Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/9929 E. 2023/1816 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9929
KARAR NO : 2023/1816
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/550 E., 2015/392 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2015 tarihli 2014/550 Esas 2015/392 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 63 üncü maddesi uyarınca 12.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 21.10.2019 tarihli 2018/2208 Esas 2019/10472 Karar sayılı kararı ile, kararı katılanlar adına temyiz eden avukatın katılan … adına dava tarihini de kapsayan vekaletnamesinin veya katılan için baro tarafından görevlendirildiğine dair yazının olup olmadığı araştırılarak, tespiti halinde dosya içerisine konulması amacıyla tevdii kararı verilmiştir.

3.Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 22.06.2022 tarihli 2021/3373 Esas 2022/4867 Karar sayılı kararı ile gerekçeli kararın katılan … usulüne aykırı şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle tevdii kararı verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 14.02.2018 havale tarihli ve 2015/346487 sayılı, düzeltilerek onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Adli tıp raporunun iki şıklı olup tereddüde mucip olduğuna, keşif sonucu alınan raporun itimat telkin etmediğine, sanığın olayda kusursuz olduğuna, inceleme esnasında görülecek sair sebepler nedeniyle bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
“Olay günü, sanığın sevk ve idaresindeki aracı ile Antalya istikametinden Manavgat istikametine seyir halinde bulunduğu, İlçemiz Çakalderesi mevkiinde bulunan trafik ışıklarına geldiğinde hızını azaltmadan sol şeritte yoluna devam ettiği, bu sırada kendisine kırmızı ışık yanan maktulün motosikleti ile Side istikametine doğru yol aldığı, maktulün motosikleti ile sanığın kullanmış olduğu aracın çarpması neticesinde maktulün hayatını kaybettiği, dosya arasında bulunan olay yeri inceleme ve ölü muayene tutanağına göre, maktulün ölüm sebebinin trafik kazası sonucu kafa travması ve iç organ harabiyetine bağlı solunum ve dolaşım durması olduğu, sanığın alınan savunmasında, yeşil ışıkta geçtiğini ancak hızını azaltmadan seyrine devam ettiğini belirttiği, olay sonrası Mahkememizce suça konu yerde keşif yapıldığı, trafikçi bilirkişi …’ın düzenlemiş olduğu 02/06/2015 ve 08/06/2015 tarihli asıl ve ek raporuna göre meydana gelen olayda sanığın tali, maktulün de asli kusurlu olduğunun anlaşıldığı, olay anını gören kamera kayıtlarının Mahkememizce de incelendiği, incelenen görüntülere göre sanığın kullanmış olduğu güzergahtaki araçların kırmızı ışık yandıktan sonra durdukları ve bir süre sonra hareket ettikleri, araçların ilk hareket ettiği andan sanığın görüntülere girdiği ana kadar geçen sürenin yaklaşık 33 – 35 saniye olduğu, keşif sırasında Mahkememizce yapılan gözleme göre sanığın kullanmış olduğu güzergahtaki ışığın 29 sn yeşil yandığı, dolayısı ile sanığın savunmasında belirttiği gibi yeşil ışıkta geçmesinin söz konusu olmadığı, tam olarak belli olmasa da ışığın sarıda veya tam kırmıza geçtiği anda sanığın ışıkları geçtiğinin anlaşıldığı, sanığın hızını azaltmadan kavşağa yaklaştığı ve ışığın sarı veya tam kırmızıya geçtiği anda ışıkları geçtiği düşünüldüğünde meydana gelen olayda sanığın da tali kusurlu olduğunun anlaşıldığı, ancak olayda asli kusurlu kişinin maktül olduğu, zira Mahkememizce keşif sırasında yapılan gözleme göre, sanığın kullanmış olduğu güzergahtaki ışığın kırmızıya döndüğü anda bile maktulün kullamış olduğu yoldaki ışığın 67 saniye daha kırmızı yandığının anlaşıldığı, bu konuda trafikçi bilirkişinin 08/06/2015 tarihli ek raporunun da bulunduğu, dolayısı ile kırmızı ışık ihlali yapan asıl kişinin maktul olduğu ve asli olarak kazaya sebep olduğu değerlendirilmekle tali derece kusurlu olarak maktülün ölümüne sebep olan sanığın cezalandırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

2.Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen ölü muayene tutanağında …’nın kafa travması ve iç organ harabiyetine bağlı solunum ve dolaşım durması nedeniyle öldüğü tespit edilmiştir.

3.Kaza tespit tutanağında, 23.07.2014 günü, meskun mahal dışında, gündüz vakti, sürücü … idaresindeki motosikletle Manavgat ilçe istikametinden Side Beldesine gitmek için Side Total Kavşağında kendi istikametine kırmızı ışık yandığı halde durmayarak seyrini sürdürdüğü esnada motosikletin ön kısmı ile Serik İstikametinden Alanya istikametine seyir halinde olan ve yeşil ışıkta geçişini yapan sürücü … idaresindeki kamyonetin sol yan kısmına çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kazanın oluşunda sürücü …’nın kırmızı ışıkta geçme kuralını ihlal ettiği, diğer sürücü …’nin araçların hızını geçitlere, kavşaklara yaklaşırken azaltmamak kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.

4.Mahallinde keşif icra edilerek ve Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünden edinilen trafik ışıklarının sinyalizasyon çalışma programını inceleyen trafik bilirkişi 08.06.2015 tarihli raporunda, ölen motosiklet sürücüsünün kırmızı ışıkta geçiş yaptığı, sanık sürücünün ise kavşakta kendi gidiş istikametine yeşil ışık sonlandığı esnada geçiş yapmasıyla kazanın oluştuğu belirtilmiştir.

5.İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 12.03.2015 tarihli raporda, olay anında kavşağı kontrol eden trafik ışıklarının hangi sürücüye kırmızı veya hangi sürücüye yeşil ışık yandığı hususunda kesin bir kanaate varılamadığı belirtilerek iki hale göre değerlendirme yapılmıştır. Buna göre ;

“A.) Sanık sürücü …’nin iddia ettiği şekilde “kendi seyir yönüne yeşil ışık yanmakta iken seyrini sürdürerek kavşak alanına girdiği sırada” olay meydana gelmiş ise;

a.) Sanık sürücü …’nin kusursuz,

b.) Müteveffa sürücü …’nın asli derecede tamamen kusurlu olduğu,

B.) Tanık …’nun iddia ettiği şekilde “motosiklet sürücüsü …’nın seyir yönüne yeşil ışık yanmakta iken seyrini sürdürerek kavşağa girdiği sırada “olay meydana gelmiş ise,

a.) Sanık sürücü …’nin asli derecede tamamen kusurlu olduğu,

b.) Müteveffa sürücü Yusuf KAYA’nın kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklindedir.

6.Sanığın savunması “Daha önceki savunmalarımı tekrar ederim, olay günü Sarılar’dan Alanya istikametine gidiyorduk, total kavşağına geldiğimde bize yeşil ışığın yandığını görünce hızımı azaltmadan seyrime devam ettim, yeşil ışık yanarken yanımda bulunan lambada 4-5 sn daha yazıyordu, hızım 70-80km civarı idi, bu sırada maktül kullanmış olduğu motosiklet ile çakal deresi mevkiinden gelip aracıma çarptı, maktülün geldiği istikamette bekleyen herhangi bir … yoktu, trafik tenha idi, sabah saatleri olduğu için henüz güneş çıkmamıştı, yağmur yağmamıştı, suçsuzum beraatimi isterim, dedi.” şeklindedir.

7.Tanık …’nin beyanı “Daha önceki beyanlarımı tekrar ederim, olay günü Alanya istimetine seyir halinde idik, aracı sanık kullanıyordu, sağımızdaki iki şeritten de araçlar seyir halinde idi, yeşilin yanmış olması nedeni ile sanık hızını azaltmadan en sol şeritten yoluna devam etti, maktül bu sırada motosikleti aracın soluna çarptı, motosiklet tabiri caizse roket gibi aracın içine girdi, motosiklet bize çarpmasaydı yanımızdaki araçlara çarpacaktı, yeşil ışığın sarıya dönmesine 4-5 saniye vardı, hatırladığım kadarı ile sanığın hızı 60-70km hızındaydı, tanıklık ücreti istemem, dedi.” şeklindedir.

8.Tanık …’nun beyanı “Daha önceki beyanlarımı tekrar ederim, olay günü Antalya istikametine seyir halinde idim, trafik kazasının meydana geldiği, kavşağa geldiğimde bana kırmızı ışık yandı, aracımı durdurdum, maktülün geldiği istikametteki ışıkta yeşildi, maktül motosikleti ile önümüzden geçti, Antalya istikametinden gelen yoldan geçmek isterken bir ses duyduk, dönüp baktığımda maktül motosikleti ile bizim istikametimizi çoktan geçmişti, Antalya istikametinden gelip kazaya karışan … çok hızlı idi, zannedersem duramadığı için kaza meydana geldi, bize kırmızı yanınca Antalya İstikametinden gelen araçlara da kırmızı ışık yanmaktadır, bu yolu sürekli kullanıyorum, bu nedenle bu hususu biliyorum, Antalya istikametinden geçen araçlara kırmızı ışık yanmazsa Side istikametine gitmek mümkün olmamaktadır, bildiklerim bundan ibarettir, kaza meydana geldiğinde Antalya istikametinden gelen araçların birinin orta şeritte durduğunu hatırlyorum, başka … olup olmadığını hatırlamıyorum, kazadan sonra bekleyen … hareket etmedi, kaza sonrasında sanık yaklaşık 150 metre sonra durabildi, tanıklık ücreti istemem, dedi.” şeklindedir.

9.Katılan …’nın beyanı “Daha önce otopsi sırasında verdiğim ifademi tekrar ederim, olay anını bizzat görmedim, ancak görgü tanıklarının beyanalrına göre sanık aracı ile hızlı bir şekilde kavşağa gelmiştir, gece olması itibari ile trafik ışıkları kardeşime yanıp söndüğünde kardeşim de kavşaktan geçmeye çalışmış ve sanık aracı ile kardeşime çarpmıştır, olay resmen cinayettir, sanıktan davacı ve şikayetçiyim, kamu davasına katılma talebim vardır, hastane masrafları ve cenaze için yaklaşık 10.000 – 15.000,00TL masrafım olduğu, buna ilişkin belgeleri bulabilirim, dedi.” şeklindedir.

10.Katılan …’nın beyanı “Olayın nasıl meydana geldiğini bilmiyorum, olay sırasında memleketim Patnos’taydım, olayı bana başkaları haber verdi, nasıl meydana geldiğini bilmiyorum, sanıktan davacı ve şikayetçiyim, kamu davasına katılma talebim vardır, giderilmesini istediğim maddi zararım olmuştur, ancak miktarını bilmiyorum, cahilim, dedi.” şeklindedir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkeme kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı Kanunn 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasına yönelik uygulama bozma nedeni yapılmayarak, tebliğnamedeki düzeltilerek onama görüşüne iştirak edilmemiştir.

A.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Kararın Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Vekalet Ücreti Yönünden
Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren katılan … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuş olup bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Kusura Yönelik Temyiz Sebepleri
Dosya içeriğine göre, olay günü, gündüz vakti, meskun mahal dışında, sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet ile bölünmüş karayolunda seyir halindeyken olay mahalli ışık kontrollü dönel kavşak mahalline geldiğinde kavşaktan geçişini yaptığı sırada istikametine göre solundan gelen sürücü …’nın idaresindeki motosikletle çarpışması sonucu …’nın öldüğü, kamyonetin çarpma noktasından 132 metre ileride nihai konumunu aldığı, sanığın savunmalarında yeşil ışıkta hızını azaltmadan seyrine devam ettiğini belirttiği, olay anına ilişkin görüntü kayıtları incelendiğinde sanığın bölünmüş yolda seyir halindeyken dönel kavşak mahalline yaklaşırken hızını azaltmayarak olayın meydana gelmesine tali kusuruyla neden olduğu anlaşıldığından, sanık müdafinin sanığın olayda kusuru bulunmadığına dair temyiz sebepleri yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.

2.Sair Hususlara Yönelik Temyiz Sebepleri
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A-2) numaralı bentte açıklanan nedenle Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2015 tarihli 2014/550 Esas 2015/392 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereğince hüküm fıkrasına “Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yargılamada kendisi vekille temsil ettiren katılan … lehine 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2023 tarihinde karar verildi.