Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1142 E. 2023/4408 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1142
KARAR NO : 2023/4408
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/160 E., 2016/373 K.
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Tayin olunan cezanın süresi bakımından koşulları oluşmadığından katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin CMUK’ un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Trabzon 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.06.2016 tarihli ve 2016/160 Esas 2016/373 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında kişilerin huzur ve sükununu suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30.04.2021 tarihli hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Yargıtay 4. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir.

3. Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.02.2023 tarihli ve 2021/27902 Esas, 2023/1583 Karar sayılı kararı ile dosya Dairemize gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; sanıkların cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkların beraberce ortak hareket ederek evli olan katılanın aile birliğinin bozulmasına yol açacak şekilde asılsız iddialarda bulunmak suretiyle katılana yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediklerinden bahisle atılı suçtan kamu davası açılmıştır.

2. Mahkemece; her ne kadar sanıklar hakkında müsnet suçtan kamu davası açılmış ise de, tarafların birbirini tanıdığı, tam olarak dosyaya yansımasa da, aralarında bir takım olayların yaşandığı ve buna ilişkin tartışma ve dedikoduların olduğu anlaşılmış ise de, müsnet suçun yasal unsurları değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerini sırf müştekinin huzurunu kaçırmak amacıyla olmadığı, aralarındaki sosyal ilişkiden kaynaklanan birtakım tartışma ve dedikodulardan ibaret olduğu kanaatine varılarak suçun unsurlarının oluşmayacağı gerekçesi ile sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.

3. Sanıklar soruşturmanın başından beri atılı suçlamayı reddetmişlerdir.

4. Katılan sanıkların cezalandırılmasını talep etmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Trabzon 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.06.2016 tarihli ve 2016/160 Esas 2016/373 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2023 tarihinde karar verildi.