YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9778
KARAR NO : 2023/2138
KARAR TARİHİ : 13.06.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Dairemizce verilen bozma kararı üzerine mahkemece kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 nci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 16.10.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/80 Esas 2015/146 Karar sayılı dava dosyasında 14.07.2009 – 17.07.2009 ve 20.07.2009 – 21.07.2009 tarihileri arasında gözaltında kaldığını, 21.07.2009-07.09.2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığını, müvekkilinin müteahhitlik yaptığını, hem özel hem de kamu kurumlarından ihale alarak müteahhitlik hizmetlerini yaptığını, tutuklu kaldığı dönemde çok büyük kayıplar yaşadığını, tüm işlemlerinin aksadığını, müvekkili hakkında soruşturma açılması nedeniyle kamu ihalelerinden men edildiğini, bu nedenlerle maddi ve manevi kayıplarına karşılık olmak üzere 150.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 17.11.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacının uğradığı zararın nitelik ve niceliğini belgelendirmediğini, gözaltından dolayı tazminat istenemeyeceğini, maddi ve manevi tazminat talep miktarlarının fahiş olduğunu, davacının faiz talep edemeyeceğini ve davanın kabul edilmesi halinde davacı lehine yalnızca dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
3. Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.04.2016 tarihli ve 2015/368 Esas, 2016/187 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü ile 12.028,00 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
4. Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.04.2016 tarihli ve 2015/368 Esas, 2016/187 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 28.03.2022 tarihli ve 2020/11979 Esas, 2022/2352 Karar sayılı kararı ile davacı lehine fazla maddi ve manevi tazminata hükmedildiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
5.Bozma kararı üzerine Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/304 Esas, 2022/356 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü ile 920,20 TL maddi ve 6.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
6.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 03.12.2022 tarihli tebliğnamesi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Davacı vekilinin temyiz isteği; hükmedilen maddi ve manevi tazminatın eksik olduğuna ilişkindir.
2. Davalı vekilinin temyiz isteği; davanın reddi gerektiğine, davacının tazminat isteyemeyecek kişilerden olup olmadığının araştırılması gerektiğine, davacının maddi zararını ispatlamadığından maddi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğuna ve hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğuna ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “Beraate ilişkin Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/80 esas ve 2015/146 karar nolu dosyasına yönelik olarak … davacı …’nun 14-07.2009-17.07.2009 tarihleri arasında 3 gün ve 20.07.2009-21.07.2009 tarihleri arasında 1 gün olmak üzere toplam 4 gün gözaltında kaldığını ve 21.07.2009 tarihinde tutuklanıp 07.09.2009 tarihinde tahliye edildiği, haksız olarak gözaltında ve tutuklulukta toplam 1 ay 23 gün kaldığı, beraat kararının 15.07.2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının hakkında verilen beraat kararının davacıya 24.07.2105 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, kararın temyiz edilmeden 15.07.2015 tarihinde kesinleştiği, dava tarihinin 16.10.2015 olduğu dikkate alındığında tazminat davasının CMK’nın 142/1 maddesinde belirtildiği şekilde kesinleşmiş kararın tebliğini izleyen 3 aylık kanuni mühlet içerisinde açıldığı anlaşılmıştır …
Davacının tutuklulukta ve gözaltında kaldığı sürenin 53 gün olduğu, 2009 yılı itibariyle net asgari ücretin aylık 520,86 TL olduğu günlük asgari ücretin 17,36 TL olduğu, davacının gözaltında ve tutuklukta geçirdiği toplam sürenin günlük asgari ücret tutarı ile çarpılması sonucu hesaplanan 920,20 TL maddi tazminatın hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre; manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekmekte olup, somut olayda da manevi tazminat gözaltında ve tutuklulukta kalınan süre ve söz konusu kriterler ışığında 6.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Faiz konusunda davacı vekilinin herhangi bir talebi olmadığı ve yerleşik Yargıtay içtihatları karşısında taleple bağlılık ilkesi gereği kanuni faize hükmedilmemiştir …” denilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/368 Esas – 2016/187 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının ihaleye fesat karıştırma suçundan 14.07.2009 – 17.07.2009 ve 20.07.2009 – 21.07.2009 tarihleri arasında 4 gün gözaltında, 21.07.2009 – 07.09.2009 tarihleri arasında 48 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 15.07.2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve tazminat talep edilebilmesi bakımından kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
A.Davacı vekilinin temyiz sebeplerine yönelik olarak
Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği anlaşılmış ve davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş olup, davacı vekilinin bu hususlara ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
B.Davalı vekilinin temyiz sebeplerine yönelik olarak
1. Tazminata esas ceza davasına konu beraat hükmünün 15.07.2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve tazminata hükmedilebilmesi için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
2. Davacının 5271 Sayılı Kanunun 144 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan tazminat isteyemeyecek kişilerden olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin bu hususa ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
3. Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği anlaşılmış ve davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş olup, davacı vekilinin bu hususlara ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/304 Esas, 2022/356 Karar sayılı kararında davacı vekili ve davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2023 tarihinde karar verildi.