Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1679 E. 2023/4385 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1679
KARAR NO : 2023/4385
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/649 E., 2016/19 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.01.2016 tarihli 2015/649 E. 2016/19 K. sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.03.2021 havale tarihli ve 2016/103770 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile 18. Ceza Dairesine tevdi olunmuştur.

3.Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.02.2023 tarihli 2021/17626 Esas 2023/2194 Karar sayılı kararı ile dosyanın 12. Ceza Dairesine devredilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın Temyiz Sebepleri
Sanığın cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilmesinin usul ve Yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü:
“Sanık hakkında mesaj göndererek müştekinin huzur ve sükununu bozduğundan bahisle kamu davası açılmış ise de, sanığın müştekiden alacaklı olduğu bu alacağını tahsil amacı ile mesajlar yazdığı, mesajların içeriğinde karşı tarafın huzur ve sükununu bozacak nitelikte bir söz bulunmadığı belirlendiğinden sanığın suç işleme kastı ile hareket etmediği sonucuna varılmış ve sanığın beraatine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

2.Sanığın savunması; “Müştekinin evinde tadilat yapmıştım ancak paramı eksik ödedi, bu nedenle kendisine mesajlar gönderdim, bu mesajlarda sadece paramı istedim amacım onu rahatsız etmek değildi” demiş, mesaj tespit tutanağı okunarak sorulduğunda;”Ben sadece paramı istemek için mesaj gönderdim, kötü bir niyetim yoktu” şeklindedir.

3.Katılanın beyanı; “Ben sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, bana mesajlar gönderdi, beni tehdit etti, beni rahatsız etti” şeklindedir.

4.Mesaj tespit tutanağı ile; müştekinin kullandığı telefona sanığın kullandığı telefondan gelen 20.09.2015 tarihinde saat 13:08 de gelen mesajda; “yarin öğlene pimapenciye bırak bayramı bana zehir etme”; aynı gün saat 13:25 de gelen mesajda; “daha üsteleme benim bir kârım yok, zaten hesap tuttum; aynı gün saat 14:52 de gelen mesajlarda; “Göndereyim adamları kapıyı ver onlara o zaman, faturayı da onlardan iste” yazılı olduğu belirlenmiştir.

5. Katılan tarafından sanığa 2.770,00 TL gönderildiğine dair 21.09.2015 tarihli banka dekontu dosya içindedir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Katılanın Temyiz Sebepleri Yönünden;
5271 sayılı TCK’nn 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, katılanın, sanığa evinin tadilat işini yaptırdığı ancak taraflar arasında ücret konusunda ihtilaf çıktığı, sanığın alacağını tahsil etmek amacıyla suç tarihinde katılana ısrarla cep telefonundan mesaj gönderdiği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddiasıyla açılan davada, gönderilen mesaj içerikleri, tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, sanığın sırf huzur ve sükunu bozma kastıyla ısrarla gerçekleştirdiği bir eylemin bulunmadığı ve bu nedenle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından mahkemece beraat kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.01.2016 tarihli 2015/649 E. 2016/19 K. sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2023 tarihinde karar verildi.