YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9921
KARAR NO : 2023/2184
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2016/241 Esas, 2016/447 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, aynı maddesinin ikinci fıkrasının b bendi, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci fıkrası ile 53 ncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3000 TL adli para cezası ile mahkumiyetine ve sürücü belgesinin 5 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.
2.Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2016/241 Esas, 2016/447 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 17.02.2022 tarihli ve 2019/13425 Esas, 2022/1179 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulü hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir.
3.Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.10.2022 tarihli ve 2022/224 Esas, 2022/631 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, aynı maddesinin ikinci fıkrasının b bendi, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci fıkrası ile 53 ncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3000 TL adli para cezası ile mahkumiyetine ve sürücü belgesinin 5 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.
4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 12.12.2022 tarihli ve 2022/145947 sayılı, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddi ile onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;
Kusura ve eksik incelemeye ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Sanık … ‘un 19/01/2016 tarihinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … Işıklı kavşağında katılanın kullandığı motorsiklete kırmızı ışık ihlali yaparak onu aldırılan kesin rapor içeriğine göre kırık oluşturacak şekilde taksirle yaraladığı, oluşa uygun olarak alınan bilirkişi raporunda sanığın kusurlu bulunduğunun belirlendiği, bu şekilde sanığın bilinçli taksirle yaralama suçunu işlediği ve buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.
2. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına ve dosya kapsamı itibariyle maddi gerçeğe ulaşılabilmesi için delillerin kovuşturma evresinde ikamesi gerektiği, hali hazırda ise tarafların beyanlarının bozma öncesi alınmış olması da gözetildiğinde basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında hükmedilen 3000 TL adli para cezası miktar ve karar tarihi itibariyle kesin nitelikte ise de; güvenlik tedbiri olarak sürücü belgesinin de geri alınmasına karar verilmesi nedeniyle hükmün temyizinin mümkün olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.
Kazaya asli kusurlu olarak sebebiyet veren sanık hakkında, kusur durumu,meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak,iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden bir miktar uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bilinçli taksirin uygulanmasına ilişkin 5237 sayılı Yasa’nın 22 nci maddesinin üçüncü fıkrasının, temel ceza maddesi olan 89 ncu maddesinin birinci fıkrasında sonra uygulanması gerektiği halde, artırıma ilişkin 89 ncu maddesinin ikinci fıkrasının b bendinden sonra uygulanması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık Müdafiinin Kusura ve Eksik İncelemeye İlişkin Temyiz İstemi Yönünden;
Soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi raporlarının oluş ve dosya kapsamı ve birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği,anlaşılmakla, hükümde bu yönler itibariyle bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Sanık Müdafiinin Diğer Sebeplere İlişkin Temyiz İstemi Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2016/241 Esas, 2016/447 Karar sayılı sayılı kararına yönelik sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2023 tarihinde karar verildi.