YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1488
KARAR NO : 2023/4698
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
Hüküm : Beraat
Sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazının vekalet ücretine hasren olduğu anlaşılmakla;
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2016 tarihli ve 2016/433 Esas, 2016/628 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.04.2021 tarihli ve 2016/353987 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir. ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması şeklinde eylemlerde bulunduğunu, yani üzerine atılı huzur ve sükunu bozma suçunu işlediğini gösterir, soyut iddia dışında mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği kanaati ile sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2013 tarihli ve 2011/5-137 Esas, 2013/58 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, aynı davada kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan beraat eden, hakaret suçundan ise mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat edilen suç nedeniyle avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği cihetle, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde İzmir 30.Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2016 tarihli ve 2016/433 Esas, 2016/628 Karar sayılı kararında açıklanan nedenlerle sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,02.11.2023 tarihinde karar verildi.