Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1672 E. 2023/4343 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1672
KARAR NO : 2023/4343
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1524 E., 2016/287 K.
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Manisa 6.Asliye Ceza Mahkemesinin,10/03/2016 tarihli ve 2015/1524 Esas, 2016/287 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca “yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/03/2021 tarihli ve 2016/228138 sayılı hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın sebebi; Eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık ile katılanın aralarında daha önce adliyeye yansıyan bir husumet bulunduğu, katılanın bu husumet konusunda Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp mahkum edildiği, kararın katılanın temyizi üzerine temyiz incelemesinde olduğu, olay günü katılanın bir müşterisine olayın olduğunu iddia ettiği sokakta ev göstermek için geldiği, bu sokakta oturan sanığın market alışverişi yaparak eve döndüğü sırada karşılaştıkları ancak aralarında herhangi bir konuşmanın olmadığı, katılan, sanığın kendisine eliyle burada ne der gibi işaret ettiğini ve cep telefonu ile kendisinin görüntüsünü kaydeder gibi harekette bulunduğunu bu şekilde sanığın kendisinin huzur ve sükununu bozduğunu iddia etmiş ise de, beyanında bu olayı anlattığı avukatının bu durumun yargılandığı dosyada kendi lehine delil olabileceğini söylemesi üzerine şikayetçi olduğunu da belirttiği, olay sırasında orada olduğunu söylediği tanık …’ın iddia edilen suç tarihinde sanık ile beraber olmadığını, katılanı da görmediğini, katılanın kendisini neden tanık olarak bildirdiğini bilemediğini beyan etmiş, savunma tanığı olarak dinlenen … ise sanığı olay günü bahsedilen suç saatinde aracından elinde poşetler olduğu halde indiğini, katılanı ise orada görmediğini beyan etmesi karşısında katılanın sanık ile aralarında görülen ve mahkumiyeti ile sonuçlanan Manisa 1.Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasında delil olarak kullanabileceğini düşünerek sanık hakkındaki suç isnadı niteliğindeki kendisinin bildirdiği tanıklarca da doğrulanmayan soyut beyanından başka mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca “isnat edilen suçun sanık tarafından işlendiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği belirtilmiştir.

2.Sanığın aşamalardaki beyanları, “Ben bu konuda daha önce hazırlık aşamasında ifade vermiştim, o ifademi tekrar ederim, olay günü pazar alışverişi yaptıktan sonra aracımla kendi evime geldim, evime gelirken şikayetçi Hakan’ı motosikleti ile birlikte evime yakın bir yerde gördüm, daha önce aramızda adliyeye yansıyan bir husumet olduğu için neden evimin etrafında olduğunu merak ettim, bir süre baktım, elimde poşetler olduğu için fotoğraf çekmem söz konusu değildi, bakkalla konuşup evime girdim, yalnızdım, aracımın plakası … dir, ben bu aracımla geldim,… plakalı aracın sahibini tanıyorum, ancak bu aracı kullanmadım,” şeklinde olup suçlamaları kabul etmemiştir.

3.Katılanın aşamalardaki beyanları, “sanık ile önceden iş ortaklığımız vardı, bu nedenle kendisinden alacağım vardı, bu alacak nedeniyle 1.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandım ve mahkumiyetime karar verildiği doğrudur, ancak bu kararı temyiz ettim, olay günü … marketin bulunduğu sokakta bir müşteriye daire gösterecektim, onu bekliyordum, sanık yanında … olduğu halde onun kullandığı araçla geldi, sanık benim olduğu yerden 30 m kadar ileride oturuyor, bunu ben biliyorum, beni geçtikten 10 m kadar sonra henüz evine varmadan … durdu, sanık araçtan indi, bana doğru bakmaya ve eliyle bana “ne işin var burda” der gibi hareket yapmaya başladı, herhangi bir şey söylemedi, evi göstereceğim müşteriler gelince ben oradan ayrıldım, 15 dk kadar sonra döndüğümde sanık aynı yerde duruyordu, beni görünce yine aynı işaretleri yaptı, müşterilerim bana ne olduğunu sorunca arkadaşım olduğunu, şaka yaptığını onlara söyledim, müşteriler benim yanımdan ayrılıp sanığın olduğu yere doğru ilerlediler, ben sanığın onlara birşey söyleyip etkileyebileceğini ve gösterdiğim evi satın almalarını engelleyeceğini düşünerek bir süre bekledim, sanık onlarla konuşmadı, ben motoskletime binip oradan ayrılmak istediğimde cep telefonunu çıkardı, fotoğrafımı çeker gibi yaptı, ordan ayrıldım, avukatımla konuştum, aramızdaki dava nedeniyle delil toplayabileceğini söyleyerek şikayetçi olmamı söyledi” şeklinde olup hakkında mahkemece katılma kararı verilmiştir.

4.Tanık olarak dinlenen … alınan beyanında, “…ben yargılama konusu dosyanın sanık ve katılanını tanıyorum. Çiftçilik yaparım. Suç tarihi olarak bana bildirilen 19/09/2015 günü ben … ile benim arabamda yada onun arabasında onun evinin olduğu caddeye gitmedim. Katılanı da o gün görmedim. Katılanın neden beni tanık olarak bildirdiğini bilmiyorum, olaya ilişkin görgüye dayalı bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5.Sanık …’e ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Katılanın eksik inceleme sonucu sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden,
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik katılanın temyizinin incelenmesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.

Israr ögesinin ve sırf huzur ve sükunu bozma saikinin bulunmaması nedeniyle unsurları oluşmayan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkemece sanığın beraatine dair hüküm tesisinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Manisa 6.Asliye Ceza Mahkemesinin, 10/03/2016 tarihli ve 2015/1524 Esas, 2016/287 Karar sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.10.2023 tarihinde karar verildi.