Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2023/108 E. 2023/1004 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/108
KARAR NO : 2023/1004
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2014/555 Esas, 2016/564 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, aynı maddesinin ikinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları ile 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 3 ay süreyle geçici olarak ehliyetin geri alınmasına karar verilmiştir.

2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2014/555 Esas, 2016/564 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 09.11.2021 tarihli ve 2019/10020 Esas, 2021/7793 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulü hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

3…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2014/555 Esas, 2016/564 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının, ikinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları ile 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 3 ay süreyle geçici olarak ehliyetin geri alınmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 12.01.2023 tarihli ve 2022/148946 sayılı temyiz istemlerinin reddiyle onama görüşü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi olayın meydana gelmesinde tek etken davranışın katılana ait olduğundan bahisle müvekkili hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü;
1.Mahkemece, ”Yapılan yargılama, toplanan deliller, iddia, sanık ve müdafiinin savunmaları, katılan ve vekilinin beyanı, tanık beyanları, adli tıp raporları, bilirkişi raporları, tutanaklar, gelen yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Katılan …, arkadaşı .’e ait olan motosiklet ile . ilçesi . mevkinden . ilçe merkezine doğru seyir halinde iken karşı yönden gelen sanık … tarafından kullanılan . plaka sayılı kamyonetle çarpıştığı, çarpışma neticesinde motosikleti kullanan …’nin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayati tehlike oluşacak , vücudunda ağır kemik kırığı ve yüzünde sabit iz oluşacak şekilde yaralandığı, yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda ve Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulunun raporunda; meydana gelen kazada sanığın asli kusurlu olduğu, katılanın da tali kusurlu olduğunun saptandığı anlaşılmakla; sanığın meydana gelen kazada asli kusurlu olması, katılandaki yaralanmaların ağırlığı ve kanunda aynı bentte düzenlenen birden fazla nitelikli halin oluşması nazara alınarak sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK.’nın 89/1 ve 61. maddeleri uyarınca teşdiden cezalandırılmasına; taksirle yaralama fiilinin katılanın vücudunda kemik kırılmasına, yüzünde sabit ize sebebiyet vermesi, hayatını tehlikeye sokması nedeniyle 5237 sayılı TCK.’ nın 89/2-b, d, e maddesi uyarınca sanığın cezası yarı oranında artırılmış, sanık itiraz ettiğinden hakkında uygulanan basit yargılama indirimi kaldırılarak sanığın mahkumiyetine dair hüküm kurulmuştur.”

Biçimindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.

2.5271 sayılı Kanun’un 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi yeniden düzenlenmiş olan ”Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan;

(1)”Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir”

Şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece basit yargılama hükümlerinin uygulanmasına karar verilmişse de, bu usule uygun şekilde verilen hükme 5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesince itiraz edilmesi üzerine genel hükümlere göre yargılamaya devam edilip karar verildiği anlaşılmıştır.

3.Sanık aşamalarda, Liman mevkiinde balıkçı barınaklarına sola doğru dönüş yapmak için orta refüjde durduğunu, … gelip gelmediğini kontrol etmek için sağa doğru baktığı esnada, herhangi bir ışık olmadığını, aracını hareket ettirdikten sonra ise aniden aracının ön kısmının patladığını, kendisinde herhangi bir kusurunun olmadığını ileri sürmüştür.

4.Mahkemece keşif üzerine aldırılan 23.04.2015 tarihli Jandarma Kıdemli Başçavuş Trafik Tim Komutanı bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ve Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi 29.06.2015 tarihli raporunda, sanığın yolda bulunan düz şerit çizgisine rağmen karşı yönden gelen motosikletin şeridine girerek ve dönüş sırasında düz devam eden araçlara geçiş önceliği vermeyerek, asli kusuruyla neticeye sebep verdiği belirtilmiştir.

5.Katılanın kati adli muayene raporu dosyada mevcuttur.

6.11.07.2014 tarihinde saat 01:30’da hazırlanan olay ve görgü tespit tutanağında, olay yerinde yeterli ışıklandırmanın olmadığını, güvenlik kamerasının bulunmadığını, sanığın aracının ön camının kırık ve motor tarafının 25-30 cm içeriye göçük vaziyette olduğunu, kamyonetin 1 metre önünde yere yatık duran motosikletin ön tarafının içeriye göçük durumda bulunduğunu bildirmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanığın idaresindeki kamyonetle, gece vakti, yerleşim yeri içinde, ışıklandırmanın yeterli olmadığı, orta refüjle bölünmüş iki gidiş iki gelişten oluşan dört şeritli asfalt kaplama caddede seyrederken, olay mahalli olan refüj başına geldiğinde, gidiş yönüne göre solda bulunan limana dönüş yapmak için manevra yaptığı sırada, karşıdan düz devam eden motosiklete çarpmasıyla, sanığın düz devam eden motosiklet sürücüsüne geçiş önceliği vermeyerek, asli kusuruyla bir kişinin vücudunda 6.dereceden kırık oluşacak, hayati tehlike geçirecek ve yüzünde sabit iz kalacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olaya ilişkin yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2022/383 Esas, 2022/588 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.03.2023 tarihinde karar verildi.