YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9799
KARAR NO : 2023/2186
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında Dairemizce bozma kararı üzerine verilen hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.02.2018 tarihli ve 2015/789 Esas, 2018/127 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 21.02.2019 tarihli ve 2018/2741 Esas, 2019/332 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 2863 sayılı Kanun’un 65 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü, yedinci, sekizinci fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Antalya Bölge Adliyesi Mahkemesi 10. Ceza Dairesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 17.02.2022 tarihli ve 2021/6519 Esas, 2022/1170 Karar sayılı kararı ile özetle “Dava konusu, III. derece arkeolojik sit alanı içerisindeki, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli 156 ada 14 parsel nolu taşınmaza ilişkin, 18.03.2013 tarihli Müze Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen rapor ile, dava konusu taşınmazın önceki maliklerinden …’nın dilekçesine istinaden yapılan incelemede, sondaj çalışmalarının tamamlandığı, herhangi bir buluntuya rastlanmadığı, söz konusu parselde bulunan su kanalı korunarak inşaat yapılmasında sakınca bulunmadığı, ancak inşaat sırasında Kanun kapsamında herhangi bir eser ya da kalıntıya rastlanması halinde inşaatın durdurularak Müze Müdürlüğüne bilgi verilmesi gerektiği hususlarının tespit edildiği, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 15.04.2013 tarih, 1556 nolu kararı ile, yapılan sondaj çalışması sonucu 2863 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir arkeolojik veriye rastlanmadığı anlaşıldığından, yeni yapılanmaya ilişkin projenin hazırlanarak kurula iletilmesine karar verildiği, 30.09.2014 tarih, 3047 nolu karar ile de kurula sunulan yeni yapılanma projesinin III. derece Arkeolojik Sit Alanı Geçiş Dönemi Yapılanma Koşullarına uygun olarak hazırlandığının anlaşıldığına, havuzun iptal edildiği şekliyle yeni yapılanma projesinin uygun bulunduğuna karar verildiği, sanık …’ın dava konusu taşınmazı tapuda 12.11.2014 tarihinde … …’dan satın almak suretiyle edindiği, … …’ın da 30.04.2014 tarihinde edindiği, ancak sanığın aşamalardaki beyanlarında, dava konusu taşınmazı … ile beraber inşaat yapmak için aldıklarını, ancak tapu kaydını … adına yaptırdıklarını, daha sonra …’in inşaat düşüncesinden vazgeçmesi nedeniyle kendisine başka bir daire vererek taşınmazı tapuda üzerine aldığını, inşaata ilişkin projenin onaylandığını ve yapının ruhsatlandırıldığını, taşınmazı aldıklarında arsa içerisinde bulunduğu belirtilen su kemerinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bilirkişi heyeti raporu ile de; dava konusu taşınmaza ilişkin ruhsata esas mimari projenin incelenmesinde, mimari projede, parsel içerisinde bulunduğu belirtilen su kanalını koruma amaçlı herhangi bir proje detay çizimi ve herhangi bir ibarenin olmadığı, inşaat ruhsatının mevcut mimari projeye göre verildiği hususunun tespit edildiği anlaşılmakla, sanığın Koruma Kurulu tarafından onaylanan proje kapsamında inşaat yaptırması ve projede su kanalına ilişkin bir ibare olmamasına rağmen Koruma Kurulu tarafından onaylanması nedeniyle suç kastı bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 05.10.2022 tarihli ve 2022/927 Esas, 2022/1969 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 01.12.2022 tarihli ve 2022/ 141391 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği;
1. Eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulduğuna,
2. Sanığın cezalandırılması gerektiğine,
3. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
4. Diğer temyiz sebeplerine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1. “Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/02/2018 tarih, 2015/789 E, 2018/127 K sayılı kararıyla sanık hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat kararı verildiği, kararın katılan kurum vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizce kaldırılarak sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık müdafiince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 17/02/2022 tarih, 2021/6519 E, 2022/1170 K sayılı ilamıyla dairemiz kararının bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine dosyanın yeni esasa kaydedildiği, yeniden yapılan yargılama sonucunda, sanık savunmaları, Antalya Müze Müdürlüğü raporları, Koruma Bölge Kurulu yazıları, tapu kayıtları, mahallinde yapılan keşif ve keşif sonrasında ibraz edilen bilirkişi raporları, Yargıtay bozma ilamıyla diğer bilgi ve deliller birlikte nazara alındığında; sanık …’ın dava konusu taşınmazı tapuda 12.11.2014 tarihinde … …’dan satın almak suretiyle edindiği, … …’ın da 30.04.2014 tarihinde edindiği, ancak sanığın aşamalardaki beyanlarında, dava konusu taşınmazı … ile beraber inşaat yapmak için aldıklarını, ancak tapu kaydını … adına yaptırdıklarını, daha sonra …’in inşaat düşüncesinden vazgeçmesi nedeniyle kendisine başka bir daire vererek taşınmazı tapuda üzerine aldığını, inşaata ilişkin projenin onaylandığını ve yapının ruhsatlandırıldığını, taşınmazı aldıklarında arsa içerisinde bulunduğu belirtilen su kemerinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bilirkişi heyeti raporu ile de; dava konusu taşınmaza ilişkin ruhsata esas mimari projenin incelenmesinde, mimari projede, parsel içerisinde bulunduğu belirtilen su kanalını koruma amaçlı herhangi bir proje detay çizimi ve herhangi bir ibarenin olmadığı, inşaat ruhsatının mevcut mimari projeye göre verildiği hususunun tespit edildiği anlaşılmakla, sanığın Koruma Kurulu tarafından onaylanan proje kapsamında inşaat yaptırması ve projede su kanalına ilişkin bir ibare olmamasına rağmen Koruma Kurulu tarafından onaylanması nedeniyle suç kastı bulunmadığından beraatine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” denilmektedir .
IV. GEREKÇE
1. Dava konusu, III. derece arkeolojik sit alanı içerisindeki, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli 156 ada 14 parsel nolu taşınmaza ilişkin, 18.03.2013 tarihli Müze Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen rapor ile, dava konusu taşınmazın önceki maliklerinden …’nın dilekçesine istinaden yapılan incelemede, sondaj çalışmalarının tamamlandığı, herhangi bir buluntuya rastlanmadığı, söz konusu parselde bulunan su kanalı korunarak inşaat yapılmasında sakınca bulunmadığı, ancak inşaat sırasında Kanun kapsamında herhangi bir eser ya da kalıntıya rastlanması halinde inşaatın durdurularak Müze Müdürlüğüne bilgi verilmesi gerektiği hususlarının tespit edildiği, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 15.04.2013 tarih, 1556 nolu kararı ile, yapılan sondaj çalışması sonucu 2863 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir arkeolojik veriye rastlanmadığı anlaşıldığından, yeni yapılanmaya ilişkin projenin hazırlanarak kurula iletilmesine karar verildiği, 30.09.2014 tarih, 3047 nolu karar ile de kurula sunulan yeni yapılanma projesinin III. derece Arkeolojik Sit Alanı Geçiş Dönemi Yapılanma Koşullarına uygun olarak hazırlandığının anlaşıldığına, havuzun iptal edildiği şekliyle yeni yapılanma projesinin uygun bulunduğuna karar verildiği, sanık …’ın dava konusu taşınmazı tapuda 12.11.2014 tarihinde … …’dan satın almak suretiyle edindiği, … …’ın da 30.04.2014 tarihinde edindiği, ancak sanığın aşamalardaki beyanlarında, dava konusu taşınmazı … ile beraber inşaat yapmak için aldıklarını, ancak tapu kaydını … adına yaptırdıklarını, daha sonra …’in inşaat düşüncesinden vazgeçmesi nedeniyle kendisine başka bir daire vererek taşınmazı tapuda üzerine aldığını, inşaata ilişkin projenin onaylandığını ve yapının ruhsatlandırıldığını, taşınmazı aldıklarında arsa içerisinde bulunduğu belirtilen su kemerinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bilirkişi heyeti raporu ile de; dava konusu taşınmaza ilişkin ruhsata esas mimari projenin incelenmesinde, mimari projede, parsel içerisinde bulunduğu belirtilen su kanalını koruma amaçlı herhangi bir proje detay çizimi ve herhangi bir ibarenin olmadığı, inşaat ruhsatının mevcut mimari projeye göre verildiği hususunun tespit edildiği anlaşılmakla, sanığın Koruma Kurulu tarafından onaylanan proje kapsamında inşaat yaptırması ve projede su kanalına ilişkin bir ibare olmamasına rağmen Koruma Kurulu tarafından onaylanması nedeniyle suç kastı bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince sanığın beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 05.10.2022 tarihli ve 2022/927 Esas, 2022/1969 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.06.2023 tarihinde karar verildi.