Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1458 E. 2023/4694 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1458
KARAR NO : 2023/4694
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
Hüküm : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Gebze 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.07.2016 tarihli ve 2016/190 Esas, 2016/389 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 08.04.2021 tarihli ve 2016/363398 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Müşteki …’ın şüpheli …’in 12 yıl önce boşandığı eşi olduğu, müşteki ve şüphelinin arasında bu sebeple adli mercilere intikal eden bir husumetin bulunduğu, müşteki …’ın ifadesinde, evden dışarı çıktığı zamanlar şüphelinin kendisini ve …’le müşterek çocukları olan …’ı bazen yaya olarak bazen de arabayla takip ettiğini, bu sebeple kendisine ya da kızına bir zarar geleceğinden bahisle tedirgin olduğunu beyan ettiği, mağdur …’ın da annesinin beyanını tasdik eder mahiyette ifade verdiği, şüphelinin müştekileri farklı zamanlarda birden fazla kez ısrarla takip ederek müştekilerin huzur ve sükununu bozduğu iddiası ile açılan davada; aynı mahallede ve yakın çevrelerde oturduklarını söyleyen kişilerin karşılaşmalarının olağan olması, bu hususun tek başına huzur ve sükun olarak nitelenemeyecek oluşu sebebiyle sanık lehine kuşku oluşmuş, sanığın cezalandırılabilmesine yeterli derecede kesin, net ve inandırıcı başka bir delil de elde edilememesi karşısında sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Sanık hakkında kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.

Israr ögesinin ve sırf huzur ve sükunu bozma saikinin bulunmaması nedeniyle unsurları oluşmayan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkemece sanığın beraatine dair hüküm tesisinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde Gebze 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.07.2016 tarihli ve 2016/190 Esas, 2016/389 Karar sayılı kararında açıklanan nedenlerle katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2023 tarihinde karar verildi.