Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/9945 E. 2023/2100 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9945
KARAR NO : 2023/2100
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.02.2016 tarihli ve 2015/569 Esas, 2016/45 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 136 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.02.2016 tarihli ve 2015/569 Esas, 2016/45 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23.01.2019 tarihli ve 2018/8050 Esas, 2019/1052 Karar sayılı kararı ile “…dosya kapsamına göre; sanığın, katılanın ilişkilerini sona erdirmesinden sonra beraberlikleri döneminde onun rızası kapsamında çektiği çıplak resimlerini ifşa etmesi şeklinde sübutu kabul edilen eyleminin TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasında düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyete karar verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de: Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması …” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2022 tarihli ve 2019/195 Esas, 2022/97 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.12.2022 tarihli ve 2022/153564 sayılı hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın bir dönem birlikte olduğu katılan ile beraberlikleri dönemde çekmiş olduğu çıplak resimleri katılanın ilişkisini sona erdirmesine tepki olarak internet ortamında yayınladığı iddiası ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 136 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kamu davası açılmıştır.

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda sanığın sübut bulan eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın bir dönem birlikte olduğu katılan ile beraberlikleri dönemde çekmiş olduğu katılanın cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin özel hayat kapsamında olan resimleri katılanın ayrılmasına tepki olarak internet ortamında yayınlamasına konu sübut bulan eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğuna ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsilik görülmemiş olup; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Bozma kararı öncesi hükmedilen 1 yıl hapis cezasına ilişkin 05.02.2016 tarihli hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 1412 saylı 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 1 yıl hapis cezası üzerinden yapılacağının belirtilmesi gerekirken sonuç cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenle Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2022 tarihli ve 2019/195 Esas, 2022/97 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının dördüncü paragrafında yer alan “Önceki kararın yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği dikkate alınıp uyulan bozma ilamı karşısında usule ilişkin hakların CMUK’un 326/son maddesince korunması gerekeceğinden netice cezanın 1 YIL HAPİS CEZASI OLARAK TAKDİR VE TESPİTİNE,” ibarelerinin hükümden çıkarılıp yerine “Bozma kararı öncesi hükmedilen 1 yıl hapis cezasına ilişkin 05.02.2016 tarihli hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 1 yıl hapis cezası üzerinden yapılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.