Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/9896 E. 2023/1576 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9896
KARAR NO : 2023/1576
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında, Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.01.2016 tarihli ve 2014/812 Esas, 2016/70 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının günlüğü 20 TL’den olmak üzere adli para cezasına çevrilerek neticeden 6.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl süreyle ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.01.2016 tarihli ve 2014/812 Esas, 2016/70 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 06.07.2021 tarihli ve 2019/11566 esas, 2021/5519 Karar sayılı ilâmıyla;

”…Dosya içeriğine göre; 29.01.2016 günü saat 22.25 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki … ile meskun mahal içi, aydınlatmanın olmadığı, iki yönlü, virajlı ve eğimli yolda seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen araçların şeridine girerek katılan …’nun yönetimindeki … ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli ve tam kusurlu olarak üç kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte üç kişinin yaralanması, yaralanmanın niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile … ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,.”

Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3…. 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2021/801 Esas, 2022/488 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak sanık hakkında 5237 sayılı 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü ile birinci fıkrasının (a) bendi ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının günlüğü 20 TL’den olmak üzere adli para cezasına çevrilerek neticeden 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 3 ay süreyle ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 26.11.2022 tarihli ve 2022/141328 sayılı, ceza miktarının fazla olduğundan bahisle bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz nedenleri;
a.Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine,

b.Eksik inceleme ile karar verildiğine,

c.Diğer temyiz nedenlerine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Sanığın sevk ve idaresindeki … ile katılan …’nun sevk ve idaresindeki aracın çarpıştığı kaza dolayısıyla …’nun sevk ve idaresinde bulunan … içerisindeki …, … ve …’nun yaralandıkları, yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda sanığın birinci derecede kusurlu olduğu, …’nun ise bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığının mütalaa edildiği anlaşılmakla sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunu asli kusurlu olarak işlediği hukuki kanaatine varılarak, buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.

2.Sanığın bozma öncesi beyanında; ”…Kaza olayını hazırılkta ayrıntılı bir şekilde anlatmıştım aynı ifadem geçirlidir, müştekilerle uzlaşmak isterim eğer makul bir zarar bildirilirse taksitler halinde zararı ödemeyi kabul ederim, ancak kaza da kusurlu olduğumu kabul etmiyorum, üzerime atılı suçlamaları kabul etmem, şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim, ben suçsuzum, beraatimi isterim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bozma sonrası beyanında ise; ” ben olay tarihinde … ilçesinde görev yapıyordum. Akşam işten dönüşte trafik kazası geçirdim. Olay tarihinde benim aracımın sağ ön tekerleği patlayınca … beni karşı tarafın şeridine çekti ve kaza meydana geldi. Olay bu şekilde gerçekleşti. Okunan bozma ilamına bir diyeceğim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3.Katılan …’nun bozma öncesi beyanında; ”… meydana gelen kazada kusurlu olduğumu düşünmüyorum, kaza sonucunda aracım yaklaşık olarak 7 bin tl zarara uğramıştır, ayrıca eşim ve çocuklarım ve kendi yaralanmamdan dolayı hastane geliş gidiş masraflarımız oldu, yaklaşık 8 bin tl zararım vardır bu zararımın giderilmesini istiyorum zararım giderilirse şikayetimden vazgeçerim ancak şuanda şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bozma sonrası beyanında ise; ”Daha önceki beyanlarımı aynen tekrar ederim, Sanıktan şikayetim devam etmektedir, uzlaşmak istemiyorum, bozma ilamına bir diyeceğim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4.Katılan …’nun bozma öncesi beyanında; ”… bu kaza nedeniyle üç aya yakın tedavi gördüm ayağım eskisi gibi iyileşmemiştir, maddi ve manevi olarak zararım vardır bunun giderilmesini istiyorum, sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bozma sonrası beyanında ise; ”Daha önceki beyanlarımı aynen tekrar ederim, Sanıktan şikayetim devam etmektedir, uzlaşmak istemiyorum, bozma ilamına bir diyeceğim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5.Kaza tespit tutanağına göre; sanığın, manevraları düzenleyen şartlara uymaması sebebiyle kusurlu olduğu, katılan …’nun ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.

6.Keşfe binaen tanzim edilen 31.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre; sanığın, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, … üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarına azaltmak kuralı ile hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak ve aynı Kanun’un 84. üncü maddesinin (g) bendinde belirtilen Şeride Tecavüz etme kuralını ihlal etmesi sebebiyle birinci dereceden kusurlu olduğu, katılan …’nun ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.

7. 25.08.2014 tarihli genel adli muayene raporuna göre; … ile …’nun basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaralandıkları belirtilmiştir.

8.Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim edilmiş olan 29.01.2015 tarihli raporda; katılan … da meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücudunda 2. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı belirtilmiştir.

9.Sanığa ait adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

10.Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
29.01.2016 günü saat 22:25 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki … ile meskun mahal içi, aydınlatmanın olmadığı, iki yönlü, virajlı ve eğimli yolda seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen araçların şeridine girerek katılan …’nun yönetimindeki … ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli ve tam kusurlu olarak üç kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda,

1.Tebliğname Yönünden;
Sanığın dosyada bulunan deliller kapsamında tayin olunan eylemi bakımından, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak asli kusurlu olarak bir kişinin nitelikli şekilde iki kişininde basit şekilde yaralanmasına sebebiyet veren sanık hakkında tayin olunan ceza miktarında isabetsizlik bulunmadığından, Tebliğname’de açıklanan görüşe iştirak olunmamıştır.

2. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
A.Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Hükümlerin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Şikayeti devam eden katılanların, zararının giderildiğine ilişkin bir bilgi ve belgeye dosyada rastlanılmadığı anlaşılmakla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi olan mağdurun uğradığı zararının aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi koşulunun yerine getirilmediğinden, yerel mahkemece sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B.Eksik İnceleme Sonucunda Karar Verildiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Sanığın ikrarı, katılanın beyanları, katılan hakkında tanzim olunan adlî muayene raporları ile olay ve olgular kısmında yer verilen bilirkişi raporları karşısında Mahkemece, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C.Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2021/801 Esas, 2022/488 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.