Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/1134 E. 2023/4252 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1134
KARAR NO : 2023/4252
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

MAHKEMESİ : Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/474 E., 2016/977 K.
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.06.2016 tarihli ve 2016/474 Esas, 2016/977 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.05.2021 tarihli ve 18-2016/384271 sayılı hükmün katılan vekili temyiz istemi bakımından hükmün onanmasını, sanık müdafi bakımından ise temyiz isteminin reddi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; sanık hakkında verilen beraat kararının bozulması gerektiğine, ilişkindir.

Sanık müdafiinin temyiz isteği; müvekkili hakkında beraat kararı verildiği halde vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğuna, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Müşteki ile sanığın aynı apartmanda ikamet edip komşu oldukları ve aralarında anlaşmazlık bulunduğu, sanığın apartmanın teras bölümünde kömür torbalarını indirirken tozlarını müştekinin bulunduğu daireye doğru döküp, dairesinin önünün kirlenmesine sebebiyet verdiği, şüphelinin bu eylemi ısrarla birden fazla kez yapmak suretiyle müştekinin huzur ve sükununu bozduğu, bilgi sahiplerinin müştekiyi doğruladıkları, müştekinin şikayetçi olup uzlaşma teklifini kabul etmediği, sanığın alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı ve uzlaşma teklifini kabul etmediği, CD izleme tutanağının müşteki doğruladığı, tarafların arasında benzer mahiyette birden fazla soruşturma ve kovuşturmanın olduğu, sanığın bu şekilde üzerine atılı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kamu davası açılmıştır.

2.Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, sanığın aynı apartmanda ve aynı katta karşı komşusu olan müştekinin evinin önüne ısrarla ve birden fazla kömür tozu dökerek dairesinin önünün kirlenmesine sebebiyet vermek suretiyle atılı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, mahkememizce dinlenilen tanık beyanları ve taraf beyanları ile dosya kapsamına göre sanığın ısrarlı ve devamlı suretle kasten kömür tozunu müştekinin evinin önüne döktüğü yönünde bir kanaate ulaşılamadığından, bu yönde de kesin delil bulunmadığından atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.

3.Sanık aşamalarda alınan beyanlarında; atılı suçlamaları kabul etmediğini, kasten ve sürekli kömür tozlarını dökmediğini, savunmuştur.

4.Katılan aşamalardaki beyanlarında sanığın atılı suçtan cezalandırılmasını talep ederek sanık hakkındaki şikayetini devam ettirmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden;
Sanık ve müdafiinin yüzüne karşı 30.06.2016 tarihinde verilen hükmü, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 18.07.2016 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B.Katılan Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair, savunmalarının aksine, şüpheden uzak, mahkumiyete yeter derecede kesin delil mevcut olmadığı anlaşıldığından, mahkemece sanıkların beraatine dair hüküm tesisinde hukuka aykırılık görülmemiş olup;

Ancak mahkemece sanık hakkında beraat kararı verildiği halde uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesinde hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden;
Gerekçe (A) bölümünde açıklanan nedenle, sanık müdafiinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B.Katılan Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
Gerekçe (B) bölümünde açıklanan nedenle Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.06.2016 tarihli ve 2016/474 Esas, 2016/977 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının ilk paragrafında yer alan “BERAATİNE” ibaresinden önce gelmek üzerine “5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.10.2023 tarihinde karar verildi.