden;
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun (6331 sayılı Kanun) 9 uncu maddesi gereğince 26.12.2012 tarihinde çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre icra edilen iş kolunun tehlikeli işler kapsamında yer aldığı; 6331 sayılı Kanun’un 17 inci maddesine göre ise, mesleki eğitim alma zorunluluğu olan tehlikeli sınıfta yer alan işlerde yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenlerin çalıştırılamayacağı düzenlemelerine yer verildiği, Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Meslek Eğitimlerine dair Yönetmelik hükümlerine göre de eğitim alma zorunluluğu bulunan atık madde işinde çalışan işçi …’ın icra ettiği faaliyete uygun mesleki eğitimler verilmediği anlaşılmakla, sanığın eyleminde 5237 sayılı Kanun’un 22 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik ceza tayini yapılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (A.2) ve (B) numaralı paragrafında açıklanan nedenlerle, Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2022 tarihli, 2021/472 Esas, 2022/597 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden ve resen gözetilen nedenler yönünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 326 ıncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.