Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1656 E. 2023/4387 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1656
KARAR NO : 2023/4387
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/270 E., 2016/399 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.04.2016 tarihli 2015/270 E. 2016/399 K. sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 16.03.2021 havale tarihli ve 2016/257318 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile 18. Ceza Dairesine tevdi olunmuştur.

3.Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.02.2023 tarihli 2021/17371 Esas 2023/2171 Karar sayılı kararı ile dosyanın 12. Ceza Dairesine devredilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın Temyiz Sebepleri
Sanığın tehdit suçundan yeniden yargılanarak cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü:
“Sanık hakkında katılana yönelik, suç tarihinde katılanın ikamet ettiği muristen kalan dairenin satışına ilişkin, kendi irtibat numarasını içerir ilanı apartmana yapıştırmak sureti ile huzur ve sükun bozmak suçunu işlediği iddia olunarak bu suçtan cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de, huzur ve sükun bozmak suçunun sırf mağdurun huzur ve sükununu bozma amacına yönelik eylemlerin gerçekleştirilmesi ile oluşacağı, ilana konu dairenin sanık ve katılana muristen kaldığı hususunun her iki tarafında kabulünde bulunduğu, katılan ve sanığın kardeş olup aynı murise mirasçı bulundukları, ilandaki irtibat numarasının da sanığa ait olduğu birlikte değerlendirildiğinde sanıkta atılı suç yönünden sanıkta kastın bulunmadığı ve suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla sanığın müsnet suçtan CMK 223/2-a-c maddeleri gereğince BERAATİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

2.Sanık “Suça konu ilanı benim astığım doğrudur, ilana konu yer vefat eden babama ait olup paylaşılmamıştır, bu evin yarısı da annem adına kayıtlıdır, annem hasta olduğundan onun bilgi ve rızası dahilinde bu ilamı astım, ilana da kendi irtibat numaramı koydum, suçlamayı kabul etmiyorum, annem kanser tedavisi görüyordu, onun tedavi masrafları için yarı hissesi kendisine ait olan bu evin satılmasını istedi” şeklinde savunmada bulunmuştur.

3.Katılan “İlan verilmek suretiyle huzur ve sükunum bozuldu, şikayetçiyim, davaya katılma talebim vardır” şeklinde beyanda bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Katılanın Temyiz Sebepleri Yönünden;
Sanığın tehdit suçundan yeniden yargılanarak cezalandırılması gerektiğine ilişkin;
Temyiz incelemesine konu davanın, sanığın üzerine atılı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuna ilişkin olduğu anlaşılmakla, mahkemece huzur ve sükun bozma suçunun sırf mağdurun huzur ve sükununu bozma amacına yönelik eylemlerin gerçekleştirilmesi ile oluşacağı, ilana konu dairenin sanık ve katılana muristen kaldığı hususunun her iki tarafın da kabulünde bulunduğu, katılan ve sanığın kardeş olup aynı murise mirasçı bulundukları, ilandaki irtibat numarasının da sanığa ait olduğu birlikte değerlendirildiğinde sanıkta atılı suç yönünden kastın bulunmadığı ve suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı kanaatiyle beraatine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.04.2016 tarihli 2015/270 E. 2016/399 K. sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2023 tarihinde karar verildi.