Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1636 E. 2023/4386 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1636
KARAR NO : 2023/4386
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/750 E., 2016/111 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Didim (Yenihisar) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2016 tarihli 2015/750 E. 2016/111 K. sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.03.2021 havale tarihli ve 2016/220147 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile 18. Ceza Dairesine tevdi olunmuştur.

3.Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.02.2023 tarihli 2021/17009 Esas 2023/2151 Karar sayılı kararı ile dosyanın 12. Ceza Dairesine devredilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın Temyiz Sebepleri
Beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü:
“Sanığın, önceye dayalı husumetli bulunduğu katılanın köpek gezdirmeye çıktığı sırada, kendisinin de köpek gezdirme bahanesiyle müştekiyi takip ettiği ve sürekli karşısına çıkarak rahatsız ettiği iddiasıyla cezalandırılması istemiyle açılan davada, katılan kovuşturma aşamasında sanığın köpek gezdirme sırasında aynı istikamet üzere olduğu sırada kendisini gördüğünde yolunu değiştirmediğini, kendisinin gelip geçtiği yerlerde kaçılıp çekilmeyerek yolunu değiştirmediğini, hatta sanığın soruşturma aşamasıyla çelişkili olarak sanığın hakaretler ettiğini beyan etmiş, sanık ayrıntılı savunmasında özetle üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ve tanıklarla husumetli bulunduğunu beyan etmiştir.

Katılanın kovuşturma aşamasındaki beyanlarında yer alan, sanığın kaçınma içeren davranış gerçekleştirmediği yönündeki iddiasına konu fiil, suçun maddi unsurunun failin belli bir icrai eylem gerçekleştirmesi gerektiğinin düzenlenmesi sebebiyle, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuna konu olmayacağı, katılanın bu iddiası dışında sanığın kendisini takip ettiğine iddiası ile ilgili olarak tanık …’ın çelişkili ve katılanın anlatımlarıyla dahi örtüşmeyen beyanlarına itibar edilmemiş, tanık beyanında takip ile ilgili bir olaya da tanıklık etmediğini beyan etmiş; diğer tanık …’nın beyanlarına ise, sanığın iddia edilen eylemlerinden önce tanıklık yapılması konusunda anlaşmaları, hatta tanığın sanığın eylemini yakalamak amacıyla bizzat sanığı takip ettiğine dair beyanı ve sanık ile tanık …’nın husumetli bulunması, anlatımlarında da sanığın katılanı bizzat takip ettiğine dair anlatıma rastlanılmaması, katılanın tanık …’nın beyanı üzerine iddia ettiği eylemler ile ilgili şikayet amaçlı başvuruda bulunmamasının makul bir sebebinin bulunmayarak daha sonra şikayette bulunması, bu durumun makul bir sebebinin yer almaması, tarafların köpek gezdirdikleri alanın ortak olması ve karşılaşmanın kaçınılmaz oluşu, tanıkların yukarıda açıklanan gerekçelerle beyanlarına itibar edilmemesi, tarafsız oldukları konusunda şüpheye düşülmesi, sanığın ısrarla katılana rahatsızlık vermek amacıyla takip ettiğine dair somut ve yeteli delilin bulunmaması, husumetli bulunduğu kişiye rahatsızlık vermek amacıyla takip edecek bir kişinin köpek gezdirme bahanesiyle takip eylemini gerçekleştirmesinin makul yöntem olmaması ve hayatın olağan akışına aykırı görülmesi, katılanla aynı apartmanda oturan sanığın rahatsızlık vermeyi düşünse idi daha kolay yöntemlerle de katılana rahatsızlık verebilecek olduğu düşünüldüğünde, sanık hakkında açılan davada sanığın mahkumiyetine elverişli tarafsız tanık beyanı, somut ve yeterli delil bulunmadığından beraatine karar vermek gerekmiştir.” şeklindedir.

2. Sanığın savunması “Ben üzerime atılı olan suçlamaları kabul etmiyorum, benim evimde köpek ve kedilerim vardır, köpeğimi dışarıya çıkartıp gezdirdiğim zamanlar bellidir, sabah, akşam üstü ve gece vaktidir, köpeğimi çıkartır gezdiririm, müşteki ile aynı apartmanda oturuyoruz, kendisi de köpeeğini gezdirir, köpeklerin gezdirildiği alan belli bir çerçevede olup kendisi ile karşılaştığımız anlar olabilir. Bunun sebebi de aynı apartmanda oturuyor olmamız ve apartmanın civarında köpekleri gezdirmemizdendir. Yine ben müşteki ile karşılaşmamak için her ne kadar gayret sarf etsem de alanın darlığı nedeniyle karşılaşma kaçınılmazdır, kendisini arkasında koşarak dışarı çıkma gibi bir durumum yoktur, böyle bir davranışı yapmama gerekçe bir sebep de yoktur. Müştekinin Akbükte daha önce evi vardı. Kendisi Didimde ev almak istediğini söyledi yardım talep etmişti ve kendisine yardımcı olmuştu, kendisi benim evime sık sık gelip gittiği zamanlar olmuştu. Ancak misafirliğin gerektirdiği adabı muaşeref kurallarına uymadığından evimde kahvehane gibi sigara içmesinden rahatsız oldum ve ilişkilerimiz seviyeleşti. Yine kendisinin belirtmiş olduğu … isimli kişi kendisinin dostu, tanıklığını kabul etmiyorum, müştekiye ait evin anahtarı kendisinde vardır sürekli müştekinin evine girer çıkar. Diğer tanık … benim evimin üst katında oturmaktadır. Kendisinin atmış olduğu atık nedeniyle gider borusunun tıkanması nedeniyle evimi pislik bakmıştır. Bu pisliğin temizlenmesi için uğraşırken kendisi evime gelip “eviniz ne kadar büyükmüş” şeklinde söz sarf etmiştir bu olayın olduğu zamanda tanığın evinin üzerinde başka kimse yaşamıyordu tıkayan kişi kendisiydi, kendisine söylediğimde inkar etmemiştir. Böyle bir problemle uğraşırken kendisinin evin büyüklüğü ile küçüklüğü ile uğraşmasına sinirlenerek kendisini evden kovdum kendisi ile bu durum dolayısıyla husumetim vardır. Dedi. ” şeklindedir.

3.Katılanın beyanı “Ben sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, kendisi ile köpek gezdirme esnasında yolunu değiştirmez, benim gittiğim ve beklediğim yerde kaçılıp çekilmez ve yolunu değiştirmez, hatta benim üzerime doğru yolunu değiştirmeyerek aynı istikametten gelir yanıma geldiğinde de bana “o***u, sürtük,” şeklinde sözler sarf eder, en son kendisinin bu davranışlarından şüphelendiğimde … yardım istedim bana “ben ne yapabilirim bacım” dedi. Ancak … beni takip ettiğini gördüğünde senin için tanıklık yapacağım dedi. Kendisi ile herhangi bir gönül ilişkim yoktur, kendisi yalnızca benim hasta olduğum ve evde bulunduğum zamanlarda geceleri gelip köpeğimi gezdirmek için alır götürürdü. Köpeğimi gezdirdikten sonra yine benim evime getirir bırakırdı. dedi. ” şeklindedir.

4.Tanık … soruşturma aşamasındaki beyanında; “sanığın müştekiye takip ettiğine birkaç kez şahit olduğunu, sanıkla müştekinin aynı apartmanda oturduklarını, müştekinin köpeğini gezdirirken sanığın da belli bir mesafe ile müştekiyi takip ettiğini ve önüne çıkmaya çalıştığını, sanığın takip ederken müştekiyi gözden kaçırmaya çalıştığını, bir seferinde müştekinin arkasından sanki kaybetmişçesine arıyormuş gibi gittiğini fark ettiğini” beyan etmiş, kovuşturma aşamasındaki beyanında; “Ben müştekinin rahatsızlığının olduğu dönemlerde akşam 23:00, 17:00 gibi evine gidip köpeğini alıp gezdirdiğim olmuştur. Kendisi ile herhangi bir gönül ilişkim yoktur, sanık genelde akşamları 22:30, 23:30 gibi köpeklerini gezdirir, sabahları da aynı şekilde gezdirdiği olur ben kendisinin bir gün parkta köpeklerini jimnastik aletlerine bağlayıp spor aletleri ile uğraştığını gördüm. Ancak bu gördüğüm zamanda müşteki orada değildi. Kendisi ile karşılaştığımda sanık yolunu değiştirir, ancak ben sanığın müştekiye laf attığını yada söz söylediğini duymadım da görmedim de sanık gelende aynı civar ve bölgelerde boş arsalarda köpeklerini gezdirirler yine bir gün elinde 3 tane köpek olduğu sırada koşturarak köpek gezdirdiğini gördüm, müşteki ile telefon ile görüştüğümde kendisine sanki seni aradığını söyledim, bunun dışında takip ettiğine yada kovaladığına dair bilgim ve görgüm yoktur, müşteki ve sanık aynı apartmanda oturmaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Tanığa hazırlık ifadesi okundu. Çelişki nedeniyle soruldu: müştekinin arkasından bizzat takip ettiğini yada gittiğini görmedim, şuan vermiş olduğum beyanlarım geçerlidir. Dedi.” şeklindedir.

5.Tanık …’in beyanı “Ben bu konuyla ilgili daha önce ifade vermedim. İddianamede belirtilen tarihlerde müşteki … üst komşum, sanık … ise alt komşumdu. Olay tarihinde müşteki … yanıma gelerek sanığın onu rahatsız ettiğini, kendisini takip ettiğini söyledi. Bende onu Emniyet ve Savcılığa yönlendirdim. Ona benim herhangi bir şey yapamayacağımı belirttim. Ardından sanık …’ın, müştekiyi rahatsız edip etmediğini tespit etmek için sanığı takip ettim. Sanık …’ın Kaymakamlık binasının önünde köpeğini gezdiren müştekiyi takip ettiğini gördüm. Duvara dayanmış 70-80 m uzaklığındaki gözüyle izliyordu. Ben arabayla solundan geçip gittim. Benim olayla ilgili bilgim ve görgüm bundan ibarettir, dedi.” şeklindedir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Katılanın Temyiz Sebepleri Yönünden;
Beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebepleri yönünden;
Sanığın, önceye dayalı husumetli bulunduğu katılanın köpek gezdirmeye çıktığı sırada, kendisinin de köpek gezdirme bahanesiyle müştekiyi takip ettiği ve sürekli karşısına çıkarak rahatsız ettiği iddiasıyla cezalandırılması istemiyle açılan davada, mahkemece, tarafların köpek gezdirdikleri alanın ortak olması ve karşılaşmanın kaçınılmaz oluşu, tanıkların tarafsız oldukları konusunda şüpheye düşülmesi ve açıklanan gerekçelerle beyanlarına itibar edilmediği, anlatımlarında da sanığın katılanı bizzat takip ettiğine dair anlatıma rastlanılmadığı, sanığın ısrarla katılana rahatsızlık vermek amacıyla takip ettiğine dair somut ve yeteli delilin bulunmadığı, husumetli bulunduğu kişiye rahatsızlık vermek amacıyla takip edecek bir kişinin köpek gezdirme bahanesiyle takip eylemini gerçekleştirmesinin makul yöntem olmaması ve hayatın olağan akışına aykırı görülmesi, katılanla aynı apartmanda oturan sanığın rahatsızlık vermeyi düşünse idi daha kolay yöntemlerle de katılana rahatsızlık verebilecek olduğu düşünüldüğünde, sanık hakkında açılan davada sanığın mahkumiyetine elverişli tarafsız tanık beyanı, somut ve yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olup katılanın temyiz sebepleri reddedilmiştir.

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Didim(Yenihisar) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2016 tarihli 2015/750 E. 2016/111 K. sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2023 tarihinde karar verildi.