Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1639 E. 2023/4259 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1639
KARAR NO : 2023/4259
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/73 E., 2016/275 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bakırköy 45. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2016 tarihli ve 2015/73 Esas, 2016/275 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.03.2021 tarihli ve 18-2016/179250 sayılı hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz isteği; kararı temyiz ettiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık ile eşi müşteki … arasında boşanma davası olduğu ve ayrı yaşadıkları, müşterek çocuk ile görüşme konusunda mahkemece verilen karar kapsamında Bakırköy 8 İcra Müdürlüğünde çocuk teslimi işlemi için sanığın İcra Müdürlüğü görevlileri ile birlikte İstanbul Ataköy semtinde müştekilerin ikamet ettiği yere geldikleri, çocuğun görülmesi konusunda aralarında tartışma yaşandığı, sanığın müştekilere ”ben hakim çocuğuyum, siz kim olduğunuzu zannediyorsunuz, polis çağırsanız ne olacak” şeklinde sözlerle bağırıp huzur ve sükunlarını bozduğundan bahisle şikayette bulunulmuş olup, sanığın müsnet suçtan yargılamasının yapılarak cezalandırılmasına karar verilmesi iddiası ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kamu davası açılmıştır.

2.Mahkemece; olay tarihinde sanığın mahkemece kendisine tanınan hakkı olan çocuğuyla şahsî münasebet tesisini sağlamak için yanında usulüne uygun olarak pedagog, icra memuru olduğu halde, çocuğunu teslim almak amacıyla müştekilerin ve çocuğun birlikte bulunduğu olay mahalline gittiği, ancak burada müştekilerle aralarında sözlü münakaşa yaşandığı, bu bağlamda sanık hakkında huzur ve sükûnu bozma suçundan kamu davası açılmış ise de, sanığın hukukun kendisine tanıdığı meşru bir amaçla ve usulüne uygun olarak gittiği yerde çocuğun teslimi sırasında yaşanan tartışmadan dolayı huzur ve sükûnu bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağı, kaldı ki sanığın böyle bir amacının da bulunmadığı, her ne kadar müştekilerle sanığın daha önce yaşanan sorunlu evlilik birliği nedeniyle husumetleri var ve her çocuğu görme günü bu tip olaylar yaşandığı belirtilmiş ise de, çocuğunu görme hakkı olan sanığın bu hakkını kullanmasının engellenemeyeceği anlaşıldığından 5271 sayılı Kanun 223 üncü maddesinin 2 inci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

3.Sanık aşamalardaki beyanlarında, üzerine atılı suçlamaları reddetmiş, katılanların çocuğunu kendisine göstermediğini, kimsenin huzur ve sükununu bozmadığını, savunmuştur.

4.Katılanlar aşamalardaki beyanlarında sanığın atılı suçtan cezalandırılmasını talep ederek sanık hakkındaki şikayetini devam ettirmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik katılanlar vekilinin temyizinin incelenmesinde, 5271 sayılı TCK’nın 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir, dosya kapsamında yer alan eylemde sanığın hukukun kendisine tanıdığı meşru bir amaçla ve usulüne uygun olarak gittiği yerde çocuğun teslimi sırasında yaşanan tartışmadan dolayı huzur ve sükûnu bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağı anlaşıldığından beraat kararı verilmesine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 45. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2016 tarihli ve 2015/73 Esas, 2016/275 Karar sayılı kararında katılanlar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.10.2023 tarihinde karar verildi.